English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ P ] / Phone home

Phone home translate Turkish

873 parallel translation
Yes, I, um... I'll just phone home first. Right.
Evet, ben, şey önce bir evi arayayım.
I have to phone home.
Eve telefon etmem gerek.
I was about to phone home, tell them to postpone the ceremony. Postpone nothing.
Telefon açıp cenaze törenini ertelemelerini söyleyecektim.
I didn't phone home, because of Wolf.
Wolf yüzünden evi arayamazdım.
I must phone home.
Evi aramalıyım.
Phone home.
Evi ara.
E.T. Phone home.
E.T. telefon ev.
E.T. Phone home.
- E.T. telefon ev.
E.T. Phone home?
E.T. eve telefon mu edecek?
E.T. Phone home.
E.T. telefon, ev.
You can each of you make one phone call home but you must not, under any circumstances, tell them where you are and what is happening.
Her biriniz evden bir kişiyi arayabilirsiniz ancak hiçbir koşul altında, nerede olduğunuzu ve neler olduğunu söylemeyeceksiniz.
When I got home and sat at the phone in five minutes I had what amounts to two offers.
Eve gidip telefonun başına oturduğumda 5 dakika içinde iki iş teklifi aldım.
I know he's home, but he doesn't answer his phone.
Evde olduğunu biliyorum ama telefona cevap vermiyor.
If I don't get to that phone, I'm gonna be in trouble at home.
Telefonu vermezseniz evde başım belaya girecek.
More... the provision of home more taxes... More... phone bill, the piano... More... bill, More water...
... artı ev aidatı, artı vergiler artı telefon faturaları, artı piyano elektrik faturası, artı su faturası...
And don't phone me, here or at home, any of you!
Telefon da etmeyin. Ne buraya, ne de eve.
- I'm to phone the home secretary.
Doğruca içişleri bakanını arayacağım.
Did anyone phone me at home today?
Bugün beni evden arayan oldu mu? Hayır.
Then he'd run home and tell me, and then I'd phone Calvin Wiggs.
Gelip bana söyler. Ben de Calvin Wiggs'i ararım.
- Phone her at home.
- Evden ara.
I decided to try to phone her to see if she was at home.
Evde olup olmadığını öğrenmek için evini aramaya karar verdim.
I'll phone you when I get home.
Eve gidince sizi ararım.
Oh, that reminds me, I've got to make a phone call home.
Oh, şimdi aklıma geldi, eve telefon etmem gerekiyor.
My secretary did get your home address and phone number, didn't he?
Sekreterim sizin ev adresinizi ve telefon numaranızı aldı, değil mi? Evet, aldı.
Phone my home for my driver.
Evimi arayın, şoförümü göndersinler.
There's a phone booth out here and I call home.
Dışarıda bir telefon kulübesi var. Evi arayacağım.
Now, sir, have you a phone at your home address?
Pekala, ev telefonunuz var mı?
I'm going home tomorrow and he doesn't even have my phone number.
Yarın eve gidiyorum ve onda benim telefonum bile yok.
I was coming home and I saw the door was open... and the man was here and the other one on the phone, and...
Eve gidiyordum ve kapının açık olduğunu gördüm. Ve adamın biri burada diğeri de telefondaydı.
You can make a phone call, and he should be at home now.
Telefon et. Eve varmıştır şimdiye kadar.
I must phone the sitter at home.
Evdeki bakıcıyı aramalıyım.
It's Mutt Henderson's home phone.
Mutt Henderson'un ev telefonu.
Oh, Gordon, I tried to phone you, but you weren't home.
Oh, Gordon, telefon etmeye çalıştım. Fakat evde yoktun.
I'll phone you before I start home.
Dönmeden sana telefon ederim.
You're to go home and stay put by the phone, Charlie.
Sen eve gidip telefon bekle Charlie.
I'm putting my home phone number on your receipt.
Dekontunuzun arkasına ev telefonumu da ekleyeceğim.
Then come home and fix your hair and your nails... and make some nice long phone calls... and have your dinner, and go to the movies.
Sonra gelip saçını yap ve tırnaklarını boya,.. ... uzun telefon konuşmaları yap,.. ... yemeğini ye ve sinemaya git.
Oh, by the way, I just spoke to Gloria on the phone and she said that they've found a very nice home for Mr. Arness.
Gloria ile az önce telefonda görüştüm. Bay Arness için çok güzel bir bakımevi bulduklarını söyledi.
- and charge it to my home phone, please. - What is your home number, please?
- Evinizin telefon numarasını alayım.
Here are all my phone numbers office, hospital, clinic, home.
Tamam, bütün numaralarımı yazıyorum. İlki ofis. Eğer orada yoksam klinikteyimdir.
Then when Igot home, another mysterious phone call...
Eve gittiğimde de şu gizemli aramalar devam etti.
Then I'll go home and phone Paula and say I've been to the theatre.
Sonra evi arayıp Paula'ya tiyatroda olduğumu söylerim.
Well, do you have a home phone, or a home address... something like that?
" Onu kalbine al, sana yakarıyoruz,
He get his brother on the phone and the guy says to his brother, 'How's everything at home? '
Telefona kardeşi çıkmış ve adam kardeşine demiş ki "Evde işler nasıl?"
This is my home phone.
Bu benim ev telefonum.
It's my home phone.
Bu ev numaram.
Is this your, uh... your home phone?
Bu ev telefonun mu?
We got a phone at home.
- Evde bir telefon var.
At home, with Vic and the phone calls all the time...!
Çünkü evde Vic varken, telefon varken. - Neyin var?
I came home at 6. My phone rang...
Saat 16.00 civarında evime girmiştim ki telefon çaldı.
E. T home, phone.
E.T... ev, telefon.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]