English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ W ] / Waiting for me

Waiting for me translate Turkish

4,248 parallel translation
Were you waiting for me?
Beni mi bekliyordun?
Got a couple deals there waiting for me.
Orda beni bekleyen birkaç iş var.
Good to be a person and not to be lonely or Emperor of 1,000 galaxies, with everybody waiting for ME to tell them what to do.
Bir kişi olmak ve herkesin benim onlara emir vermemi beklediği bin galaksinin yalnız imparatoru olmamak.
Korra's probably waiting for me there right now.
Herhalde şu anda Korra orada beni bekliyordur.
Why is a woman from my town sitting waiting for me?
Neden benim şehrimde olan bir kadın beni bekliyor?
After the ears. - Anyway - she's waiting for me.
Ve onunla randevum var.
So, the way I see it, he's just waiting for me to die to move on, which on some level, I respect, but... but then he wants me to stay positive so I'll live.
Yani şu an durum şu ki, hayatına devam edebilmek için ölmemi bekliyor. Bir bakıma buna saygı duyuyorum ama sonra da kalkıp yaşamam için her şeye pozitif yaklaşmamı söylüyor bana.
My dad's waiting for me at the pizzeria.
Babam dükkanda beni bekliyor.
I've actually got someone waiting for me.
Aslında benim de bekleyen birim var.
I have work waiting for me.
Yapmam gereken işler var.
- My professor is waiting for me.
- Profesörüm beni bekliyor.
You waiting for me?
Beni mi bekliyorsun?
- She's waiting for me now.
- şimdi beni bekliyor.
You've been waiting for me for an hour, weren't you?
Bir saattir beni bekliyordun, öyle değil mi?
I have a little girl waiting for me.
Beni bekleyen küçük bir kızım var.
So you're waiting for me.
Beni bekliyordun yani.
Mr. Azhar's waiting for me.
Mr. Azhar beni bekliyor.
My child's waiting for me.
Oğlum beni bekliyor.
You mind waiting for me in the car?
Beni arabada bekler misin?
I got nobody at home waiting for me.
Evde beni bekleyen kimsem yok.
Are you waiting for me to be the crazy ex-girlfriend?
Çılgın eski sevgili olmamı mı bekliyorsun?
I'm... not. I have a girlfriend who's in Connecticut, and she's waiting for me, which means I can't be gay.
Connecticut'ta bir kız arkadaşım var, beni bekliyor, yani gay olamam.
So the way I see it, he's just waiting for me to die to move on, which on some level, I respect.
Yani şu an durum şu ki, hayatına devam edebilmek için ölmemi bekliyor.
They're, uh, waiting for me.
- Olmaz. Beni bekliyorlar.
- Look at you, sitting here waiting for me!
- Şuna bak, oturmuş beni bekliyor!
Yesterday when I got home, there was an envelope waiting for me, and inside was the news that I got accepted into the Brooklyn Film Academy.
Dün eve gittiğimde, beni bekleyen bir zarf vardı, ve içinde Brooklyn Film Akademisi'ne kabul edildiğim yazıyordu.
The other day, at the club - I go out and she's there at the door waiting for me.
Çıktığımda, kapıdaydı, beni bekliyordu.
There's someone waiting for me.
- Beni bekleyen biri var. - Hadi.
She does make me happy and she could be waiting for me if I went back.
Beni mutlu ediyor ve geri dönersem beni bekliyor olacak.
'He's waiting for me.
'Beni bekliyor.
He's waiting for me!
Beni bekliyor! '
I think my friends are waiting for me.
Arkadaşlarım beni bekliyorlardır.
It's like it's just waiting for me to retaliate.
Sanki bana misilleme yapmak için bekliyorlar.
Do you stand there every morning, waiting for me to open the blinds?
Her sabah perdeyi açmamı bekleyerek camda mı bekliyorsun?
he's probably waiting for me.
Muhtemelen beni bekliyordur.
Well, the tennis coach is waiting for me.
tennis koçu beni bekliyor.
'Cause that's what I have waiting for me - - that's all I have waiting for me.
Çünkü beni bekleyen sey bu. Beni bekleyen tek sey bu.
I was outside waiting for Ruby until the moment you had me arrested.
Siz beni tutuklayana kadar dışarıda Ruby'yi bekledi.
You need me outside waiting for you to get done, bruh?
Dışarıda işleri bekleyerek mi halletmemi istiyorsun, dostum?
You and me against whatever the fuck Second Sun has waiting for us?
sen ve ben mi? Siktiğimim ikinci Güneş'i bizi beklerken mi?
But I have been waiting for three years for you to tell me why you still don't trust me.
Ama bana hâlâ neden güvenmediğini söylemen için üç yıldır bekliyorum seni.
All waiting with bated breath for me to deliver the next greatest dish.
Nefeslerini tutarak bekledikleri tek şey onlara bir sonraki harika yemeği göndermek.
And like most of you, I would imagine, I just want a normal life, you know? A job to go to every day and someone waiting up for me at night.
Hepiniz gibi normal bir hayat istiyorum.
You were waiting... for me to think you'd made misstep I warned you of...
Sizi uyardığım hatayı yapacağınızı düşünmemi bekliyordunuz.
Let me ask you, I-if I would've told you that there was, like, ten million dollars here at this apartment waiting for you, then would you have come on time?
Söyle sorayım. Eğer sana bu dairede beni bekleyen 10 milyon dolar var deseydim, o zaman vaktinde gelir miydin?
Like... I was waiting for you to come along and take me out of the world.
Sanki gelip beni dünyadan çekip çıkarmanı bekliyor gibiydim.
You waiting at home for me, saying, "What time do you call this?"
Evde beni bekleyip. "Ne zaman geliyorsun?" diyerek.
I hope they're not just looking for my contacts and Want to send me out Waiting for clients like I did 20 years ago, because that wouldn't be suitable.
Umarım sırf bağlantılarımı kullanıp dışarıda müşterileri karşılamamı falan istemiyorlardır. 20 yıl önceydi o. Artık mümkün değil.
Yeah, Manny's waiting for me.
Evet, Manny beni bekliyor.
- ♪ You may come back here ♪ To the place that we'd meet ♪ ♪ And see me waiting for you ♪
- d Tanıştığımız yere... d d... gelmek istersen... d d... caddenin köşesinde... d d... beni görürsün. d d Kıpırdamam... d
Even though I still wanted to be with George someday, I knew that he was waiting around for me, so I told him to date someone seriously so he could break up with them.
Birgün George'la beraber olmak istememe rağmen, beni beklediğini biliyordum. Bu yüzden ilişkiyi öğrensin diye, birileriyle ciddileşmesini söyledim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]