English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ Y ] / You still with me

You still with me translate Turkish

1,052 parallel translation
Are you still with me, Dogtail Red-2?
Hâlâ benimle misin? Kırmızı-2.
Spirit Helper, are you still with me?
Yardımcı Ruh, hala benimle misin?
Hobbie, you still with me?
Hobbie, hala yanımda mısın?
You still with me, Philly?
Var mısın Philly?
Powell, you still with me, babe?
Powell, orada mısın, bebek?
You ain't still thinking about taking me to Phoenix with you, are ya?
Hala beni Phoenix'e geri götürmeyi düşünmüyorsun, değil mi?
I wondered if Mathilde, whom I'd only just met, wasn't closer to me than you, dear brother, whom I'd always loved, whom I still love, but with whom I share nothing but memories.
Acaba dedim kendi kendime, daha yeni tanıştığım şu Matilde... bana daha yakın mıdır senden ; hep sevdiğim yine de seveceğim ama anılardan başka hiçbir ortak yanımız olmayan kardeşimden.
Toni thinks you're still in love with me.
Toni hala bana aşık olduğunuzu düşünüyor.
You know it's not easy for me to keep still with you hanging around me like that.
Sen böyle yanımdayken kımıldamadan durmam zor.
Maestro, you're still angry with me?
Maestro, bana hala kızgın mısınız?
Now, if you were to go along with me... and there's still time... it would be better.
Şimdi, benimle aynı fikirdeysen hâlâ vakit var öylesi daha iyi olur.
Even if you slept with a schoolgirl on the eve of your wedding, you still wouldn't be giving me a good story.
Düğün gününden önce liseli bir kızla yatmış olsan bile yine de iyi bir hikaye çıkmaz.
I've still got to take you back with me.
Gene de yanımda götürmek zorundayım seni.
You still want to duel with me?
Hâlâ benimle düello yapmak istiyor musun?
My offer still holds You help me with Gauche, you'll get a fair share of the loot.
Teklifim hala geçerli. Gauche konusunda yardım edersen, iyi bir pay alırsın.
Her last words to me were, "I'd still be with you if you weren't a man."
Bana son sözleri şunlar oldu : "Erkek olmasaydın hâlâ seninle olurdum."
Now that means you'll still run the same maintenance checks... and perform the same duties that you've been doing on the ship, but you'll also be spending more time with me in the forest.
Bu gemide yaptığınız bakım kontrolleri ve aynı görevleri yapmaya devam edeceksiniz fakat, zamanınızın daha fazlasını da benimle ormanda geçireceksiniz.
Then, uh... there's still time for you to leave him and come back to the stage with me.
O zaman ondan ayrılıp benimle sahneye dönmen için hala vakit var.
You see, she's still impressed with me ever since I was the school's highest scorer.
Anla işte, o hala okulun en çok sayı yapanı olduğumdan beri tesirimde.
I think you'll agree with me that after 84 years... they still make cowboys as tough as they ever did.
Bunca yıl sonra hâlâ eskisi kadar sıkı kovboylar çıktığı görüşüme herhalde siz de katılırsınız.
Please write soon to let me know you're still alive. With all my love,
Lütfen çabuk yaz... böylece hayatta olduğunu bilebilirim.
Are you still angry with me?
Bana hâlâ kızgın mısın?
It'll still be 50 / 50 with you and me.
Gene yarı yarıya paylaşacağız.
This is where I was coming to and you're still with me.
Gelmek istediğim yer burasıydı ve hala benimlesin.
I would still like you to give me a letter with your diagnosis.
Bana bu tanıyı belirtir bir belge vermenizi rica ediyorum.
Yes, but still you're here with me.
Ama buradasın işte. Yanımda.
Can you imagine, a mature woman with four kids installing a garage-door opener, he still refers to me as his "girl"?
Düşünebiliyor musun, kapı otomatiği kuran dört çocuklu bir kadınım, o hâlâ benden "kızı" imişim gibi söz ediyor.
I still see you in the front of me with pigtails and your miniskirt.
