English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ Е ] / Ему больно

Ему больно translate Turkish

627 parallel translation
Вы сделали ему больно.
Onu yaraladınız.
Вы делаете ему больно!
Al. Saatin işte.
- Похоже, что ему больно.
- Bana yaralanmış gibi geldi.
Я сделала ему больно.
Beni incitmeyi arzu ediyorsun ya, öyle incitmiştim onu.
- Ему больно, негодник!
Gitmek istiyorum.
Курт хулиганит, чтобы не показать, как ему больно.
Kurt acısını gizlemek için güçlü görünüyor, ona aldırmıyorsunuz.
Не очень серьезно, но, видимо, ему больно.
Ciddi değil, ama acı verdiklerine bahse girerim.
Думаете, ему больно?
Planda olduğunu mu düşünüyorsun?
Не бей его слишком сильно. Не надо делать ему больно.
Genç usta, çok sert vurma.
Однажды я сделал ему больно, так?
Bir kere onun canını acıttım, tamam mı?
- Ему больно?
- Acı çekiyor mu?
Если он останется, полиция сделает ему больно.
Eğer kalırsa polisler onun canını yakar.
Всё, что я хочу, это сделать ему больно, искалечить, выбросить из-за стола и чтобы он никогда больше не смел пытаться выступить против меня.
Tek istediğim onun canını yakmak, onu kırmak, masadan atmak,... böylece bir daha bana karşı yarışmaya cesaret edemez.
я хочу сделать ему больно, ћэлоун!
Adamın canını yakmak istiyorum, Malone!
Я не собиралась делать ему больно.
Ona zarar vermeyecektim ki.
Я... что я сделала ему больно.
Korkarım onu incittim.
Никогда не сделает ему больно. Никогда не накричит на него, не напьётся и не ударит. Не скажет, что занят и ему некогда.
Terminator asla durmayacaktı, onu asla bırakmayacak, canını acıtmayacak ona bağırmayacak, sarhoş olup onu dövmeyecek ya da ona zaman ayıramayacak kadar meşgul olduğunu söylemeyecekti.
Ему больно.
Dostum. Canı yanmıştır.
Видишь, ему больно.
Sakat olduğunu görmüyor musun?
Тогда я сделаю ему больно.
Döverim.
Он постоянно закрывает глаза... как будто ему больно смотреть на вещи,
Sürekli gözlerini kapatıyor. Sanki etrafa bakmak canını acıtıyormuş gibi.
Может ему больно.
- Vur sopayı
Прекрати! Ты делаешь ему больно!
Kes şunu, onu incitiyorsun!
Ему больно.
Acı çekiyor.
Я не могу сделать ему так больно.
Canı yansın istemiyorum.
- Там больной, ему нужна моя помощь.
Nereden bileyim? Ben kapıcı değilim.
Ему сильно больно?
- Canı çok acıyor mu?
Спрашивал меня, больно ли мне, а я плевал ему в лицо.
Acıyıp acımadığını soruyor. Ben de her seferinde yüzüne tükürüyorum.
- Ему очень больно.
- Çok acı çekiyor.
То ли устал, то ли ему было больно. Не знаю, что это может означать.
- Bilmiyorum bir şey ifade ediyor mu.
Ему очень больно.
Acı çekiyor!
Дядя Джон больной в постели, что же мы ему пошлём?
Türkü söyler döneriz Bil bakalim biz kimiz?
Но ведь ему будет очень больно!
- Evet. Yerine birini bulmalısınız.
Он не больной психопат. И моя задача, как воспитателя, помочь ему и вернуть к нормальной жизни.
Onun psikolojik bir sorunu yok, ve benim öğretmen olarak görevim... normal yaşama dönmesi için ona yardım etmek.
Вы делаете ему больно!
onu incitiyorsunuz!
Теперь ему и пошевелиться больно.
Hareket edince ağrı yapıyormuş.
Ты не хочешь, чтобы ему сделали больно?
Bunu ister misin?
Ему же больно.
Usta lütfen.
Ему же больно!
- Seni piç!
- Ему не будет больно?
Onu incitmez, değil mi?
Ему же больно.
Canını yakıyorsunuz.
Я хочу кого-нибудь избить, чтоб ему было так же больно, как и мне!
Birşeylere vurmak istiyorum. Çok sert vurmak istiyorum! İşte.
Ему сейчас больно?
- Acı çekiyor mu?
Нет, ему не больно.
- Hayır.
Ему больно.
Lütfen, saldırgan değil!
Ему же больно.
- Küçük bir şoktu.
Мяучит, как будто ему больно.
Sesi acı dolu.
Он задыхался, и выглядел так, будто ему было очень больно.
Nefes almakta zorlanıyor ve şiddetli ağrısı varmış gibi görünüyordu.
- Кенни, ему же больно!
Çok aptalsın!
Он больше не будет тебя беспокоить, и ему не будет больно.
O zaman hem seni rahatsız edemeyecek, hem de ona bir şey olmayacak.
Ему правда больно.
Sanırım gerçekten yaralanmış.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]