While i translate Turkish
39,395 parallel translation
Jack made my life hell while I was working with him.
Jack onunla çalışırken hayatımı cehenneme çevirdi.
While I was masturbating.
- Mastürbasyon yaparken.
Anything interesting happen while I was gone?
Ben yokken ilginç şeyler oldu mu?
I've got to get everything set while it's still dark and the eagles can't see what we're up to.
Hava hâlâ karanlıkken her şeyi hazır etmem gerek çünkü şu anda kartallar bizim ne yaptığımızı göremiyor.
Just trying to get all my thoughts down while I still can.
Aklıma gelenleri hala yazabiliyorken yazmaya çalışıyorum.
" while I still got breath in my lungs,
" hala nefes alabiliyorken,
- Uh... - A-and while I'm here, um, just wanted to apologize for how I spoke to you.
Hem gelmişken sana konuşma tarzım için özür dilemek istedim.
Sure, it's the least I could do, because tomorrow you are going to help Luke with his homework while I visit wine country.
Yarın ben şarap ülkesini ziyaret ederken sen Luke'un ödevine yardımcı olacağın için bu kıyağı yapayım bari.
You were texting me while I was live streaming my breakfast, and...
Kahvaltımı canlı yayınla paylaşırken mesaj attın bana ve...
While I admit that my field experience is limited, rest assured...
Saha deneyimimin sınırlı derecede olduğunu biliyorum, içiniz rahat olsun.
Would you mind watching the kids while I'm away?
Ben gelene kadar çocuklara göz kulak olabilir misin?
♫ you are going to catch on. While I am flustered ♫
Yakalamaya çalıştığın genç bir çocuk gibi utandığımda
You can just slack off and play while I'm gone.
Yokluğumda tembellik edip keyfine bakabilirsin.
- You boys want something while I'm up?
Bir şey ister misiniz?
I think I'm gonna take a break from the job hunt for a while.
Sanırım bir süre iş aramaya ara vereceğim.
Took a while to crack the code, but I did it.
Şifreyi çözmem uzun sürdü ama başardım.
I'm gonna take a while, probably, so you can just go on without me.
Biraz vakit alır herhalde, o yüzden bensiz devam edebilirsin.
'Cause for a little while there, I thought maybe you were feeling weird about the fact that we kissed.
Bir süredir, öpüştüğümüz için kendini garip hissediyorsun gibime geliyor.
I haven't been to the dentist in a while.
Bir süredir dişçiye gidemedim.
- "Men"? I'll be out of action while the docs clear me.
Doktorlar beni temizleyinceye kadar aksiyondan uzak kalacağım.
While we're young, people. I need you in the Lifeboat.
Beklemekten ağaç olmadan, sizi makineye alalım artık.
Why don't y'all cool off while Bonnie and I talk to Henry?
Bonnie'yle ben Henry'le konuşurken siz de biraz sakinleşmeye ne dersiniz?
Well, I won't just sit here while my people riot.
Halkım isyan ederken burada öylece oturamam.
I think what Phil's trying to say is that he and I haven't had a boy's night in a good while.
Phil'in söylemeye çalıştığı şey şu sanırım : Onunla epeydir erkek erkeğe vakit geçiremedik.
- you're a... you're a... So, I'm gonna go squeeze in a dance real quick while you stagger to the end of that sentence.
- Sen bu cümlenin sonunu getirmek için debelenirken ben araya bir dans sıkıştırıp geliyorum hemen.
While he's doing that, I'm going to go out.
O yaparken ben dışarı çıkacağım.
I will. Just not while she's holding hot cocoa.
Ama sıcak kakao ellerindeyken değil.
So I urge you, quit while you're still alive.
Bu yüzden dava açarım, hala hayatta iken çıkın.
I have something to find out that's why I'm letting you stay for a while.
Öğrenmem gereken bir mesele olduğu için bir süre burada kalmana izin veriyorum.
While you're saying about things about how i look up and how I dress...
