English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ З ] / Заметила

Заметила translate Turkish

2,725 parallel translation
Я заметила, Акидзуки-кун, ты часто опаздываешь.
Şimdi sen bahsettin de, sık sık geç kalıyorsun, Akizuki-kun.
Заметила?
Fark ettin mi bunu?
Что ж, если ты не заметила, теперь я мужчина.
Fark etmediysen söyleyeyim, ben artık adam oldum.
Но, как она сама заметила, родители о её выпускном даже не думали.
Ama mezuniyetini ailesinin çok da umursamadığını fark etti.
Нет, он с нами. Но когда она вернулась из туалета она заметила это.
Ama az sonra lavabodan dönüşte şunu fark etti.
О, нет. Я просто заметила...
Hayır, yüzündeki şeyi- -
Я лишь разобралась в том, что заметила.
Gördüğüm bir şeyi takip ettim.
Номера заметила?
Plakasını aldın mı?
Я заметила это, когда доставала её из одежды...
Kıyafetlerini keserek çıkarırken farkettim.
Знаешь, мне захотелось стакан воды, я заметила, что посудомоечная машина работает, ну я и открыла ее...
Bir bardak su içmek istedim bulaşık makinesinin çalışır hâlde olduğunu fark ettim, içini açtım...
Ты даже не заметила?
Hiç fark ettin mi?
И не я одна это заметила.
Bunu fark eden sadece ben de değilim.
- Спасибо, что заметила это.
- Kabul ettigin için sag ol.
Я бы точно это заметила.
Benim gözümün önünde oldu.
На случай, если ты не заметила, папа и Шелби вернулись из отпуска пораньше.
Fark etmediysen söyleyeyim, Shelby ve babam tatillerinden erken döndüler.
О Боже, не могу поверить, что ты ее заметила.
Aman Tanrım, onu farketmene şaşırdım.
Большая часть того, что мы увидели просто цифровая белиберда, но потом я заметила это.
Gördüğümüz şeylerin büyük çoğunluğu dijital saçmalıklar, fakat sonra bunu fark ettim.
Мы ехали домой, я повернулась к моему сыну, сидящему сзади, и тогда заметила едущий за нами черный Эскалейд.
Eve dönüyorduk, arka koltukta oturan oğluma döndüğümde,... siyah bir Escalade'nin bizi takip ettiğini farkettim.
Заметила, насколько это было странным?
Ne kadar tuhaf olduğunu gördün mü?
А я тебя и не заметила.
Burada olduğunu görmedim.
Первое, что я заметила, когда садилась на самолет - они не сажают людей по зонам, а у меня платиновая карта.
Uçakta ilf fark ettiğim şey, uçakta bölgelere ayrılmış koltukların olmaması ve ben en pahalı koltuktaydım.
Ты не заметила у себя никаких посттравматических симптомов?
Kendinde travmatik bulgular farkettin mi?
Это очень странно, что я не заметила, что у Кэм и моего интерна роман.
Çok garip, Cam ile stajyerim arasındaki romantik ilişkiyi anlamadım.
Это просто прекрасно. А ты за 8 лет не заметила, что ложь - это мой конёк.
Çünkü son sekiz senedir fark etmediysen en iyi yaptığım şey yalan söylemektir.
О, ты заметила это?
Hiç de gözünden kaçmıyor.
Может она что-нибудь заметила?
Belki o işe yarar başka bir şey daha görmüştür?
Я заметила его потому, что машина его была больно навороченная.
Göze çarpan şık bir arabası olduğu için iyi hatırlıyorum.
Ладно. Просто говорю, что заметила занятную закономерность в вашем поведении во время завтрака.
Sadece diyorum ki kahvaltı zamanı bir rutin oluştuğunu fark ettim.
Думаешь. Селина заметила бы невидимого человека из бостонского офиса её КПС, если бы я пришёл к ней ( * КПС - комитет по политической стратегии ) в виде члена КПСС?
Ofise Pac-Man kostümü giyip gelsem Selina, Boston P.E.K. ofisinden gelen görünmez adamı fark eder miydi sence?
Я заметила, что ты беседовал с Кэмом в прошлый раз.
Geçen gün senin ve Cam'in konuştuğunuzu fark ettim.
Да, я заметила там полицию.
Evet, bende oradaki polisi fark ettim.
Не знаю, заметила ли ты, но в последние недели наше нападение - это просто катастрофа.
Hiç dikkat ettin mi bilmiyorum ama ofansımız son birkaç haftadır fena durumda.
В смысле, у нас даже не было контракта с Джеральдом Лайдоном, но я заметила, что Картер кусает ногти.
Demek istediğim Gerald Lydon ile bir sözleşmemiz yok ama Carter'ın tırnaklarını yediğini fark ettim.
Я заметила, что у вас шесть очень дорогих скрытых камер здесь и еще две около входной двери.
Burada altı tane çok pahalı güvenlik kameranız olduğunu fark ettim. Ön tarafta da iki tane var.
Вы хотели, чтобы я заметила.
Fark etmemi istedin.
Заметила, сколько места занимает соковыжималка Меган?
Megan'ın meyve sıkacağının tüm küçük ev aletleri alanını kapladığını fark ettin mi?
Возможно, ты заметила... что я и не преследую его, правда?
Belki fark etmişsindir onu bulmak için her yeri arayacak biri değilim, değil mi?
О, Боже, я делала это полтора года и ты наконец заметила это.
Tanrım! Ben sana 1,5 yıldır surat yapıyorum ama sonunda anlayabildin.
Прошлой ночью где-то в 4 : 30 я была на той стороне и заметила тебя у церкви.
Geçen gece saat 4.30'da yol kenarındaydım, kilisenin dışında dikildiğini gördüm.
Я уже давно заметила это.
Bunu uzun zaman önce anlamıştım.
Вчера я не смог починить кондиционер в баре, и когда Виктория заметила, что ребенку было жарко, она предложила комнату.
Dün gece bardaki klimayı tamir ettiremedim sonra da Victoria bebeğin ne kadar sıcakladığını görünce orada kalmamızı teklif etti.
Не заметила.
- Öyle mi? Fark etmedim.
Я заметила, что дверь в кладовку была открыта.
Dolabın kapağının açık olduğunu fark ettim.
Я не заметила, что его кто-то преследовал...
Onu takip eden birini görmedim- -
Я заметила.
Farkındayım.
Когда пришла в понедельник после Пасхи, я заметила, что пропало 3 дюжины яиц.
Paskalya'dan sonraki pazartesi günü geldiğim zaman üç düzine yumurtanın eksik olduğunu fark ettim.
Моя горничная заметила, когда ты пришла.
Hizmetçim içeri girdiğini görmüş.
Может, он хотел, чтобы ты заметила кого - то, кто нуждается в нем.
Belki de ona ihtiyaci olan birini fark etmeni istiyor sadece.
Мне жаль, сэр. Я должно быть не заметила его.
Özür dilerim efendim, görmemişim.
Я думал, что ты не заметила.
Fark edeceğini düşünmemiştim.
Я не заметила. Что происходит?
Neler oluyor?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]