We meet at last translate Turkish
155 parallel translation
So, we meet at last.
Nihayet karşılaştık.
Pontano, we meet at last.
Pontano, nihayet tanıştık.
- So, we meet at last, Biederbeck.
Sonunda karşılaştık Biederbeck.
We meet at last.
Sonunda tanıştık.
We meet at last, Captain.
Sonunda karşılaştık Kaptan.
So we meet at last.
Sonunda kaşılaştık.
We meet at last, huh?
En sonunda buluştuk, ha?
We meet at last.
En sonunda tanıştık.
Dr. Wells, we meet at last.
Dr. Wells, sonunda tanıştık.
Foxy mama, we meet at last.
oh yavrum, sonunda tanıştık.
We meet at last, Doctor. O - ho...
Sonunda karşılaştık, Doktor.
We meet at last, Mr. Toad.
- Sonunda karşılaştık Bay Kurbağa.
My dear ladies, we meet at last.
Sevgili bayanlar, sonunda buluştuk.
We meet at last!
En sonunda karşılaştık! .
We meet at last!
En sonunda tanıştık! .
So, M. Poirot. We meet at last.
Bu, Bay Poirot son görüşmemiz.
So we meet at last.
Sonunda tanışabildik.
General Spaatz, we meet at last.
General Spaatz, sonunda tanıştık
" Until we meet at last.
" Sonunda görüşeceğiz.
At last we are to meet him, the famous Captain Spaulding.
Nihayet göreceğiz onu, meşhur Kaptan Spaulding'i.
Professor, at last we meet.
Profesör, en sonunda görüşebildik.
- We meet the great man at last.
- Sonunda bu harika adamla tanıştık.
At last we meet again.
Sonunda tekrar karşılaştık.
Could we ever have thought it last spring that we should meet at the ball?
Geçen baharda onunla baloda tanışacağım aklımdan bile geçmemişti.
At last we meet.
Nihayet karşılaştık.
What a distance we had to travel to meet together at Tatenberg
Seyahat etmek zorunda kaldığımız Tatenberg'de nelerle karşılaştık.
Thanks to Cecil, we can at last meet your wife.
Cecil sayesinde, sonunda karınla tanışabildik.
At last we meet.
Sonunda karşılaştık.
Excuse me, but didn't we meet with Emil Jannings at UFA last winter?
Özür dilerim, geçen kış Emil Jannings ile birlikte kast ajansında tanışmamış mıydık?
We meet at last.
Sonunda karşılaştık.
at last we meet!
Sonunda seninle tanışabildik!
We meet again at last.
Sonunda yine karşılaştık.
Your Eminence, venerable brothers. at last we meet for this long-awaited debate.
Kardinal Efendimiz, muhterem rahipler nihayet uzun zamandır beklenen münazaraya başlıyoruz.
Didn't we meet last year at the Feinman bar mitzvah?
Feinman'in ergenlik töreninde karşılaşmamış mıydık?
Didn't we meet last year at the Peninsula Club? " No.
Yarım adalar kulübünde tanışmamış mıydık?
So, at last we meet for the first time, for the last time.
Evet, sonunda ilk kez karşılaştık, ama bu son kez olacak.
At last we meet.
Sonunda tanışabileceğiz.
At last we meet.
En sonunda tanıştık.
At last we meet.
- Rose ve Sadie?
At last we meet, Officer Benson.
Sonunda karşılaştık, Subay Benson.
- Ah, Homer Simpson, at last we meet.
- Ah, Homer Simpson, sonunda karşılaştık.
Simpson, at last we meet.
Simpson, nihayet tanıştık.
Did we meet last night at George's party?
Dün gece George'un partisinde mi tanıştık?
At last we meet.
Sonunda tanışabildik.
Ohh! Oh, my God, at last we meet!
Tanrım, en nihayet tanıştık!
We meet at last.
Nihayet bir araya geldik.
And look at you! "We'll meet if we're destined to ; otherwise, we won't"
Şuna bak : "kader karşılaştırmazsa aramayacakmış"
I'm glad we could meet at last, Hunter D You are a worthy opponent
Sonunda karşılaştığımız için çok memnunum Avcı D. Sen çok iyi bir rakipsin.
We usually meet by day, so you must work at night.
Hep gündüzleri karşılaştığımıza göre, geceleri çalışıyor olmalısın.
So, Slayer, at last we meet.
Avcı. Nihayet tanıştık.
Lord John Roxton... at last we meet.
Lord John Roxton, sonunda karşılaştık.
we meet again 164
we meet 17
at last 958
at last we meet 16
we met yesterday 20
we met before 36
we met at 18
we met the other day 22
we met 146
we mean you no harm 33
we meet 17
at last 958
at last we meet 16
we met yesterday 20
we met before 36
we met at 18
we met the other day 22
we met 146
we mean you no harm 33