English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ F ] / Find out

Find out translate Turkish

50,113 parallel translation
It is your responsibility to find out who killed him.
Onu kimin öldürdüğünü bulmalısınız.
You asked me to find out how many examination papers went astray.
Benden kaç sınav kağıdının yerine ulaşmadığımı bulmamı istemiştin.
I'll find out what's going on between Amit and the butcher.
Amit'le o kasap arasındaki meseleyi ben öğrenirim.
Find out where Amit Shelar is.
Amit Shelar'ın nerede olduğunu öğren.
Hey! Whatever it may be, find out.
Bunu kimin yaptığını öğreneceksiniz.
Did someone find out you're a cop?
Birileri polis olduğunu mu öğrendi?
I prefer not to find out.
Keşfetmek istemem.
We believe that might help us find out who killed your wife and why.
Bunun bize yardımcı olabileceğine inanıyoruz Karınızı kim öldürdü ve neden.
And if he's working with terrorists now, the only moral duty we have is to find out who they are, where they are, and stop them.
Artık teröristlerle çalışıyorsa ahlaki görevimiz kim ve nerede olduklarını bulup onları durdurmaktır.
I want to find out why she left.
Neden bıraktığını öğrenmeni istiyorum.
- I don't know. But let's not wait around to find out.
Beklemeyelim.
There's only one way to find out.
Öğrenmenin tek yolu var.
Let's go to Yemen and find out.
- Yemen'e gidip öğrenelim.
Easiest way to find out is to call the prison and ask.
Öğrenmenin en kolay yolu hapishaneyi arayıp sormak.
I don't know yet. But with the amount of processing power I throw at it, we're gonna find out real soon.
Daha bilmiyorum ama uyguladığım işlem gücü ile öğrenmemiz uzun sürmez.
I'm gonna find out once and for all what you were really doing there.
Orada gerçekten ne yaptığını öğreneceğim.
There's something else going on, and I'm gonna find out what it is.
Burada başka bir şey oluyor ve ne olduğunu öğreneceğim.
We'll find out exactly what she means about Seattle being a zombie homeland.
Seattle zombi vatanı olacak derken ne demek istediğini öğreniriz.
Find out who's stirring up trouble, and when you do, get'em to stop.
Kimin sorun çıkardığını bul ve onları durdur.
So, I find out I can pull the patient ID thing all the way up my arm and hide it underneath my T-shirt, and I just get out past the nurse's station, I just walk out.
Böylece, hasta kimlik şeyini kolumun yukarısına kadar çekip saklayabileceğimi keşfettim ve hemşire bankosunun önünden geçip çıktım, öylece yürüdüm.
I wanted to find out why Susan G. Komen had accepted $ 35 million from Yoplait, when their products can increase a woman's chance of dying from breast cancer 49 %, and ask American Cancer Society if taking money
Susan G. Komen'in Yoplait'den neden 35 milyon dolar aldığını bulmak istiyordum ki bu gıda ile kadınların göğüs kanserine yakalanma ihtimali % 49 artabiliyor.
Well, you're gonna find out... Or you're gonna die trying.
Peki, ya öğreneceksin ya da denerken öleceksin.
- They were bound to find out.
- Bulmaları gerekiyordu.
Only one way to find out.
Öğrenmenin tek yolu var.
So there's more to find out, Sara.
Yani daha öğrenecek çok şey var, Sara.
Now all we got to do is listen in, find out what his plans are.
Şimdi tek yapmamız gereken kulak verip, planlarının ne olduğunu öğrenmek.
You're scared that we might find out what actually happened.
Gerçekte neler olduğunu öğrenebileceğimizden korkuyorsun.
You're worried Frank's gonna find out.
Frank'in öğrenmesinden endişeleniyorsun.
We need to find out who did this.
Bunu kimin yaptığını bulmalıyız.
Well, you're not gonna need a job when the police find out you're sitting on illegally-obtained evidence.
Polis yasa dışı yoldan elde ettiğin delili sakladığını öğrenince işe ihtiyacın kalmayacak.
Find out where Oliver is.
Oliver'ın nerede olduğunu bul.
But now one of us just got killed, and we need to find out who did that!
Fakat hiç birimiz öldürülmemişti ve katilin kim olduğunu bulmamız gerekmemişti!
And isn't that what you want, to find out who killed Wes and how to make them pay?
İstediğiniz bu değil mi, Wes'in katilini bulup ona bunun bedelini ödetmek?
There's no way for me to find out whose number this is.
Numaranın kime ait olduğunu öğrenmenin bir yolu yok.
Someone's gonna find out the truth.
Birileri gerçeği öğrenecek.
I'm gonna call, and Sylvia or Charles or one of the Mahoneys are gonna pick up, and then we're gonna find out how stupid your plan is.
Arayacağım ve Sylvia ya da Charles veya herhangi bir Mahoney cevap verecek ve sonra plânının ne kadar aptalca olduğunu göreceğiz.
We'll find out.
Affedersiniz!
We all want to find out who killed Wes, but shouldn't Connor be the more pressing issue here? My God.
Fakat Connor'ın durumunun daha acil olması gerekmiyor mu?
You find out who Poseidon is, and how Scofield is wrapped up in it, maybe your fate... Is to be a patriot.
Poseidon'un kim olduğunu ve Scofield'in bu işle nasıl bağlantısı olduğunu bul belki de kaderin vatansever olmaktır.
We can find out if Jacob's full of it in one call.
Bir telefonla, Jacob da işin içinde mi öğrenebiliriz.
Pilot : We'll find out.
Göreceğiz.
We're gonna find out as soon as we talk to the guy he sent it to.
Gönderdiği adamla konuşur konuşmaz öğreneceğiz.
That's what I'm trying to find out.
- Ben de onu öğrenmeye çalışıyorum.
Not until you find out why you're my whip-hand.
Neden avantajım olduğunu öğrenene kadar gelemezsin.
Any time you find a decent piece of land, sure as sunup, someone out there's gonna try and take it from you.
Avcunda bir gıdım toprağın varsa... Şöyle iyisinden... Mutlaka biri elinden almaya kalkar.
I treated you with hospitality and respect, and now I come to find every word out of your mouth is a damn lie.
Size saygılı, misafirperver bir yaklaşım sergiledim. Şimdi bir bakıyorum ağzından çıkan her söz yalanmış.
It's human nature to find stuff out, so you will.
Öğrenmek insanın doğasıdır. Sen de öğrenirsin.
We find Kaniel Outis in Yemen, and then rebels show up to take him out?
Kaniel Outis'i Yemen'de buluyoruz sonra onu öldürmek için asiler ortaya çıkıyor.
You've got to find Phaeacia out there somewhere.
Orada bir yerde Phaecia'yı bulmalısınız.
Going out to find him.
- Onu bulmaya gidiyorum.
Hmm. So you're gonna wait a year for me to find my way out of Sittwe? Or are you gonna get me a partner, so we get on with the business of changing the world?
Sittwe'den bir çıkış yolu bulmam için 1 yıl bekleyecek misin yoksa dünyayı değiştirme işimize devam edebilmemiz için bana bir ortak mı bulacaksın?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]