English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ W ] / Wait right there

Wait right there translate Turkish

366 parallel translation
Wait right there, I'll be there soon.
Bekle, hemen geliyorum.
Yes, sir. You wait right there.
Burda bekleyin!
Wait right there.
Burada bekleyin.
Wait right there! Matt!
Orada bekle!
Yes, I'd wait right there if I was you.
Evet, eğer senin yerinde olsaydım orada beklerdim.
You just wait right there.
Orada bekleyin.
Just wait right there.
Sadece orada bekle.
Both of you will wait right there in front of the post office so you'll be close enough to move fast when the time comes.
İkiniz de postanenin önünde bekleyeceksiniz, Böylece, sıranız geldiğinde hızlı hareket edebilmek için yeterince yakında olmuş olacaksın.
Wait right there!
Tam orada bekleyin!
Wait right there.
Beklemede kalın.
Mr. McCabe will be with you in just a wee minute so you wait right there.
Bay McCabe birazdan yanınıza gelecek. Siz burada bekleyin.
We're coming to the dome. Wait right there, Huey.
Kubbeye geliyoruz.
Wait right there.
Hemen geliyorum.
You just wait right there.
Sen burada bekleyeceksin.
No, you just wait right there.
Sen burada bekle.
- Wait right there.
- Tam burada bekle.
Wait right there, Tom.
Burada bekle Tom.
Tommy, breakfast will be ready in a minute. You just wait right there.
Tommy, kahvaltı bir dakikaya kadar hazır.
I'd feel a lot more comfortable if you could find someone to get me out of this rig. You wait right there.
Beni bu makineden kurtaracak birini bulursan rahatlamanın tadını çıkarabilirsin.
Wait right there.
Tam orada bekle.
Wait right there, Akeem.
Kımıldama, Akeem.
Wait right there.
Sakın bir yere gitme.
Wait right there.
Bir yere ayrılma.
Wait right there.
- Burada bekle tamam mı!
You two wait right there.
İkiniz burada bekleyin.
You want to wait right there just a minute?
Bir dakika burada bekler misiniz?
Wait right there.
Bekle burada.
Just... just wait right there. I'll... I'll be right back.
Burada bekle, geri döneceğim.
Father, will you and Eleanor wait right over there while I tend to the bags?
Peder, ben bagajları alırken Eleanor ile burada bekler misiniz?
Wait there. I'll be right back. Shh!
Burada bekle Hemen dönerim.Şişşt!
Wait, madam, I'll be right there.
Bekleyin bayan, hemen geliyorum.
You wait there. I'll be right over.
Hemen geliyorum.
Wait there, please, he'll be right with you.
Lütfen bekleyin, birazdan gelecek.
- Hi, Elena, wait for me there, I'm coming right away.
- Merhaba, Elena, Bekle beni, hemen geliyorum.
Wait for me right there!
Beni orada bekle!
Now, if Dave gets you home before I get there, I want you to sit in the car and wait with him, all right? - Gee, Sis.
Dave, seni ben gelmeden önce bırakırsa arabada oturup, onunla birlikte beklemeni istiyorum, tamam mı?
Wait, wait, wait, wait, wait, wait. Perhaps there was a headcheese. Vaclav, you know you're right.
Dur bir saniye, belki de bir domuz kellesi vardı.
I'll wait there right now.
Şimdi gidiyorum.
All right, now wait over there and keep your mouth shut.
Tamam şimdi burada bekleyin ve çenenizi kapayın.
- Right. - He's gonna wait there?
- Burada mı bekleyecek?
- If I'm not there, wait for me, all right?
- Geldiğinde orada yoksam bekle olur mu?
No, wait a minute, just stay right there.
Hayır, dur biraz, sen orada kal.
Can't just stand there and wait for the ball, am I right?
Orada bekleyip durmak zor olmalı haksız mıyım
Hey, wait a minute, stop it. Stop right there.
Hey bir dakika dur, biraz burada dur.
Wait for me in the courtyard, I'll be right there.
- Avluda beni bekle.
Wait right there.
Kerim!
Right now there's only two of us, so we gotta lay back and wait for an opening.
Şimdilik sadece ikimiz varız, yani uzanıp bir fırsatını kollayacağız.
Chris, wait right over there. Everybody.
Haydi buraya gelin bakalım.
I believe there is a place where the restless souls wander. Burdened by the weight of their own sadness, they wait for a chance to set the wrong things right.
Huzursuz ruhların kendi üzüntülerinin ağırlıklarını taşıdıkları ve beraber oldukları bir yer olduğuna inanıyorum.
I just wanna wait for this. I'll be right there.
Hemen geleceğim.
Would you just gobble it down right there and then... or would you maybe wait a little bit, you know?
Hemen mideye mi indirirdin yoksa yemeden biraz bekler miydin?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]