Az önce nasıl baktığım, nasıl giyindiğim hakkında konuşurken -
♫ I think you will leave me while smiling ♫
Beni gülümserken terk edecek gibisin
♫ I think you will leave me while smiling. ♫
Beni gülümserken terk edecek gibisin
Then I feel I must tell you that while the Eye is our court of last resort, it does not come without a price.
O hâlde size şunu söylemeliyim. Göz en önemli eser ama bunun için bir bedel ödenmesi gerekiyor.
Well, a while back, I got an idea for a project, which now, in hindsight, might have been morally questionable.
Bir süre önce, bir proje fikri aklıma geldi.
I have to work harder while you're not here.
Yokluğunuzda daha sıkı çalışmalıyım.
I've felt this way for a while, but it's a good thing you wear that hat.
Her seferinde bana öyle geliyor, o şapkayı takıyor olman iyi bir şey.
It's been a while, huh? Well, I'm doing just okay.
Yuvarlanıp gidiyorum işte.
Wow, it's been a while since I've heard someone say "saving money."
Vay canına, birinin "para biriktirdiğini" duymayalı bayâ zaman olmuştu.
Ms. Kim, would it be all right if I stayed here for a while?
Patron, size birazcık külfet olabilir miyim?
I must have thought of you for a while.
Sanırım seni düşündüm.
I mean, I've been living in a world without my mother while getting abused by my aunt and her children for ten years.
Anne olmadan bu göğün altında teyzem ve çocuklarınca itilip kakılarak geçen bir on sene.
Just keep an eye out while Toby and I handle this.
Biz Toby ile bunu hallederken gözünüzü açık tutun.
I know you've wanted this for a while, and now that you're the big one-six, maybe it's time.
Bunu bir süredir istediğini biliyorum ve artık 16 olduğuna göre belki de vakti geldi.
I'm sick of hiding in shadows while this fleshbag stumbles closer and closer to my father's bridge.
O et torbası babamın köprüsüne gittikçe daha da yaklaşırken gölgelerde saklanmaktan bıktım.
I'll scout from above while you and Aaarrrgghh search below.
Siz aşağıyı ararken ben yukarıda ararım.
While you might have had this Draal in your basement, I have an Antramonstrum in my office.
Sen bodrumunda Draal'ı tutarken ben ofisimde bir Antramonstrum tutuyorum.
Maybe I can take you to Trollmarket once in a while.
Belki ara sıra seni Trol Meydanı'na götürürüm.
How else am I supposed to get around while the sun is out?
Başka türlü güneş tepedeyken etrafta nasıl dolaşırım?
Anyway, I don't want you to come to work for a while.
Her neyse, bir süre işe gelme!
Ah, this is why, while living here, I talk so much to the fish that pass by.
Bu sebepten ötürü burada yaşadığım süre boyunca sık sık balıklarla konuşuyorum.
While you were saying you love me or not, whether I have plans to or not, and bothering me so much, Were you thinking of running away from behind?
Beni ne zaman seveceksin, planın var mı gibi sorularla beni bunaltırken içten içe kaçıp gitmeyi mi düşünüyordun?
while i'm at it 16
while i have you 20
while i'm here 51
while i'm gone 48
while i was there 17
i don't care how long it takes 27
i mean 97485
i know 63170
i lost my mind 16
ines 33
while i have you 20
while i'm here 51
while i'm gone 48
while i was there 17
i don't care how long it takes 27
i mean 97485
i know 63170
i lost my mind 16
ines 33
i love my sister 16
i love you 17750
it's fine 7136
i don 542
irene 487
i'm fine 13072
i am 12154
i do 17590
i just 13298
i don't think so 6892
i love you 17750
it's fine 7136
i don 542
irene 487
i'm fine 13072
i am 12154
i do 17590
i just 13298
i don't think so 6892
it is 11007
it's not fair 795
ivan 848
in fact 10253
i'm too old for this shit 16
irma 94
imbecile 102
iris 595
internet 115
india 252
it's not fair 795
ivan 848
in fact 10253
i'm too old for this shit 16
irma 94
imbecile 102
iris 595
internet 115
india 252