You still translate Turkish
79,939 parallel translation
Uh, are you sure you still want- -
Hala istediğine emin misin?
- You still doing Atkins?
- Hâlâ Atkins diyetinde misin?
So, if you hate this place so much, why are you still here?
Peki, buradan o kadar nefret ediyorsan, neden hala buradasın?
Ladyshopper99, I am so happy you still want the dress.
Ladyshopper99, elbiseyi hâlâ istemenize için çok sevindim.
Relax, you still have plenty of time to get to work.
Sakin ol, işe gitmeye çok zamanın var.
Pulling off bangs, you still got that dimple, and this jacket, so punk.
Kakül bırakmışsın, hâlâ gamzen duruyor ve bu ceket, çok havalı.
You still had braces at 17. Actually, I had them again at 28.
- Aslına bakarsan 28'imde tekrar taktırdım.
While you still can.
Hâlâ fırsatın varken.
Hey, Jimmy, you still playing with this guy?
Selam Jimmy, hâlâ bu adamla mı oynuyorsun?
If some part of you still cares about me, help me.
Eğer bana değer veriyorsan hala..
After all that time buried in a hole, you still got some nerve.
O delikte geçirdiğin onca zamandan sonra.. .. hala cesaretin varmış.
Dare I ask why you still have that?
Onu neden hala taşıdığını sorabilir miyim?
And if you can't help me, why the hell are you still here?
Hem madem yardım edemiyorsun, burada ne işin var?
When Manny goes, you still have Joe.
Manny gitse de Joe hâlâ yanında olacak.
- You still make my favorite breakfast.
- Hâlâ en sevdiğim kahvaltıyı hazırlıyorsun. - Evet.
You still need access to my apartment. Maybe I could, uh...
Yine de daireme girmeniz gerekiyor.
- So you still have it?
- Hâlâ sen de mi yani?
You still have my attention.
Dikkatim hâlâ sende.
Look, I know you still feel like you have to atone for Lincoln's sacrifice, but sacrificing yourself is not the answer.
- Bak hâlâ Lincoln'ın fedakârlığını telafi etmek zorunda hissetiğini biliyorum ama kendini feda etmek bir cevap değil.
Are you still dead? No, I'm feeling much better.
- Hayır, daha iyi hissediyorum.
Can you still access Hydra personnel files?
Hala Hydra'nın personel dosyalarına erişebilir misin?
Are you still fighting?
Hâlâ kavga ediyor musunuz?
♪ Still you wouldn't change it For a sack of gold ♪
Bir kese altina degismezsin
Be still, you nut.
Sabit dur, seni deli.
You're still the problem.
Hala sorun sensin.
And I still owe you lunch from those three times.
Sana hâlâ üç öğle yemeği borcum var.
I'm still mad at you.
Sana hâlâ kızgınım.
You're right, you're still too far.
Hala çok uzaktasın.
Good, you're still here.
Güzel hala buradasın.
For your information, Harvey Specter did offer me a consulting job just like you did, except his had one more zero at the end of it, and I still turned him down.
Farklı olarak onun teklifinde bir sıfır fazladan vardı yine de geri çevirdim.
Maybe, but you always say part of being human is messing up sometimes and you may be Donna, but you're still human.
Belki öyle ama insan olmanın bazen hata yapmak olduğunu söylerdin. Donna olabilirsin ama aynı zamanda insansın da.
I wasn't sure you'd still be you.
Senin hala sen olacağından emin değildim.
Still gonna need you to kill someone for me.
Yine de öldürmeni istiyorum.
With respect, you're still recovering.
Yanlış anlamayın ama hâlâ iyileşme dönemindesiniz.
You can still come with us. No.
- Hâlâ bizimle gelebilirsin.
Oh, you... You can be a cynic and still have a heart of gold.
Oh, sen... kötümser olabilirsin yine de altın kalbin var.
You know, I'm still kind of hungover. You're a man now!
- Daha dün geceden kalmalığım geçmedi.
Agent Rodriguez is still recovering, so that leaves you, me, and Agent Simmons.
Ajan Rodriguez hâlâ iyileşme sürecinde. Yani bu iş sen, ben ve Ajan Simmons'a kaldı.
- at this very moment. - Well, book or no book, you're still a big, dumb idiot for building that thing in the first place.
Kitap olsun ya da olmasın, en başında o şeyi yarattığın için aptalın tekisin.
But there is one thing I still need from you... get rid of the body.
Ama hâlâ yapmanı istediğim bir şey var. Cesetten kurtul.
You know the drill. All too well, but I still don't know...
- Çok iyi ama hâlâ -
It's why he wants you with us still.
Bu yüzden sizi hâlâ yanımızda istiyor.
I still care about you, Fitz.
Sana hâlâ değer veriyorum Fitz.
I still care about you, Fitz!
- Sana hâlâ değer veriyorum Fitz.
You're still a sheep, though.
Hâlâ bir koyunsun ama.
Why do you think you're still alive?
Neden hâlâ hayatta olduğunu sanıyorsun?
Yeah, you can still feel pain while inside.
Evet, içerdeyken acıyı yine de hissedebiliyorsun.
It's good to see there's still some fight left in you.
İçinde hâlâ karşı koyacak bir parça kaldığını görmek güzel.
If you're done playing with your food, there is still work to be done.
Yemeğinle oynaman bittiyse hâlâ yapılacak işler var.
I guess I was holding out hope that Simmons was wrong... And that you'd still be the girl I knew.
Sanırım Simmons'ın yanılıyor olmasını senin de hâlâ tanıdığım kız olmanı umuyordum.
I know I'm not going with you when you leave, but I can still help out from this side.
Gittiğin zaman yanında olmayacağımı biliyorum ama yine de bu taraftan yardım edebilirim.
you still awake 17
you still can 37
you still here 96
you still there 182
you still have it 42
you still love me 34
you still alive 17
you still with me 32
you still don't understand 30
you still owe me 28
you still can 37
you still here 96
you still there 182
you still have it 42
you still love me 34
you still alive 17
you still with me 32
you still don't understand 30
you still owe me 28