When you're ready translate Turkish
1,667 parallel translation
And when you're done you'll be ready - you'll remember everything
Onları da kapattığında, hazırsın demektir. Her şeyi hatırlayacaksın.
- Call me when you're ready to go.
- Gitmeye hazır olunca beni ara.
When I say you're ready.
Hazır olduğunu söylediğimde.
When you're getting ready to be a dad, nobody pulls you aside and says "You know you're gonna have to clean the vagina a lot because everytime she takes a shit it goes straight up her twat."
"Vajina temizlemeye hazır ol." "Çünkü her sıçtığında kutusu bok doluyor." demedi.
You're gonna learn how to swim'cause when you get to Hawaii, you better be ready... Holy...
Yüzmeyi öğreneceksin çünkü Hawaii'ye vardığında hazır olsan iyi olur.
You can only say goodbye when you're ready.
Hazır olduğunuzda vedalaşabilirsiniz.
Well, just call me when you're ready.
Hazır olduğunda beni ara.
You'll find it when you're ready.
Eminim ki hazır olduğunda, bulacaksındır.
We'll Both Know When You're Ready To Come Back.
Geri dönmeye hazır olduğunda bunu ikimiz de biliriz.
It could be a couple of weeks or a couple of months, but when you're ready to come back, Bryton will be here for you.
Fakat geri dönmeye hazır olduğunda Bryton seni bekliyor olacak.
I will call you when we're ready to move.
Hazır olduğumuzda seni çağıracağım.
- When you're ready.
- Sen hazır olunca.
When you're ready to join her.
Onun yanına gitmeye hazır olduğunda.
If you're submissive when someone's life's on the line, you're not ready- -
Birinin hayatı tehlikede olduğunda uysal davranırsan, buna hazır değilsin demektir.
And you will. When you're ready.
Hazır olduğunda öğreneceksin.
You're not ready to talk to anyone. But there will come a time when you will want help and answers.
Kimseyle konuşmaya hazır değilsiniz ama yardım ve cevaplar isteyeceğiniz bir an gelecek.
Give it a few years. Come back when you're ready.
Birkaç yıl bekle, hazır olduğunda yine gel.
When they're ready to give up, you call in a closer.
Almaya hazır olduklarında, davet edin.
When you're ready... You want this family back?
Hazır olduğunda bu aileyi geri istiyor musun?
You know, when you're ready to have a real relationship with me, I'll be here.
Biliyor musun, benimle gerçek bir anne kız ilişkisi kurmak istediğinde, ben burdayım.
I'll be ready for Betty in OR One when you're done here.
Burada işiniz bittiğinde 1 numaralı ameliyathanede Betty için hazır olacağım.
- I'd like to talk about it again, when you're ready. - OK?
- Tamam mı?
When you're ready, come and find me.
Hazır olduğunda gel ve beni bul.
So... tell me, when you're ready.
Bana ne zaman hazır olacağını söyler misin?
And when you're ready, I would love to help you talk to him
ve hazır olduğunda onunla konuşman için yardımcı olmak isterim.
I look forward to talking about it... when you're ready.
Hazır olduğun zaman, bunları konuşmak için sabırsızlanıyorum.
I'll be back when you're ready.
Hazır olduğunda geri geleceğim.
When you're ready...
Hazır olduğunuzda -
When you're ready, driver.
Ne zaman hazırsanız, şoför.
Come back when you're ready.
Hazır olduğunda geri gel.
When you're ready.
Tabi hazır olduğunda.
Tomorrow, when you're on, the day might not be ready for you.
Yarın sen hazır olduğunda, belki de gelen gün senin için hazır olmayacak.
Tomorrow when you're ready, the day might not be ready for you...
Yarın sen hazır olduğunda, belki de gelen gün senin için hazır olmayacak.
Because I know you'll come one day. When you're ready.
Bir gün hazır olduğunda geleceğini bildiğim için.
- When you're ready to be mature and tell me who you really slept with, I'll be around for you, Violet.
Buralarda olacağım, Violet. Yalan söylemiyorum.
Come for me anytime, when you're ready.
Hazır olduğun zaman beni bul.
When you're ready to discuss them, call me.
Bunları konuşmak istediğinizde beni arayın.
We're ready when you are, Mr. President.
Piedmont'ta ölecek, anlaşıldı mı?
Let me know when you're ready.
Hazır olduğunuzda bana seslenin.
If you don't have it when I come to collect, you're dead. You be ready.
Paraya almaya geldiğimde hazır değilse, kendini ölmüş bil.
Yup, we've got three EVCs set up when you're ready.
Evet, siz de hazır olduğunuzda üç EVC hazır durumda bekliyor.
You're ready when Fox says you're ready.
Fox hazır olduğunu söylediğinde hazır olursun.
- Tell you what... when you're ready to take a break, why don't you come inside?
- Ne diyeceğim... bir mola vermeye hazır olduğunda, neden içeri gelmiyorsun?
Hey. Let me know when you're ready to sell.
Satmaya hazır olduğunda bana söyle.
When you're ready, Gandil.
Hazır olduğunda, Gandil.
You let me know when you're ready, okay?
Hazır olduğunda bana haber vereceksin, tamam mı?
Please come on down to the workshop when you're ready.
Hazır olduğunuzda lütfen atölyeye gelin.
Come and find me when you're ready.
Hazır olunca gelin ve beni bulun.
Come back when you're ready.
Hazır olduğunda haber ver.
And when the gun goes off, it sparks, and you're ready for surgery.
Silah patladığında, kıvılcım saçar, ameliyata hazırsındır.
When you're ready
Hazır olduğunda.
when you're gone 25
when you're right 37
when you're done 105
when you're a kid 24
when you're dead 37
when you're alone 31
when you're 91
when you're married 16
when you're young 31
when you're here 16
when you're right 37
when you're done 105
when you're a kid 24
when you're dead 37
when you're alone 31
when you're 91
when you're married 16
when you're young 31
when you're here 16
when you're older 32
when you're with me 16
when you're in love 21
when you're finished 34
when you're burned 80
when you're there 17
you're ready to go 18
you're ready 183
you're ready for this 17
ready 6018
when you're with me 16
when you're in love 21
when you're finished 34
when you're burned 80
when you're there 17
you're ready to go 18
you're ready 183
you're ready for this 17
ready 6018