English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ А ] / Алиби нет

Алиби нет translate Turkish

234 parallel translation
А неделю назад? Алиби нет. Да, Генри?
Sarışınla da böyle yaptın değil mi Henry?
Он попался, алиби нет, а потом на ее деньги он нанял супер-пупер-адвокатов, которые запутали присяжных.
İlaçlar herifinmiş. Görgü tanığı yok. Sonra karısının parasıyla avukat kadrosu kurup jürinin kafasını karıştırmış...
Итак, алиби нет.
Yani, mazeret yok.
Итак, ни у кого из вас нет алиби.
Yani ikinizin de tanığı yoktu.
Почему бы и нет! Отличное алиби.
Evet, mükemmel bir tanik.
Видимо, алиби у вас нет вообще.
- Herhalde hiç tanığın da yoktur.
Но вы знали Мартея! И что ещё для вас хуже, у вас нет никакого алиби.
Martey'i tanıyordun ve ne yazık ki hiç tanığın yok.
Нет, не рассчитывай получить алиби от меня!
Bu iş için bana güvenme.
У меня нет алиби.
Üstelik mazeretim bile yok.
Все на меня подумают. У меня мотив, и нет алиби... Алиби...
Benim yaptığımı düşünecekler çünkü sebebim çok...
Меня тошнит. Замечательно... Маргарет убили,... у меня нет алиби.
- Bu olay beni çok sarstı sancılarım artmaya başladı ülserim var şu işe bak Margaret öldü ve benim hiçbir mazeretim yok sende ülserini arttırdığım için bana kızıyorsun.
У меня нет алиби на прошлую ночь.
Geçen gece için şahidim yok.
У меня нет алиби -.
Şahidim yok.
Нет, у тебя же всегда есть алиби.
- Sen bir şey yapmazsın zaten.
- У неё нет алиби!
- Kadının ne yaptığı belli değil.
- Нет алиби, ну и что? Мотива тоже нет!
- Onu öldürmesi için bir sebep yok.
Значит, у Дакса нет алиби?
Öyleyse Dax'ın başka yerde olduğuna dair kanıtı yok mu?
У нее тоже нет алиби.
Cinayet sırasında ne yaptığına dair mazereti de yoktu.
У него нет мотива и есть алиби.
Hiç bir nedeni yok, Ve tanığı var.
Но у вас нет алиби на время убийства вашей жены.
Ya siz Mösyö Marshall, Karınızın öldüğü saat için görgü tanığınız yok!
- На тот вечер алиби у тебя нет.
- Cuma günü için tanığın var mı?
У него нет алиби на ночь, когда Кей убили, и он ее избивал.
Oradakinin Randy mi olduğunu düşünüyorsun? O hala tek şüpheli. Kay'i dövdüğünü itiraf etti.
У Рэнди нет алиби на ночь в пятницу, потому что он был с тобой.
Randy'nin bir tanığı yok çünkü o sırada seninleydi.
- О, нет, у него железное алиби.
- Evet. Çok sağlam bir kanıtı var.
Только у невиновных нет алиби.
Sadece masumların kanıtı yoktur.
Нет, у него есть алиби.
Hayır, o masum.
А у любезного доктора совсем нет алиби.
Nazik Doktor Roberts'ın ise tanığı yok.
Но у нее нет алиби после похорон.
Ama cenaze töreninin ertesi günü için tanığı yok.
Нет, мы не предоставляем алиби за преступление или месть.
Hayır suçlular için çalışmıyoruz... İntikam için araç olmam asla.
У полиции нет ни одной зацепки, а у всех рабочих цирка есть алиби.
Polisler ipucu bulamamış. Çalışanlar dükkânları topluyormuş ve etrafta bir sürü görgü tanığı varmış.
Значит у вас нет алиби... на вечер пятницы, так? Видимо, нет.
Öyleyse cuma gecesi tam olarak nerede olduğunuzu beyan edemiyorsunuz öylemi?
У нее нет алиби! Значит, это не могла быть она.
Nerede olduğunu beyan edemiyor.
То, что у Хелен Хабберт нет алиби, означает, что это не могла быть она?
.. zarfında kendini bir yerde olduğuna dair ispat edemiyor.. Ve bunun anlamı onun yapmadığı mı?
- У Хартманна нет алиби.
Hartmann'ın şahidi yok.
- У вас нет алиби.
- Şahidin yok.
Ходят слухи, что у нет даже алиби.
Dedikodulara göre şahidi yok.
- В смысле? - Это вы обнаружили, что уХартманна нет алиби.
Hartmann'ın şahidi olmadığını sen ortaya çıkardın.
- У него нет алиби.
Şahidi yok.
Они врут и у них нет алиби.
Yalan söylüyorlar ve geçerli bir mazeretleri de yok. Sen biraz düşün.
Ни у кого нет алиби, кроме тех, кто нашел ее. Мисс Джонсон и мисс Чэдвик.
Cesedi bulan Bayan Johnson ve Bayan Chadwick dışında kimsenin tanığı yok.
А еще у Исигами нет алиби на 2 декабря.
Ishigami'nin 2 Aralık tarihinde başka yerde olduğuna dair kanıtı yok.
У неё же есть мотив, у неё нет алиби.
Hiçbir gerekçesi yok.
- Значит, алиби у вас нет?
- Tanığınız yok öyleyse.
Ни у кого нет алиби.
Hiçbiri nerede olduğunu kanıtlayamıyor.
У него черный Эс Ю Ви и нет алиби в ночь ее смерти.
Siyah bir SUV'u var ve Ellen'ın öldüğü gece nerede olduğunu da ispatlayamıyor.
У нее нет алиби, но ее никто не подозревал.
Bir tanığı yokmuş ama zaten şüpheli değilmiş.
У него нет алиби с полудня до 14 : 30.
Öğlenden 14 : 30'a kadar geçerli bir görgü tanığı yok.
Товарищ свёл на нет твоё алиби на время убийства Макса.
Yoldaşın, Max'in cinayeti için sunduğun mazerette yanında olmaktan vazgeçti.
- Если его алиби подтвердится - то нет.
- Mazereti gerçekse olmaz.
Да, но у нее все еще нет алиби на ночь убийства.
Evet, ama hala cinayet gecesiyle ilgili bir mazereti yok.
- и вы решили обеспечить себе алиби. - Нет.
- Sen de kendine bir gerekçe yarattın.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]