There he is again translate Turkish
95 parallel translation
- There he is again!
- İşte yine o!
There he is again.
Yine geliyor.
- There he is again.
- İşte gene orada.
There he is again.
Yine orada.
There he is again, the man with the hour-glass, he has come back to fetch Inger.
İşte yine geldi, cam saatli adam, Inger'i almak için geldi yine.
There he is again.
İşte yine çıktı.
There he is again.
İşte yine arıyor.
There he is again.
İşte yine o.
There he is again.
- Bakın! - Pietro.
Whoa, there he is again.
Vay, işte yine çıktı ortaya.
There he is again!
Bak, gene o!
There he is again!
Ah, sen yok musun?
There he is again.
Yine o. Görüyor musun?
- There he is again!
- Yine başladı!
And then, big surprise, there he is again on the front page of the daily planet.
Sonra bir de baktım Daily Planet'in ilk sayfasında da o vardı.
[Bridget] Oh, my God. There he is again.
Tanrım, işte yine o.
There he is again.
İşte yine burada.
There he is again!
İşte yine o!
- Look. There he is again.
- Bakın burada da var.
- There he is again.
- İşte yine orada.
- There he is again.
- İşte yine görü
- There he is again.
- İşte bakın.
There he is again.
İşte yine geldi.
There he is again
Hala orada...
There he is again, mom.
İşte yine başladı, anne.
I go to the floss store and they're like, "Whoa, there he is again."
Ne zaman diş ipliği satan dükkana gitsem "Oley, o adam yine geldi" diyorlar.
See? There he is again.
Burada da tekrar o.
- Damn! There he is again.
- Kahretsin!
My father said that when the time came that we had enough again, and there would be such a time, he said, I must not forget what it is like to be hungry.
Babam tekrar eski varlığımıza kavuştuğumuzda... ki o gün de yakında gelecek demişti... aç olmanın nasıl bir şey olduğunu unutmamalısın demişti.
And if there is, make sure he doesn't strike again.
Eğer bir katil varsa, bir daha harekete geçemeyececeğinden emin olabilirsin.
There was a crash. Six-year-old Nicky managed to pull his parents from the blazing car, but it was too late. And Nicky was alone again, as he is today.
Altı yaşındaki Nicky alevler içindeki arabadan ailesini çıkarmayı başardı ama artık çok geçti, ve Nicky, bugün olduğu gibi yine bir başına kaldı.
Funny thing is, there was one mine that he sold over and over again.
İşin garibi de, bir madeni tekrar tekrar satmış.
Again, John, all we want you to do is describe the current location of the agent that lighter belongs to and what he or she is doing there.
John, yapmanı istediğimiz şey o çakmağın sahibi olan ajanın şu anki yerini ve orada ne yaptığını söylemen.
But now that he has them again, there is nothing left to keep him here.
Şimdi tekrar bulduğuna göre burada kalması için bir sebep yok
There he is, hard at work. I didn't think I'd see you again.
İşte burada, işinin başında.
He's sailed from England to Spain and back again in boats... no bigger than ours and in storms far worst... than you saw last night. Going out there in that boat is madness.
Şimdi, güçlü bir rüzgar var, bunu kullanmalıyız.
There does come a time, of course, when the most important thing is to catch the guy before he kills again.
Tabii öyle bir aşama gelir ki, en önemlisi zanlıyı yeni bir cinayet işlemeden önce yakalamak.
But there was an opening and he will train with them again in late summer and see if it is recovered.
Yaz sonunda antrenmanlara katılacakmış. İyileştiyse devam edecekmiş. Onun hakkında başka ne öğrendin?
"There he is, waiting for her again."
"Yine onu bekliyor."
Well, my initial response is there he goes again.
Pekala ilk cevabım ; işte yine başlıyor.
You were saying you never wanted to see Arifoglu again but there he is in the best of the best positions in the field, like a king.
Oo Memiş Efe, Arifoğlu bir daha karşıma çıkamaz diyordun ama bak delikanlı gibi en kralından almış sahadaki yerini.
The real king is still out there, and he'll kill again.
Gerçek kral ise hala dışarılarda bir yerlerde, ve yine öldürecek.
But the next day, he is back out there again.
Ama ertesi gün yine pencereye çıkıyordu.
There is nothing he would not do to prevent your father marrying again.
Babanın tekrar evlenmemesi için yapmayacağı şey yok.
Why is he there again?
Neden geri göndermiş?
The fact, is there are a lot of dedicated investigators working extremely hard to stop this individual, whoever he is, from killing again.
Açıkçası şu anda pek çok dedektif kendini bu işe adamış, bu kişinin artık her kimse, yeniden cinayet işlemesini engellemek için uğraşıyor.
Again he is going there!
Yine oraya gidiyor!
Again, there's a secret door for Jason back here so he can make a dramatic entrance, and this poor guy that you think is dead leaps to life.
Yine arkada Jason'ın dramatik bir giriş yapabileceği gizli bir kapı var ve ölü olduğunu sandığınız bu zavallı adam hayatı için sıçrayacak.
There is no way he'll break in here again.
Tekrar buraya gelme şansı yok.
Once I told him he should get married again, and he retorted there is more passion between the pages of books than in between thighs.
Bir keresinde ona yeniden evlenmesi gerektiğini söylediğimde, "Sayfaların arasında kasıkların arasından daha fazla tutku var." diyerek cevabı yapıştırmıştı.
Is there any possibility that he sees again? None.
Tekrar görebilmesi için bir umut var mı?
there he is 3176
there he goes 227
there he goes again 40
there he comes 17
there he is now 36
there he was 67
therese 78
there 14012
theresa 292
there you go 7508
there he goes 227
there he goes again 40
there he comes 17
there he is now 36
there he was 67
therese 78
there 14012
theresa 292
there you go 7508
therefore 1419
there you are 4720
there's always hope 39
there we go 2292
there aren't any 65
there isn't 382
there you have it 213
there's no time like the present 22
there aren't 60
there it is 2912
there you are 4720
there's always hope 39
there we go 2292
there aren't any 65
there isn't 382
there you have it 213
there's no time like the present 22
there aren't 60
there it is 2912