English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ T ] / There was an explosion

There was an explosion translate Turkish

214 parallel translation
There was an explosion that sounded like a cannon.
Top atışına benzer patlama sesleri oluyordu.
THERE WAS AN EXPLOSION, THE ELECTRICAL SYSTEM WENT OUT. "
Elektrik sistemi gitti. Her birimizin hatırladığı bunlar.
There was an explosion south-east off here.
Buranın güney doğusunda bir patlama vardı.
- There was an explosion, and it dropped out
Bir patlama olunca ortaya çıkıvermiş.
There was an explosion and fire at the house of a friend of yours, Mr. Jerry Parks.
Arkadaşlarından birinin, Bay Jerry Parks'ın evinde bir patlama oldu ve yangın çıktı.
There was an explosion and fire at the house of a friend of yours, Mr. Jerry Parks.
Bir arkadaşınızın evinde yangın çıktı, Mr. Jerry Parks.
Well, there was an explosion, and I didn't think anything of it.
Bir patlama oldu ondan sonrasını hatırlamıyorum.
There was an explosion.
Bir patlama oldu.
But there was an explosion.
Ama bir patlama olmuştu.
- There was an explosion.
- Bir patlama oldu.
The initial report indicates there was an explosion, but not if it was an attack.
ilgili raporlarında bir patlamadan, söz ettiler. Ama saldırı olup olmadığından emin değiliz.
There was an explosion in Engineering.
Mühendislikte patlama oldu.
About five minutes after we left the ship there was an explosion.
Biz gemiden ayrıldıktan yaklaşık beş dakika sonra patlama oldu.
Sorry you had to wait, but there was an explosion in the subway.
Beklettiğim için özür dilerim fakat metroda bir patlama oldu.
There was an explosion in his shop not long after you arrived.
Sen geldikten kısa bir süre sonra dükkanında patlama oldu.
There was an explosion, breaking windows, then flames.
Bir patlama gerçekleşti, camlar kırıldı, ve alevler boy gösterdi.
But you guys are willing to make a determination as to whether there was an explosion... pre-impact or as we can see...
Ancak sizler kazadan önce bir patlama olup olmadığını belirlemek istiyorsunuz, ya da -
A few seconds later, there was an explosion, and 549 disappeared from my radar screen.
Birkaç saniye sonra, bir patlama oldu, ve 549 radarımda kayboldu.
There was an explosion... and we lost contact with both astronauts... for about two minutes.
Bir patlama oldu... ve iki astronotla da iki dakika boyunca... iletişimi kaybettik.
There was an explosion... and, um... everything shut down.
Bir patlama oldu. Ve... Ve her şey kapandı.
There was an explosion, and - No!
Bir patlama oldu ve şu uydu...
There was an explosion.
- Bir patlama oldu.
There was an explosion in a closet in building 12. - What?
Bina 12'de bakım odasına patlama oldu. / Ne?
Not long after I became a physician, there was an explosion on a cargo ship orbiting my homeworld.
Hekim olmamdan kısa bir süre sonra, Anavatanımda yörüngedeki bir kargo gemisinde bir patlama oldu.
A helicopter went down and there was an explosion.
Bir helikopter yere çakıldı ve bir patlama oldu.
He claims there was an explosion at the LuthorCorp plant six months ago.
Altı ay önce Luthor Ş. fabrikasında bir patlama olduğunu söylüyor.
There was an explosion in 1 989- -
- Bir patlama olmus'89 da...
I tried to get him out, and then there was an explosion.
Onu çıkarmaya çalıştım. Sonra bir patlama oldu.
There was an explosion 20 minutes ago.
20 dakika önce bir patlama oldu.
They were in session, and there was an explosion.
Toplantı halindeydiler. Bir patlama oldu.
there was an explosion.
bir patlama oldu.
I didn't want to mention this before, But there was an explosion in the mines.
Bundan bahsetmek istememiştim ama tas ocaklarında bir patlama olmuş sanırım.
And so there was an explosion of railroads who got large federal subsidies of land.
Ve böylece demiryollarında patlama oldu ve bunlar arazi olarak geniş federal teşvikleri aldı.
The guard said there was an explosion.
Nöbetçi bir patlama olduğunu söyledi.
There was an explosion on the planet after we left, sir.
Biz ayrıldıktan sonra gezegende bir patlama oldu, efendim.
The key point of the Tunguska Event is that there was a tremendous explosion, a great shock wave many trees burned, an enormous forest fire and yet, no crater in the ground.
Tunguska Olayı'nın kilit noktası çok büyük bir patlama, ciddi bir şok dalgası birçok ağacın yanması, devasa bir orman yangını olmuş olması ve bir krater bulunamamasındadır.
And there is a recent ray crater called Giordano Bruno in the region of the moon where an explosion was reported in 1178.
İşte Giordano Bruno adında yakın zamanlı bir krater. 1178'deki patlamanın tam bildirildiği yerde.
There was a hell of an explosion.
Büyük bir patlama olmuş.
Then, suddenly, on December 1 5 there was an enormous proliferation of new life forms an event called the "Cambrian Explosion."
Sonra aniden 15 Aralık'ta, yeni hayat formları çok aşırı miktarlarda çoğalarak, "Cambrian Patlaması" denen olayı meydana getirdiler.
- Was there an explosion?
- Patlama mı oldu?
There was some kind of an explosion in their greenhouse.
Serada bir patlama olmuş.
There was enough antimatter present to lead to an explosion.
Gemide, bir patlamaya yol açmaya yetecek kadar karşımadde kalmış.
There was..... an explosion.
Uzayda... bir patlama olmuş.
There was a fight, an explosion. We lost him.
Bir çatışma ve patlama oldu onu kaybettik.
Just before the explosion there was an interference pattern in the transponder's signal.
Patlamadan hemen önce,... alıcı verici sinyalinde parazit vardı.
Captain, there was an apparent Federation signature to the explosion.
Kaptan, görünüşe göre bu patlamada Federasyon izleri var.
There was no evidence of an explosion.
Patlama ile ilgili herhangi bir kanıt yok.
Man, it was like an explosion, and there was a flash.
Tanrım, bu sanki bir patlama gibiydi ve bir ışık parlaması!
I didn't know that there was gonna be an explosion, but the night before, I had this real bad, bad dream.
Aslında fabrikada bir patlama olacağını görmedim. Fakat bir gece önce çok kötü bir rüya görmüştüm.
There was just an explosion.
Az önce burada bir patlama oldu, tamam mı?
There was some sort of an accident last night, an explosion.
Dün akşam bir kaza olmuş, bir patlama.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]