English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ К ] / Кофе

Кофе translate Turkish

15,452 parallel translation
Кофе для моего клиента.
Musterim icin bir kahve.
Что произошло со старым добрым американским кофе?
Bildigimiz eski amerikan kahvesine ne oldu?
Принеси ему кофе, хорошо?
Adama bir kahve getirin olur mu?
Задержался с кофе, а потом еще это дело с фургоном, что мы получили.
Kahve alırken takılıp kaldım bir de kamyonet sorunumuz var tabii.
Я всегда пропускала его в холле, рядом с автоматом кофе.
Onunla kahve masasının orada karşılaşıyorduk.
Я думал, тебе необходим черный кофе с двумя ложками сахара.
Seni, hayatı boyunca iki şekerli sade kahve içenlerden sanıyordum.
Я принесу тебе кофе, пап.
Sana kahve getireceğim baba.
Захватим кофе. Что скажешь?
Kahve de alırız, ne dersin?
Кофе будешь?
Kahve ister misin?
Я хочу кофе.
Ben kahve istiyorum.
Кого достал запах кофейной пенки и вонючих яиц?
Kimler latte köpüğü ve yuvarlak peynir kokusundan sıkıldı?
Кофе будешь?
- Kahve ister misin?
Кофейный... как его, чёрное дерево.
Espresso renginde bir şey. Siyah oduna ne deniyordu?
Пап. Кофе?
Kahve?
Покупают себе кофе по пути, чтобы пережить гору работы, которая ждёт их.
Onları bekleyen yığınla iş kolayca bitsin diye yolda giderken iyice aymak için kafein alırlar.
Я выпью с ним кофе в "Hyatt".
Onunla Hyatt'ta kahve için buluşacağım.
Десять баксов за два кофе
İki kahve için 10 dolar.
С каких это пор ты платишь за Бесплатный Кофе?
Ne zamandan beri Beleş Kahve'de ödeme yapıyorsun?
Там кофе в кофейнике.
Demlikte kahve var.
Экстренные новости с кофейни Джиттерс.
Jitters kahve dükkanından son dakika haberleriyle karşınızdayız.
А не лучше выпить кофе?
Hiç kahven yok mu?
- Кофе
- Kahve.
Апельсиновый сок в кофе?
Kahvenin içine portakal suyu mu?
Не парься, что ты как сливки в кофе.
Etraftaki tek beyaz olmaktan çekinme.
Это же ты хотел кофе.
Kahve isteyen sensin.
Я не могу пойти туда и попросить 2 бесплатных кофе.
Oraya gidip iki tane beleş kahve isteyemem.
Эй, смотри, ты получаешь кофе и я иду открывать твой магазин.
Bak hele, sen kahveleri al ben de dükkanı açayım.
Даже бесплатный кофе стоит 5 баксов
Beleş Kahve bile beş dolar.
Два бесплатных кофе. - Отлично.
İki tane beleş kahve.
У него только один кофе.
Bir tane kahve almış.
Где мой кофе?
Benim kahveme ne oldu?
Он только что кофе выпил.
Kahvesini yeni aldı.
Спасибо за кофе.
Kahve için teşekkürler.
Он пил здесь кофе.
Kahve almaya gelirdi.
Без пиццы, просто кофе.
Hiç pizza almazdı, sadece kahve.
Кофейный столик.
Kahve masası.
В общем... Знаю, что это маловероятно, но если найдете время выпить кофе, я хотела бы поблагодарить вас лично.
Her neyse, biliyorum biraz zor ama eğer bir kahve için müsait olursanız size şahsen teşekkür etmek isterim.
Я могу с ее помощью помешивать кофе, есть суп, делать героин.
Bir kaşık. Bunu, çayımı karıştırmak için çorba yemek için ya da eroin kaynatmak için kullanabilirim.
- Кофе?
- Çay, kahve?
Это кофе, милый.
- Kahve canım.
Я могу предложить вам кофе, но не просите чашку.
Kahve ikram edebilirim ama fincan istemeyin.
Он много выпил кофе, но охрана подтверждает, что она не просто посетитель.
O çok fazla kafein almış ama görüntülere bakılırsa kadın güçlü birisine benziyor.
Я променял кофе на зеленый чай.
Kahveden yeşil çaya geçtim.
После этого выпьем кофе.
Bundan sonra birer kahve içelim.
Я за кофе.
Ben bir kahve içeyim.
Есть будешь? Может, кофе?
Yiyecek bir şey ister misin, ya da kahve falan?
Саймон, у меня нет времени для чашечки кофе. Нет, нет, нет.
- Simon, kahve içmeye zamanım yok.
Принеси-ка мне чашку кофе. Ты хороший парень.
Bana bir kahve al gel.
Кофе хочешь?
- Kahve ister misin?
Кофе тут не поможет.
- Yok, işe yaramaz o.
Кофе?
- Kahve mi?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]