You started it translate Turkish
2,198 parallel translation
In other words, you started it.
Diğer bir deyişle, sen başlattın.
You started it, we just piled on.
Sen başlattın, biz ortak olduk.
- But you started it.
Ama sen başlattın.
- Oh, you started it, Stefan with that whole "I'm insecure, leave Elena alone" speech. I'm still enjoying that.
- Bunu sen başlattın Stefan "Tehlikeliyim, Elena'yı rahat bırak." laflarının keyfini sürüyorum.
Hey, now that you started it, how'bout ten more seconds on that third button, huh?
Madem başladın, üçüncü düğmede on saniye daha geçirmeye ne dersin?
Let's fight dirty. But you started it.
Ama sen başlattın.
You started it, you finish it. Right here.
Tam orada.
And if I did, you started it.
Ettiysem bile sen başlatmışsındır.
- You started it.
- Bunu sen başlattın.
You started it!
- Sen başlattın!
Yeah, I thought you started it.
- Evet, sen sonlandırdın sanıyordum.
You told me before it started that Kevin Spacey was Keyser Söze. And I was still surprised.
İzlemeye başlamadan önce bana Kevin Spacey'nin Keyser Soze olduğunu söyledin ama ben yine de şaşırdım.
You know, my love life may not be in the same shape it was when I started funding this project, but, uh, I still believe in the story.
Bu projeyi bulduğumda aşk hayatımın o şekilde olmadığını biliyorum ama yinede hikayeye inanıyorum.
It's just, you know, the whole thing started because he went upside-down on a bad investment, which a lot of people do, I might add.
Tüm olay birçok insanın yaptığı gibi kötü bir yatırım yapıp faka basmasıyla başladı sonuçta.
- Well, it started out small, you know, pieces of the couch cushion, um, stuffed animals.
- Dün gece yastığını yemiş. - Ufaktan başladı.
We know it's hard to get started, but we have a surprise for you.
Stan, başlamanın zor olduğunu biliyoruz, bunun için sana bir sürpriz yaptık.
Do you have any idea what it was like for me when Joshua's face started showing up on the news?
Joshua'nın yüzü TV'de belirdiğinde benim durumumu tahmin edebiliyor musunuz?
Listen, whatever happens to me, I want you to know that this started out as an assignment, but it became... something more.
Bak bana bir şey olursa bilmeni isterim ki başta bu benim için görevden ibaretti ama sonra- - - Her şey değişti.
It would seem obvious if all of a sudden you started getting A's in Spanish.
Biliyorum. Sadece İspanyolcadan aniden a almalara başlamanın olukça şüpheli görüneceğini düşündüm.
It may have started out that way, but this is about you and getting revenge, and you went behind my back to get it.
Bu şekilde başlamış olabilir ama bu artık senin davana ve intikam almana dönüştü ve bunu yapmak için de beni kullandın.
You turkeys never open it, so I just started throwing it in the sewer.
Siz dangalaklar açmayınca ben de lağıma atayım dedim.
You know... I think it was werewolves who started this whole silver myth.
Biliyor musun bence bu gümüş söylentisini başlatanlar yine kurt adamlardı.
It's just that we... we started talking about business, and... you know, this is really not a good time.
Biz... Biz sadece iş kurmaktan bahsediyorduk, ve... Bak, bu gerçekten iyi bir zaman değil.
For it to be so hard to get started, you know, to sit here for so long and not say anything?
Başlamanın bu kadar zor olması orada bu kadar süre oturup hiçbir şey söylemeden oturman?
You started working nights ; it affected my schedule.
Geceleri çalışmaya başlayınca düzenim bozuldu.
It's time you started to believe it yourself.
Sen de kendine inanmaya başla.
I just never figured it would ever become a big problem, but, you know, it started to, so...
Bunun büyük bir problem olacağını hiç düşünmemişti bile, ama yani oldu...
When I say, "get it," you say "started." Get it... All :
Ben "Baş" dediğimde, siz "lıyoruz." diyorsunuz.
Because you started calling it that?
Bunu şu anda sen uydurdun sanırım?