Hâlâ mini eteğin ve kıvır kıvır saçlı halindesin benim için. Yaşlanmış hissediyor musun sen?
If you still like being with me, then stay here.
Eğer hala benimle olmaktan hoşlanıyorsan, burada benimle kal.
And you know, with all this talk about the leadership of the AF of L being in cahoots with the Steel Trust, Alfred asked me if I was still gonna do the piece on the IWW.
Amerikan İşçi Federasyonu'nun lider kadrosu Çelik Tröstleri'yle işbirliği hâlinde olduğu için Alfred, Dünya İşçileri Birliği hakkında yazı yazmamı istedi.
" That damned restraint, which still makes you feel people's eyes on you even when you're in bed with me.
lanet olası kilitlemiş Benimle yatakta olduğunuzda bile başka insanları hayal ediyor.
And when it didn't work out with you and me, there was still Elizabeth.
Ve seninle ve benim için işler yolunda gitmedi. Elizabeth vardı.
But I still need you to go back with me for statements.
Benimle geri gelebilirmisin senden bilgi alıcam.
You still can't stand the sight of me with another woman, huh?
Beni bir başka kadınla görmeye hâlâ dayanamıyorsun, değil mi?
I thought you were still angry with me.
Bana kızgınsın sanmıştım.
Then why do you still travel with me?
O zaman niye hâlâ benimle geliyorsun Vic Casey?
Why do you still want to fight with me?
Neden benimle dövüşmek istiyorsunuz?
I know you're both still angry with me and you have every right to be, but I hope you can forgive me for the way I acted.
İkinizin de bana kızgın olduğunu biliyorum ve bunu yapmakta çok haklısınız. Ama böyle davrandığım için beni bağışlayabileceğinizi umuyorum.
I still don't see why you can't come with me.
Hala benimle neden gelemediğini anlayamıyorum.
Will you still love me when I can't keep up with you?
Sana ayak uyduramadığımda da sevecek misin?
I still care for you, if you can believe that... but out of the blue for the first time in my Iife... somebody's in love with me.
- İnanmayacaksın ama sana hala değer veriyorum. Ama hayatımda ilk kez, aniden biri bana aşık oldu. Ama...
Hey, listen. You'll still dance with me, won't you?
Baksana, yine de o gece benimle dans edersin, değil mi?
Are you still angry with me?
Bana hala kızgın mısın?
You're the best actor in New York, with the hottest show, and you still got me.
New York'taki en sıcak gösterilerle en iyi aktörsün, ve bana hala sahipsin.
If it wasn't for me, you'd still be sitting around with your thumb up your ass, planning to rob something, sometime, maybe if it wasn't too dangerous.
Ben olmasaydım, hâlâ oturup soygun planlıyor olurdun. Bir ihtimal, tabii eğer tehlikeli değilse...
even if you could get me in a plane with trevor, we still have the problem of leaving alf alone.
Beni Travor'la aynı uçağa binmeye ikna etseniz bile, Alf'i burada nasıl yalnız bırakıcaz.
I know there's a side of Donald you never see and I hadn't seen it in a long time either but last night made me realize the Donald I fell in love with is still there.
Donald'ın asla göremediğiniz bir tarafı olduğunu biliyordum ben de o tarafını uzun zamandır görmemiştim ama dün gece bana aşık olduğum Donald'ın hâlâ burada olduğunu gösterdi.
You still want to go away with me?
Hala benimle çekip gitmek istiyor musun?
I still won't be sitting here with you, because I have something at home that doesn't care what I look like, accepts me for what I am, and is always there when I need it... my couch.
Çünkü evde dış görünüşüme aldırmayan bir şey var. Beni olduğum gibi kabul eden ve her ihtiyacım olduğunda orada olan bir şey var. Kanepem.
You mean, after today you still want to make it with me?
Yani, bugün olanlardan sonra hâlâ benimle olmak mı istiyorsun?
Are you still trying to pick a fight with me?
Hala kavga etmek mi istiyorsun?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]