English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ W ] / What'd you find out

What'd you find out translate Turkish

320 parallel translation
Maybe you'd better find out what you are.
Belki, ne olduğuna karar versen iyi edersin.
You'd find out what good it'd do you if we could kiss this outfit goodbye.
Eğer buradan kaçabilseydik neresinin iyi olduğun anlardın.
What'd you find out?
Fazla merhametliyiz.
And we'd much prefer it if you could help us find out exactly what Mr. Fabian is doing in Trinidad.
Bay Fabian'ın... Trinidad'da ne yaptığını bulmamıza yardım ederseniz bizim için daha iyi olur.
What'd you find out about the girl?
Kız hakkında neler buldun?
What'd you find out?
Ne buldun?
Well, uh... What'd you find out, Doctor?
Ne buldunuz, Doktor?
What'd you find out on this job?
Bu görevde neler bulabileceksin bakalım?
- What'd you find out?
- Ne öğrendin?
If I was you, I'd find out what it is.
Senin yerinde olsaydım, Ne olduğunu bulurdum.
- What'd you find out?
- Ne buldun?
- What'd you find out?
Evet, neler öğrendin?
Thought I'd stop by... find out what's the reason that you're not coming around.
Uğramak istedim... uzun zamandır gelmiyorsun, nedenini öğrenmek istedim.
If you go out into the world for a time, knowing what we expect of you... ... you will find out if you can expect it of yourself.
Senden ne beklediğimizi bilerek bir süre dış dünyaya çıkarsan onu kendinin de bekleyip bekleyemeyeceğini anlarsın.
Make them come out to you to find out what happened.
Çıkıp dışarı size sorsunlar ne konuştuğumuzu.
What'd you find out, Shorty?
Neler öğrendin, Bücür?
You might even find out some information on what's going on, on the outside.
Bu arada dışarda neler olup bittiği ile ilgili bilgi topla.
♪ We wander through London Who knows what we may find? ♪ There's pockets left undone On many a behind ♪ If you don't mind taking it like it turns out It's a fine life!
Londra sokaklarında geziniriz ne bulacağımız hiç belli olmaz... daha ceplerine girmediğimiz o kadar çok insan var ki... olduğu gibi kabul ederseniz hayat güzeldir... bırakın mum dibine kadar yansın hayat güzeldir... bazen gözünüze bir yumruk da yiyebilirsiniz... onu kapatır, ötekine de yumruk yersiniz ama asla ağlamazsınız... şalımız yok, tüylerimiz yok gösterişli kürklerimiz yok... zaten dışarıdaki hava da bu elbiselere uygun değil...
I know it was D'Amato's field, but see what you can find out.
D'Amato'nun sahası olduğunu biliyorum ama ne bulabilirsiniz bir bakın.
What'd you find out?
- Evet.
What'd you find out?
Neler buldun?
- What'd you find out?
- Ne buldun?
You'd better find out what he wants.
Ne istediğni öğrensen iyi olur.
If the chairman of the board of your company... had been running your business... the way Washington has been running our business, you'd be asking a lot of questions, and you would find out what you already know... we have some problems that money alone won't solve.
Eğer şirketinizin yönetim kurulu başkanı şirketinizi Washington'un şirketlerimizi yönettiği gibi yönetiyorsa ona bir sürü soru sorar ve zaten bildiğiniz bir gerçeği öğrenirsiniz. Sadece para ile çözülmeyecek problemlerimiz var.
You'd better find out what you're getting into.
Neye bulaştığını kendin öğrensen daha iyi olur.
You'd find out exactly what you'll be up against.
Orada neyle karşı karşıya kalacağını önceden anlamanı sağlar.
- What'd you find out?
- Neler buldun?
I'd like to find out what's underneath the front you put on.
Taktığın maskenin ardında ne var bilmek isterim.
Don't you even bother to find out what I'd like to do?
Benim ne yapmak isteyeceğimi sormayı düşündün mü hiç?
So, what'd you find out about Al?
Al hakkında neler öğrendin?
- What'd you find out?
Ne buldun Fletch?
- What'd you find out about the parents?
- Ailesinden bir şey çıktı mı?
You know I'm wacko. What'd you find out?
Deli olduğumu zaten bilirsin Sam.
- What'd you find out?
- Ne buldunuz?
what'd you find out?
Ne buldun?
- What'd you find out about the tank?
- Havuz hakkında ne buldunuz?
What'd you find out?
- Merhaba Mike. - Ne buldun?
What'd you find out about that sound man?
Şu ses adamı hakkında ne buldun?
What'd you find out, Lois?
Ne buldun, Lois?
Well, you'd better find out what rock he's under... and kick it over.
Hangi taşın altında ise bir an evvel bulsanız iyi olur ve onu buraya getirin.
What'd you find out about Dodge and the Attorney General?
Dodge ve Başsavcı hakkında neler buldun?
You'd be amazed what you can find out with computers today. Anyway?
Bugünlerde bilgisayarlarda neler bulabileceğine inanmazsın.
But if you bother to follow a story, really listen to what you're told, or what they're allowed to tell, you'd find out that the story has made a profit for someone, or for several people.
Ama herhangi bir olayı takip edersek bize söylenenler,.. ... konuyla ilgili bize aktarılması kabul edilen elemanlar incelendiğinde anlaşılıyor ki o olay biri ya da birileriyle ilgili bir parayla bağlantılı.
And you'd like to find out what else he's up to.
Sen de başka neyin peşinde olduğunu öğrenmek istiyorsun.
What'd you find out?
Neler öğrendin?
I'd like you to find out what happened, where he is today.
Neler olduğunu ve onun şu anda nerede olduğunu bilmek istiyorum.
What'd you find out?
Neler öğrendiniz?
What'd you find out?
Ne öğrendin?
He's the cultural attache with the Tunisian mission here in D.C. See what else you can find out about him.
Tunus Elçiliğinde Kültür Ataşesi. Bak bakalım onun hakkında başka neler bulabileceksin.
That's why you don't dare get into the major leagues,'cause the sports writers and everybody would be digging around, and they'd find out what it is, right?
Bu yüzden büyükler ligine gitmeye korkuyorsun. Spor yazarları geçmişini araştırıp gerçeği ortaya çıkarır diye.
- What'd you find out?
- Neler buldunuz?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]