I'm sending everything your way And you better load up that printer,'cause it looks like he started in Southern California Way back in the summer of 1984.
Her şeyi yolluyorum, yazıcıya kağıt yükleseniz iyi olur çünkü ta 1984 yazında Güney Kaliforniya'dan başlamış.
And you discover it started before you thought.
Ve düşündüğünden çok daha önce olduğunu keşfedersin.
Maybe whatever knocked you out started affecting you, but you made it back here where Oksana was waiting.
Belki de her ne seni bayılttıysa etkileşime başlamıştı ama Oksana'nın beklediği yere geri dönerken alarmı çalıştırdın.
Hey, you started it.
Sen başlatmıştın.
When we first started dating, it took a while before I let you into my house.
İlk çıkmaya başladığımızda da, evime girmen kolay olmamıştı.
This is where it all started, and you can end it here.
Her şey burada başladı. Burada bitirmek senin elinde.
I got it. I'm not cool enough for you since you started dating Jesse.
Jesse ile çıkmaya başladığından beri senin için havalı değilim.
You know, speaking as the bookkeer for our int checki account, it mightave been a bit more affoable iwe started here and then traveled e world.
Hesabımız adına muhasebecimiz olarak konuşursam bence dünyayı dolaşmadan önce buradan başlamak daha az maliyetli olurdu.
Dude, don't you think it's about time you started breaking some rules?
Dostum, bazı kuralları çiğnemenin sence vakti gelmedi mi?
It all started when you set that alarm off.
Her şey senin o alarmın çalmasına sebep olmanla başladı.
You know how it all started, eh?
Her şey nasıl başladı biliyorsun değil mi?
It's what you were doing before we started working together.
Daha önce yaptıklarını's Beraber çalışmaya başladı.
I checked into it, and she'd started the process of adopting you.
Ben bunun içine kontrol ve o başlamıştı Eğer kabul edilmesi süreci.
But you started it.
Ama bunu siz başlattınız.
Look, man, we started this case together, so I'm gonna finish it with you.
Bak dostum, bu davaya birlikte başladık o yüzden birlikte bitireceğiz.
When you came in, with all your energy and your wonderful ideas, I started feeling like maybe you were gonna help me put it all back together. My house, not my life.
Sen gelince tüm enerjin ve müthiş fikirlerinle dedim ki belki toparlamama yardım edebilirsin evimi, hayatımı değil.
Don't you think it's time you started?
Başlamanın vakti gelmedi mi?
After you visited me, I was... Upset, and it just started to come back to me.
Beni ziyaretinden sonra çok üzülmüştüm ve bu görüntüler geri gelmeye başladı.
Are you sure it was mine that started the fire?
Yangının benim ocaktan çıktığına emin misin?
You're dad figured it out first ; he just didn't get a chance to finish what he had started.
Ama ilk, babanın aklına gelmişti. Sadece başladığı işi bitirme fırsatı bulamadı, o kadar.
What if it's something That can help you prove what started the counterwave,
Ya karşı dalgayı neyin başlattığını bulmana yardım edebilecek bir şeyse?
You're not wondering why it started.
Neden böyle yaptığımı merak etmiyorsun.
you started this 56
it's fine 7136
it is 11007
it's not fair 795
it's friday 105
it's done 1271
item 93
it's been so long 173
it's over 4654
it's cold 680
it's fine 7136
it is 11007
it's not fair 795
it's friday 105
it's done 1271
item 93
it's been so long 173
it's over 4654
it's cold 680
it's ok 4874
it's okay 22028
it is good 116
it's warm 139
itchy 49
itis 22
it's me 10254
italy 247
italian 217
it was 5878
it's okay 22028
it is good 116
it's warm 139
itchy 49
itis 22
it's me 10254
italy 247
italian 217
it was 5878
it's not 5855
it's all right 8832
itch 25
it's about damn time 34
items 25
itself 24
it's a boy 347
it's cool 1584
it's me again 322
it's only fair 72
it's all right 8832
itch 25
it's about damn time 34
items 25
itself 24
it's a boy 347
it's cool 1584
it's me again 322
it's only fair 72