English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ Е ] / Ей повезло

Ей повезло translate Turkish

337 parallel translation
- Ей повезло, что она освободилась от тебя.
- Seni terk ettiği için şanslıydı.
Ей повезло.
Onun şansı.
Ей повезло.
Çok şanslı kız.
Танцовщица. Ей повезло, вышла замуж за канадца.
Şansı yaver gitti ve bir Kanadalıyla evlendi.
Ей повезло, что её держали так долго.
Onu o kadar tuttuğum için şanslıydı.
Передайте ей, что ей повезло, что я ушел. Я рад, что мне не придется жить без нее.
Bu dünyadan gittiğim için şanslı olduğunu ve... onsuz yaşamak zorunda kalmadığım için mutlu olduğumu söyleyin.
- Да, с сестрой ей повезло.
- Evet kız iyidir.
- Именно за ней... Ей повезло я собираюсь на ней жениться.
O, benim... evleneceğim şanslı kız.
- Ей повезло.
- Şanslıydı.
Как ей повезло
# Ne kadar şanslı bir kadın olduğunu # #
Ей повезло, что она девушка, а то бы...
Kız olduğuna dua etsin.
Ей повезло, что она приземлилась именно так.
O şanslı yola düştüğünde yaptı.
Ей повезло, что у нее есть отец.
Bir babası olduğu için çok şanslı.
- Что ж, ей повезло.
Şey, çok şanslı bir kız.
- Ей повезло, что у неё есть ты.
Senin gibi birinin yanında olduğu için şanslı.
- Как ей повезло.
Ne kadar şanslı.
Но ей повезло не так сильно.
Ama o şanslı değildi.
Ей повезло, что она смогла подцепить своего жениха!
Ama adamı kaptığı için çok şanslı ve bunu da biliyor.
И в этом ей очень повезло.
Oldukça şanslıydı.
Её очень повезло выйти замуж за денежный мешок и ей нужно держаться за него.
O kadar parayla evlendiği için şanslı ve buna tutunucak.
Нет. Ей просто не повезло.
Hayır, sadece kötü kader.
Повезло ей!
Ne şanslı!
Ей очень повезло.
Onun için çok iyi olacak.
Не мучайте себя. Если это такое повреждение, ей даже повезло.
Sakin olun, eğer sorun bir lezyonsa şanslı sayılır.
- Боже мой, повезло ей.
- Oh tanrım. O şanslıymış.
Ей ужасно не повезло.
Paris'te birlikte okuduğumuz sıralarda babası bir kadınla kaçtı, annesi tüm parasını ekonomik yıkımda kaybetti. Çok şanssız kız.
Ей просто не повезло.
Çocuk benden değildi. Yalnızca kızın şanssızlığı.
Повезло ей.
Benzemediği için şanslı.
Ей повезло.
Güzel, şans bu.
Не повезло ей - пришлось снова расплачиваться. Я не буду произносить речь.
Maalesef, yaptığıyla, ona uyku yüzü de göstermemiş.
И ей ещё крупно повезло, что она не болтается за это на ближайшем дереве.
Onu sallandırmadığıma şükretsin.
- Ей ещё повезло, что нет перелома.
- Kadının, kırık olmadığı için şanslı. - Kadını mı?
Не повезло ей, бедняге.
Bunu ona kim vermiş?
Ей ещё повезло, что я был в хорошем настроении.
Sol tarafımdan kalkmadığım için şanslı.
Ей очень повезло, что при Вашем первом неловком ударе она смогла закричать, и Вы не смогли закончить задуманное.
Şansına, ilk vurduğunuz beceriksiz darbelerde, bağırabilmişti. Görevi yarıda bırakmak zorunda kaldınız.
Повезло ей, что она девочка.
Kız olduğu için çok şanslı.
Хотя с семьей ей не слишком повезло. Я бы хотела узнать ее поближе.
Tuhaf ailesine rağmen onu yakından tanımakta bir sakınca göremiyorum.
- И она уехала из этого дома. - Повезло ей.
- Teyzesinin evinden ayrılıp özgürlüğüne kavuşmuş.
Ей повезло, что она не погибла на месте.
Anında ölmediği için, kendisi çok şanslı.
- Не повезло ей.
- Ona üzüldüm.
Вам повезло, что некто Франсуа Пиньон твёрдо сказал ей : "Вход воспрещён!"
Şansınız varmış ki Pignon denen adam o'na : "Uzak dur!" dedi.
Не повезло ей.
Onun için çok kötü.
Ей просто повезло!
Şanslı bir atış o kadar!
Ей должно быть так повезло, то у нее есть такая подруга, как ты.
Arkadaşı olduğun için kendini şanslı hissediyor.
Ќо сегодн € ей не так повезло.
Ama bugün, şanslı gününde değildi.
Не повезло ей пошли, попьём пивка.
Gel sana bira ısmarlayayım.
Ей повезло, что она его нашла.
Onu bulduğu için şanslı.
Повезло ей.
Onun için sevindim, ama- -
Если я не говорила этого раньше, ей очень-очень крупно повезло.
- Bunu ona söylemediğim için o çok, çok şanslı bir kız
Ей очень повезло.
Çok şanslıymış.
У нее спадение легких и трахеи... и ей еще повезло... что пуля в шее не задела позвоночник.
Ak ciğeri parçalanmış, nefes borusunda delik açmışlar.. ... yakaladığı tek şans boynuna aldığı kurşunun tamamıyla parçalamaması.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]