English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ T ] / Town hall

Town hall translate Turkish

736 parallel translation
To the town hall!
Şehir merkezine!
There will be a big reception at the town hall.
Belediye Sarayı'nda büyük bir tören yapılacak.
Are you going begging to the town hall, too?
Sen de mi dilenmek için Belediye Sarayı'na gidiyorsun? Hayır.
2 weeks later... in the charming town hall at St Martin de Vésubie... I wed under the joint estate law... Henrietta Gertrude Bled... former wife of a Bulgarian colonel.
İki hafta sonra St Martin de Vésubie'deki şirin belediye sarayında Bulgar bir miralayın eski eşi olan Henrietta Gertrude Bled ile evlilik sözleşmesi yaparak evlendik.
Fetch him to the town hall.
Onu hükümet binasına getirin.
When I saw you swooping down out of the air - when I saw you marching into the town hall - I felt, "This man lives in a greater world".
Gökten indiğini gördüğümde hükümet binasına doğru yürüyüşünü gördüğümde "Bu adam çok daha büyük bir dünyada yaşıyor" dedim.
Sixteen years after his first marriage two weeks after his first divorce Kane married Susan Alexander singer, at the Town Hall in Trenton, New Jersey.
İlk evliliğinden 16 yıl ve ilk boşanmasından da iki hafta sonra Kane şarkıcı Susan Alexander'la Trenton, New Jersey belediye sarayında evlendi.
18 Town Hall Street.
Belediye Binası Sokağı, 18.
But, two weeks later, the English General Sturge, formally proclaimed that the only flag that is to fly over the French town hall, over the French town of Diego Suarez is the French flag.
Lakin, iki hafta sonra İngiliz generali Sturge, Diego Suarez'deki Fransız kentindeki, Fransız Belediye Sarayı'nda dalgalanacak yegane bayrağın Fransız bayrağı olduğunu resmen ilan etti.
These two gentlemen will accompany you to town hall.
Bu iki beyefendi size belediye sarayına kadar eşlik etsin.
- They'll tell you down at town hall.
- Belediye sarayında yardımcı olurlar sana.
Town hall?
Belediye sarayı mı?
I'll give your town hall a miss.
Şimdilik belediye sarayını es geçeceğim.
All visitors must report to town hall.
Tüm ziyaretçiler belediye sarayına uğramak zorunda.
- Marketplace by town hall.
- Belediye sarayının yanındaki pazar yerinde.
- Is this the town hall?
- Burası belediye sarayı mı?
- He's in the town hall, Sergeant.
- Adam belediye sarayındaymış çavuş.
- That building there is the town hall? - I - I
- Şuradaki bina belediye sarayı mı?
- We didn't see a light in the town hall.
- Belediye sarayında ışık görmedik.
When we were in the town hall the police found Mr. Colpeper in his office.
Biz belediye sarayındayken polis Bay Colpeper'ı odasında buldu.
- They searched the town hall.
Belediye sarayını aradılar.
Don't you remember Bobby's school concert and Eileen's wedding... and that time you insisted on taking me to that symphony concert at the town hall?
Bobby'nin okul konserini, Eileen'ın düğününü ve beni senfoni konserine götürmek için ısrar ettiğin zamanı hatırlamıyor musun?
Ball at the town hall, is there?
Balo belediye binasında, değil mi?
It's the way they told us at the town hall.
Böyle yapmamız öğretildi.
- Town Hall, at that.
- Town Hall'da.
What's this rumour I hear about you and Town Hall?
Town Hall hakkında duyduklarım doğru mu?
Now, we were discussing that scene in front of the town hall.
Belediye sarayı önündeki sahneyi konuşuyorduk.
- Go to the town hall and see for yourself.
- O Belediye Binasının yerini bile bilmez..
It used to be a town hall, and before that it was a bakery.
Bir zamanlar belediye binasıydı. Ondan öncede bir fırındı.
At nine, according to the town hall clock, I was in the dining room polishing the silver before putting it away.
Belediye binasının saatine göre saat dokuzda yemek odasında kaldırmadan önce gümüşleri parlatıyordum.
He wasn't at the town hall. He won't come.
Kasabada yoktu, gelmeyecek.
That's the town hall tower.
- Şehir merkezindeki kule.
Did he go for the town hall idea, or did he think we were nuts?
Kuleye gitmemizi onayladı mı, kafayı yediğimizi mi söyledi?
When you get to town hall, set up an OP and check in and report all activity while en route.
Şehre vardığınızda... operasyon birimi kurup gireceksiniz. Görev esnasında... olan biten her şeyi bildireceksiniz.
Could you show us to town hall, sir?
Bize kasabadaki idare binasını gösterebilir misiniz?
- How about the town hall? Like to see it?
- Toplantı binasını görmek ister misiniz?
That's Cape Anne, and that's the town hall, right there.
Şu, Cape Anne, şu da bu bina, tam şurada.
Her great-great grandfather built this town hall... where you're sitting here now having your meeting.
Onun büyük-büyük-büyükbabası bu kasaba binasını yaptı ve siz şimdi burada oturup toplantınızı yapıyorsunuz.
- Town Hall please.
- Belediyeye lütfen.
He works at the town hall
Belediyede çalışıyor.
I was thinking about you when I passed town hall and the thought stuck on.
Belediye binasının önünden geçerken seni düşünüyordum ve aklıma sana takıldı.
Get me the town hall.
Bana belediyeyi bağla.
I've seen you at the Town Hall, lad.
Seni belediyede görmüştüm, oğlum.
You're a clever young man, you don't want to stay in the Town Hall for the rest of your life, do you?
Sen akıllı genç bir adamsın, hayatının geri kalanında belediyede kalmak istemezsin, değil mi?
Now listen, you're gonna throw up your job at the Town Hall.
Şimdi dinle, belediyedeki işini bırakacaksın.
Mother, you said my father worked at the town hall in Shingu, and that he'd died years ago.
Anne babamın ben bebekken öldüğünü söylemiştin.
I want those wolves dead within 24 hours and... delivered to me here at the town hall, do you understand?
O kurtların 24 saat içinde öldürülmelerini ve burada, belediye binasında bana teslim edilmelerini istiyorum. Anlaşıldı mı?
Edward Rochester of Thornfield Hall was married to Bertha Mason... at St. Mary's Church, Spanish Town, Jamaica.
Edward Rochester, Bertha Mason ile... Spanish Town, Jamaika'daki St. Mary kilisesinde evlenmiştir.
In the town hall.
Belediye binasında.
Then Sam Hall came to town.
Sonra şehre Sam Hall geldi. Ve kızın yüzü güldü.
Hall will be on his way out of town in an hour.
Hall bir saat içinde kasabadan çıkan yolda olacak.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]