Если нет translate Turkish

Если нет, может, до завтра.

Değilsek yarına kadar sürebilir.

А если нет, то начнут республиканцы в Конгрессе.

Açmazlarsa da, meclisteki Cumhuriyetçiler açacaktır.

- Что если нет...

- ya değilse...

А если нет, Дрю?

Ya geçmezse, Drew?

Что если нет?

Ya değilse?

А если нет, то нужно найти способ оправдать их.

Değilse mübah olmalarını sağlayacak bir yol bulursun.

А если нет?

Ve eğer işe yaramazsa...

А если нет, тогда мы в долгу перед Брайаном.

Satmıyorsa da Brian'a borcumuz.

– А если нет?

- Ya bulamazsak?

Но даже если нет... Я буду рядом.

Ama olmazsa da ben yanında olacağım.

Ну, если нет, я не знаю, что придумать, а у нее нет времени.

Dayanmazlarsa aklıma başka fikir gelmiyor. Hastanın zaman kalmadı.

А если нет... Мы его убьем.

Ya yaramazsa... onu öldürürüz.

А если нет, что ж, мы можем просто выбить этим людишкам мозги, так?

Aksi takdirde bu insanların içlerini dışlarına çıkartırız, değil mi?

А если нет, ты просто скажи партнеру, что тебе нужно помедленнее.

Eğer geçmezse partnerine biraz ağırdan alman gerektiğini söylemen yeterli olacak.

Если тебе нужно вернуться к детям... Да нет.

- Çocuklarının yanına dönmen gerekiyorsa- -

Если от меня нет новостей, мои люди начинают делать звонки.

Dostlarım benden bir haber alamazlarsa saat başı telefon etmeye başlayacaklar.

Нет, если вы про детей, о существовании которых я знаю.

Bildiğim kadarıyla çocuğum yok.

Нет, нет, если ОПМ узнает, что они живы.

Yaşadıklarını öğrenirlerse sorun olur.

Если под "объяснениями" ты имеешь в виду снова соврать, тогда нет, я не собираюсь тебя слушать.

açıklamaktan kastın yine yalan söylemekse, teşekkürler almayayım.

Если ты что-то знаешь о другим стажере, что-то, что мы нет, твоя обязанность сказать мне.

Bilmediğimiz birşey varsa bize söylemekle yükümlüsün.

Это значит, что будет ещё пять убийств, если ещё нет.

Her ne demekse. Eğer henüz olmadıysa beş cinayet daha işlenecek.

Народ идёт опрашивать жителей, и, если других сотрудников кроме меня нет, то я еду арестовывать 15-тилетку в школе Салтер Хэббл,

Onlar evleri soruşturmaya gidiyorlar. Sen başka personel bulamayacaksan ben Salter Hebble Lisesi'nde uyuşturucu satan 15 yaşında bir çocuğu tutuklayacağım. - İyiymiş.

Если же нет, Изабелль Лайтвуд лишится своих рун и будет изгнанна из общества Сумеречных Охотников навсегда.

Verilmezse Isabelle Lightwood, mühürleri silinip sonsuza kadar Gölge Avcıları halkından sürülecektir.

Если... сегодня все пройдет плохо... Молю Бога, что нет.

- Ross memnun kaldı mı?

Даю двадцатку, если у тебя там нет книги "Филлори".

Eğer içinde bir Fillory kitabı yoksa hemen şimdi 20 dolar vereceğim.

Нет, если это не так.

Hayır, eğer değilsem, hayır.

Если этот инспектор явится тут что-нибудь вынюхивать, скажите, что меня тут нет.

Müfettiş burnunu çekerek buraya gelirse, burada olmadığımı söyleyin.

Если они умоляют о снисхождении, значит у них нет средств для погашения долга.

Merhâmet dilemek için geldilerse belli ki borcu ödeyecek paraları yok.

Конечно, если у вас нет более важных дел...

"Tabii ilgilenecek daha önemli işleriniz yoksa."

У него нет времени на любезности, если вы об этом.

Kast ettiğiniz buysa, hoş beş etmek için pek vakti yok.

Если он был в МИ6, у него нет фейсбука.

Eğer MI6'teyse, Facebook'ta değildir.

Если тебе нужна сыворотка, то выбора нет.

Eğer o bağışıklık aşılarını istiyorsan başka şansımız yok.

Что, если я прав, а ты – нет?

Ya ben haklıysam da sen yanılıyorsan?

Нет, если его спугнули, не хочу, чтобы он подозревал ещё больше.

Hayır, korktuysa daha fazla şüphelenmesi için ona sebep vermek istemiyorum.

И если он не сможет моргать на "да" или "нет", как нам общаться?

Evet veya hayır olarak gözünü kırpamıyorsa nasıl iletişim kuracağız ayrıca?

Если же нет... значит, будем искать производителей и запрём их.

Eğer değillerse kimin yaptığını bulmamız ve onları devre dışı bırakmamız gerek. - Onları devre dışı bırakmamız gerek.

Харрис, я доверяю твоим инстинктам, правда, но если у тебя нет серьёзных доказательств, давай продолжим с этим?

Harris, içgüdülerine güveniyorum, gerçekten ama hepimizi buraya getiren kanıt zincirinde bir kusur bulamadıysan şu işi yapalım mı?

Нет, если бы это грозило смертью.

Bu ölmem anlamına gelse yapmazdım.

Нет, ответь, но только если я не толстый.

Bilmek istemiyorum. Ama sadece şişman değilsem..

Нет, если его подают несовершеннолетним.

Uh, eğer reşit olmayan birine servis ediyorsa değil.

Нет... если я...

Hayır...

Нет, если эту проблему создала ты.

Sorunu sen oluşturduysan hayır.

Если трансплантаты не выдержат, запасного плана нет.

Gref tutmazsa "B" planımız yok.

Нет, если это может тебя убить.

O zaman seni öldürme olasılığı yoktu.

Если только она не на тех ключах, которых у нас нет.

Bizde olmayan anahtarlardan birinde değilse eğer.

Что, если этот артефакт был очень важен раньше, а сейчас уже нет?

O zamanlar için önemli ama şimdi pek önemi olmayan bir şeyse?

У меня там было 75 штук и я богом клянусь, если их там нет, я..

Burada 75 bin vardı ve Tanrı şahidim ki burada yoksa...

Нет, если не будем усложнять.

- Eğer işi uzatmazsak yok.

Но, если получим всех остальных, то почему нет.

Eğer Ruiz Lobos'u parmaklarsa ne güzel. Ama eğer bir sürü adamı daha içeri tıkabileceksek, neden olmasın?

Нет, они считают, что просыпаясь каждый день, надо думать, "если это тот день," "тот ли я человек, каким хотел стать?"

Her sabah kalktığımızda aklımızdan şöyle geçirmemiz gerektiğini düşünüyorlar eğer bugün o günse olmak istediğim kişi miyim?

Нет. Я правда, немного выпила, перед падением... если это имеет значение.

Hayır, düşmeden önce birkaç bira içmiştim.