English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ Д ] / Долго

Долго translate Turkish

22,149 parallel translation
Мы не знаем, как долго это продлится.
Bunun ne kadar süreceğini bilmiyoruz.
А еще что-то мне подсказывает, что мы с вами сами долго не проживем.
Gerçi içimden bir ses hiçbirimizin fazla yaşamayacağını söylüyor.
Прости, что так долго.
Geciktiğim için kusura bakma.
Ну так почему, черт возьми, так долго?
Neden bu kadar sürdü?
Я так долго привыкала.
Benim de alışmam zaman aldı.
Как долго ты знаешь?
- Ne kadar zamandır haberin var?
Аманда Уоллер так долго продержалась лишь потому что научилась следовать моим приказаниям.
Amanda Waller'ın bu kadar uzun süre dayanabilmesinin sebebi, dediklerimi yapmayı öğrenmiş olmasıydı.
Как долго ты пробудешь здесь? Я беглец, Рене.
Ben bir kaçağım Rene, burada yaşıyorum.
Особенно когда мы... долго живем с этой болью.
Özellikle uzun zamandır acı içerisinde yaşıyorsak.
Нам нужно понять, как управлять этой штуковиной, иначе мы долго не протянем!
Bu şeyi kumanda etmenin bir yolunu bulmalıyız, yoksa fazla dayanamayız.
Мне тоже, но... Это долго не продлилось.
Ben de ama o his hiçbir zaman uzun sürmeyecek gibi görünüyor.
Как долго ты здесь?
- Ne kadardır buradasın?
Как долго он играет?
- Ne kadardır oynuyor?
Чарльз, чего так долго?
Charles, neden uzun sürdü?
Как долго у тебя этот счет в банке?
- Bu gizli hesap ne kadardır var?
Чего они так долго?
Neden bu kadar uzun sürdü?
Что-то вы долго.
Gelmeniz uzun sürdü.
А ещё это значит, что за ней долго следили, раз так хорошо знали расписание.
Doğru, ayrıca her anını biliyor olması da onu uzun süredir izlediğini gösteriyor.
Ты долго спала.
Çok uyudun.
Это слишком долго.
Bu yeterince hızlı değil.
Можно мы прочитаем много-много сказок и будем долго не спать?
Bir sürü hikaye okuyup çok çok geç saate kadar uyumasak olur mu?
Я слишком долго выясняла, что случилось с Тессой.
Tessa'da olan biteni anlamak çok uzun sürmüştü.
Я был тем, кто выполнял приказы, довольно долго.
Uzun süredir kuralları takip eden bir adamdım.
Я ни одного так долго не рожала.
Benimkilerden hiçbiri bu kadar uzun sürmemişti.
Твоему отцу, наверное, не стоит долго гулять.
Uzun süre burada, dışarıda olmak muhtemelen babana pek iyi gelmez.
Мы не продержимся долго.
Çok fazla dayanamayacağız.
В ответ Нифльхейм гарантирует сохранность Инсомнии и ее граждан, а так же прекращение всех военных действий, положив решительный конец долгой и ужасной войне.
Karşılığında Niflheim, Insomnia ile halkının güvenliğini sağlayacak ve düşmanlığı sonlandırarak bu uzun ve acımasız savaşı sona erdirecek.
Как долго вы будете продолжать бездействовать, пока Инсомния горит?
Insomnia yanarken daha ne kadar bir şey yapmayacaksınız?
Но ты слишком долго оглядывался на прошлое.
Ama geçmişe takılı kaldın.
Как долго у меня шпинат в зубах?
Ne kadardır dişimde ıspanak vardı?
Ты в порядке? Ты что-то долго.
Uzun zamandır içeridesin.
Убийца слишком долго избегал ареста... Но от правосудья мисс Веччионе не ушла.
Suikastçı uzun süre yakalanmamayı başardı fakat gördüğünüz gibi Bayan Vecchione adaletten kaçamadı.
- Нет, нет. Ты довольно долго ошибался, пап!
- Hayır, hayır hata yapan sensin Baba!
Почему же так долго?
Niye bu kadar uzun sürdü?
Может поэтому я смогла биться за него так долго. Потому что верила, что если мы вытащим его, то сможем жить счастливо.
Belki bu yüzden elimden geldiğince onun için savaştım çünkü onu çıkarırsak sonsuza dek mutlu yaşarız diye düşünürdüm.
Знаю, что Бобби хотел бы, но... Так было слишком долго.
Bobby'nin bunu yapmamı istediğini biliyorum ama uzun zaman oldu.
Почему же тогда тебя не было так долго, что они открыли ящик, тумбу, или что там, вытащили пистолет и начали стрелять?
Neden çocukları kilitli bir çekmeceden ya da dolaptan silahı alıp ateş etmeye yetecek kadar yalnız bıraktın?
Ты слишком долго обнимаешь.
Çok uzun sarılıyorsun.
Потому что я знала, что вы долго не продержитесь.
Çünkü evliliğinin sürmeyeceğini biliyordum.
Я тоже не думаю, что ее брак долго продержится, но это меня не останавливает.
Ben de onun evliliğinin süreceğini sanmıyorum ama bu beni durdurmuyor.
Как долго я пробуду здесь?
Daha ne kadar buradayım?
Как долго ты будешь в отъезде?
Ne kadar süreliğine gidiyorsun?
Знала же, что она долго не протянет.
Dayanmayacağını bilmeliydim.
Долго.
Beklemek için çok uzun bir süre.
- Да, но ты пробыл там достаточно долго, чтобы получить работу, а еще ты позволял ему говорить всякое дерьмо обо мне.
Ama yine de orada o kadar kaldın ki iş teklifi alıp benim hakkımda konuşmasına izin verdin.
Спасибо, что так долго задержался в детстве, я хоть застал весь этот процесс.
Sana yeterince uzun süre çocuksu kalarak tanıklık ettiğin için teşekkür ederim.
Если хочешь долго жить.
Biraz daha yaşamak istiyorsan tabii.
Как долго пердёж сохраняет уникальный букет запахов - в закрытой банке?
"Osuruk kokusu, kapalı bir kavanoz içinde ne kadar uzun süre kalabilir?"
И очень долго летела в воду.
Uzun süre suda sürüklendi.
Вы слишком долго.
Gelebildin sonunda.
- И долго нам ждать?
- Daha ne kadar bekleyeceğiz?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]