English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ W ] / While we're waiting

While we're waiting translate Turkish

171 parallel translation
read on the night of our engagement dinner, while we're all waiting for you? everybody's here.
Hepimiz seni beklerken nişan yemeğimizde kitap mı okuyorsun?
While we're waiting, we'll indulge in the famous indoor sport.
Beklerken, ünlü kapalı alan sporunu yapalım.
Doc, how about a little tune while we're waiting?
Doktor, beklerken biraz bir şeyler çalsan nasıl olur?
While we're waiting, let's grab shots of you working.
Bu arada sizin çalışırken resimlerinizi çekelim.
I'm certain I could get them to leave the stuff with me while we're waiting.
Beklerken, malları bana bırakmalarını sağlayacağıma eminim
We're waiting while a first-class navigator like Captain Smollett sails this here bumboat to our destination.
Kaptan Smollett gibi birinci sınıf bir dümencinin,... gemiyi gideceğimiz yere götürmesini bekliyoruz.
While we're waiting for the custody hearing, why won't you let her see her child?
Niçin gözetim kararları açıklanana kadar çocuğunu görmesine izin vermiyorsunuz?
I hope that while we're waiting, another disaster doesn't occur.
Umarım biz beklerken bir facia daha yaşanmaz.
- While we're waiting for Captain Fisby I'd like you to make a note of new signs I want.
- Yüzbaşı Fisby'yi beklerken yeni lehvalarla ilgili notlar almanı istiyorum.
While you Yankee blue-bellies go parading up and down as big as you please we're sitting here waiting for you to find one man.
Siz Yankiler gövde gösterisi yaparken biz de bir adamı bulmanızı bekleriz.
- While we're waiting, we'll search yours.
- Bekliyorken biz de sizin odalarınızı araştıralım.
Mm-hmm. In any case, while we're waiting, I wonder if the lovely Miss Gabrielle Simpson would join the very talented Mr Richard Benson for a small dry aperitif?
Her neyse, beklerken acaba güzelim Bayan Gabrielle Simpson çok yetenekli Bay Richard Benson ile küçük bir aperitif alır mı?
Well, while we're waiting for the surprise ladies and gentlemen, I have here...
Peki, burada sürpriz için beklerken... bayanlar ve baylar... Burada...
And while we're waiting for the rematch, I think maybe you'd better answer some questions?
Rövanşı beklerken bazı soruları cevaplasan iyi olur sanırım.
Um. well, while we're waiting...
- Şey... - Kamış alabilir miyim?
Come on, I'll show you inside while we're waiting. All right.
- Gel, beklerken sana içeriyi göstereyim.
While we're waiting, let's warm up a bit, shall we?
Beklerken, biraz ısınalım, olur mu?
While we're waiting around for true romance I think I'll jump down and get some flies.
Bu büyük buluşmayı beklerken... ben de gidip birkaç balık tutayım.
We'll get you whatever you need on Canal Street while we're waiting for the train.
Treni beklerken, Kanal Caddesi'nden... neye ihtiyacın varsa alırız...
You mind if I try some of this on while we're waiting?
Beklerken bunları denememin sakıncası var mı?
Let's relax and have a cup of coffee while we're waiting.
Rahatlayın ve biz beklerken bir fincan kahve içelim.
And while we're waiting for her to return, ladies and gentlemen, for my next feat of magic, I need another volunteer.
Kendi dönüşümü beklerken bayanlar ve baylar sıradaki gösterim için bir gönüllü daha arıyorum.
While we're waiting, we have time for me to be Watson.
Burada beklerken, benim Watson olmam için yeterli zamanımız var.
While we're waiting.
Hazır bekliyorken.
Uh, while we're waiting, Why don't I read from the Sunday bulletin?
Bari beklerken, pazar gazetesi ilanlarını okuyalım.
While we're waiting for Dr. Silverman, your Director of Public Health I've got some good news to report.
Halk Sağlığı yöneticiniz Dr. Silverman'ı beklerken... bildireceğim güzel haberler var.
While we're waiting for our pie... let's take a minute to remember Great-Aunt Gladys.
Çöreklerimizi beklerken bir dakikalığına Büyük Halamız Gladys`i anmaya ne dersiniz?
Well, while we're waiting...
Peki, beklerken...
- While we're waiting...
- Burada beklerken...
While we're waiting...
Biz beklerken...
While we're waiting, can I ask you a question?
Beklerken sana bir soru sorabilir miyim?
All right, while we're waiting for G'Kar's muse to finish up I believe Mr. Garibaldi has some business he'd like to put before us. Michael.
G'Kar'ın ilham perisiyle sohbetinin bitmesini beklerken Bay Garibaldi'nin söyleyeceklerini dinleyebiliriz.
What matters is what we do while we're waiting around.
Önemli olan hayattayken yaptıklarımız.
Well, while we're waiting, why don't we search for treasure?
Ya, madem bekliyoruz, neden hazine aramıyoruz?
Say, you wanna grab a beer while we're waiting?
Beklerken bira içelim mi? Evet.
While we're waiting, here are some names you may call me on our wedding night.
Bu esnada, biz de düğün törenimiz için çağıracağımız kişileri belirleyelim.
So, while we're waiting for Paca...
O hâlde, Paca'yı beklerken biz de...
But the crack is, in the meantime while we're waiting for all of that we can just sit back and watch the Guards
Biz de bu arada oturur polislerin bu konuda ne yaptığını izleriz.
While we're waiting for the green, let me tell Mummy that we'll get late.
Hey, yeşil yanıncaya kadar anneme geç kalacağımızı söyleyip geleyim.
While we ´ re waiting for the sauce.
Biz de sosun bitmesini bekleyelim.
Then while we're waiting...
Beklerken...
We send the elevator down, while they're waiting for it we escape.
Asansörü aşağı göndeririz, onlar onu beklerken biz kaçarız.
While we're waiting, how about a foot massage?
Bak ne diyeceğim. Hazır bekliyorken ayak masajına ne dersin?
The press is wondering if it would be possible while we're waiting...
Basın endişenlenmeye başladı.
Can we get some light while we're waiting?
Beklerken biraz ışık alabilir miyiz?
Okay, why don't we start with the soup while we're waiting for the duck to finish?
O halde çorbayla başlayalım, bu arada ördek pişsin. - Peki.
- While we're waiting.... - This can't be real.
Bu gerçek olamaz.
Right. While we're waiting for it to dissolve, you stir.
tamam. şimdi onun yavaşça karıştıracağız.
While we were waiting you're standing here wasting time?
Biz seni beklerken seni burada dikilmiş vakit mi harcıyorsun?
You know, while we're waiting, you never told me how you met Julia.
Hazır beklerken, Julia'yla nasıl tanıştığınızı anlatmadın.
Maybe we should have an intervention for you while we're waiting for Johnny.
Johnny'yi beklerken belki de senin sorunlarınla ilgilenmeliyiz.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]