When you get there translate Turkish
1,902 parallel translation
When you get there, You can say you didn't know how lame it would be.
Sonra da bu kadar sıkıcı olacağını düşünemediğini söylersin.
Call me when you get there, and be careful.
Pekâlâ, oraya vardığında beni ara ve dikkatli ol, tamam mı?
Stand on one foot when you get there.
Çık tahtaya. Çık!
Whatever's on the meter when you get there, I will triple if you see to it she makes it to the security line.
Taksimetrede ne yazarsa yazsın üç katını alacaksın. Uçağa bindiğinden emin ol sadece.
You can be whoever you want to be when you get there, but tomorrow night.
Kim olmak istiyorsan olabilirsin ama yarın gece.
They said they sure going to be glad to see you when you get there.
Seni de aralarında görmekten çok mutlu olacaklarını söylediler.
You'll see when you get there.
Gittiğinde görürsün.
Call me when you get there.
Oraya varınca beni ara.
Call me when you get there.
Oraya gittiğinde beni ara.
What do you expect to find when you get there?
Tekneye gidince ne bulmayı bekliyorsun?
And drop me a line when you get there, okay?
Oraya varınca bana yaz, oldu mu?
I can come and hear you in Oxford, when you get there.
Oxford'a gittiğinde seni dinlemeye gelirim.
When we get there, I won't be able to stay with you.
Oraya gittiğimiz zaman, sizinle birlikte kalamayacağım.
There were four when i went to go get you.
Sana haber vermeye gelirken 4 taneydi.
If you and Jax are supposed to be together, he'll be there when you get out.
Eğer Jax ile beraber olmanız varsa kaderinde, çıktığında orada bekliyor olacaktır.
- You'll see when we get there.
- Varınca görürsün.
There's one thing you learn... When you get locked up in a cage for four years.
Bir kafeste 4 yıl kalınca tek bir şey öğrenirsin.
I'll tell you when I get there, it's urgent.
Gelince anlatırım, çok acil.
When you get up there in front of all those people, promise me you won't freeze.
Bütün o insanların karşısına çıktığın zaman, donup kalmayacağına söz ver.
There's no other way to get them. So, when you think about star stuff, look around you.
Bir gün birisi kapınızı çalar ve sizin büyük, büyük, büyük, büyük, büyük, büyük torununuz olduğunu iddia ederse kapıyı yüzüne kapamayın.
When I said that no one could get out there... I'd forgotten about you, Drover.
Bakın, "O adadan kimse çıkamaz." dediğimde seni tamamen unutmuşum, celep.
Sometimes when there's a calamity they get upset with me. But then you're the only one who shouts at me..
Yalnızca sen aracının ön camı kırılınca... bana kızıyorsun.
- There's a table when you get to the line.
- Sıraya girdiğinizde bir masa olacak.
When you're young, ain't got no place to go, there's a lot you can get into, none of it good.
Gençken gidecek yerin yoksa, birçok şeye bulaşabilirsin. Bunların hiç biri iyi değildir.
You know, there's that big, dual carriageway when you get off the train? It mightn't have been here when you were here last, Harry.
Hani trenden inince büyük iki şeritli anayol var ya belki senin zamanında daha inşa edilmemişti, bilemiyorum.
- l ´ ll call you when I get there.
- Oraya geldiğimde ararım.
I mean, what kind of a person allows you to get emotionally entangled when they know there's no way forward?
Hangi erkek, geleceği düşünmeden seni seni duygusal bir ilişkinin içine sürükleyip sonra hiç düşünmeden çekip gider?
When can you get there?
Ne zaman gelebilirsin?
- Are you leaving when I get there?
- Ne zaman gelsem, sen gidiyorsun.
I said : I'll tell you when we get there.
Vardığımız zaman söylerim demiştim.
There is somebody that I want you to meet when we get out of here.
Buradan çıktığımızda tanışmanı istediğim birisi var.
We were worried when you didn't get back, so we went out to the cockpit and tracked you from there.
Geri dönmeyince merak ettiğimiz için kokpite gidip izinizi takip ettik.
When you do get buried I'll be the first one there with a shovel.
Cenazende mezarına ilk toprağı ben atacağım.
When I get there, you can wear my panties.
Oraya vardığımda külotlarımdan birini giyebilirsin.
When we get to there, we'll give you a mask.
Hele bir varalım da sana maske alırız.
Now... when you get up there, go ahead and hoist me up.
Yukarı çıktığında beni de yukarı çek.
What are you going to do when you get there?
Oraya gittiğinde ne yapacaksın?
There's a limit on when you can get rid of it.
Aldırmak için zaman sınırı var.
Look, Shawn, in a couple of minutes there's going to be some men that's going to come here, and you can't be here when they get here, okay?
Bak, Shawn, birkaç dakika içinde buraya bazı adamlar gelecek, ve sen onlar geldiğinde burada olamazsın, tamam mı?
It's nice to know that when I get tossed, you're gonna be there to catch me.
Batirdigim zamanlarda senin beni yakalamk için orada olacagini bilmek güzel.
- You'll be briefed when we get there.
Vardığımızda bilgilendirileceksiniz.
- I'll give you the specs when I get there.
Oraya geldiğimde sana detayları anlatırım.
When we get there, I'll tell you everything. 24 Season 07 Episode 03
Oraya vardığımızda her şeyi anlatacağım. Çeviri : Sacit Ocak'09 / Kilis
I'll give you the specs when I get there.
Detayları oraya geldiğimde veririm.
Sometimes you'll get a structure in perfect shape, beautifully designed, could last forever, and you know when you're destroying it that you're taking along the memories of people who have lived there.
Bazen de eline mükemmel görünümlü zarif bir tasarımlı sonsuza ayakta durabilecek binalar geçer. Ve binayı yıkarken içinde yaşayan insanların hatıralarını da silip süpürdüğünü bilirsin.
You stop when we get there.
- Varınca duracaksın.
Well, hey there, stranger. When did you get back?
Selam yabancı, ne zaman döndün?
- You'll see, when we get there
- Nereye gidiyoruz Komutanım? - Gidince görürsün.
Get there when you can.
İşini halledince gelirsin.
"When you get up there to Calamity Falls..."
"Calamity Falls'a vardığında..."
Listen, it's all very well to moon after a pash, but there comes a time when you have to grow up and find a proper man and get your knickers off!
Tutku dolu hayallere dalmakta bir sakınca yok ama öyle bir zaman gelecek ki, büyüyeceksiniz ve donunuzu indirecek düzgün bir adam bulmanız gerekecek.
when you 160
when you're gone 25
when you're ready 256
when you die 79
when you're right 37
when you were born 38
when you said 77
when you're done 105
when you're a kid 24
when you're dead 37
when you're gone 25
when you're ready 256
when you die 79
when you're right 37
when you were born 38
when you said 77
when you're done 105
when you're a kid 24
when you're dead 37