English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ Н ] / Нам везет

Нам везет translate Turkish

105 parallel translation
Ну ты даешь. Первый раз в жизни нам везет... -... а ему вдруг приспичило спать.
Hayatımızda ilk kez bu işte ileri adım attık ve durup uyumak istiyor.
И, судя по тому, как нам везет, это будет скорее рано, чем поздно.
Şu ana kadar şansımızın gidişatına bakarsak, yakın olduğunu söyleyebilirim.
Потому что нам везет.
Çünkü biz başarılıyız.
Нам везет.
Bizler şanslı insanlarız.
Нам везет.
Bizler şanslıyız.
О нам везет.
Ne şanslıyız.
- Конечно, нам везет.
Tanner nerede şimdi?
Нам не везет с танцами.
Danslar konusunda şanssızız.
Что-то нам сегодня не везет.
Buraya yanlış zamanda geldik gibi.
Наш человек везет его к нам из Сильвера.
Dostumuz bizim için Silver'dan buraya getiriyor onu.
{ C : $ 00FFFF } Нам везёт!
Sonunda talihimiz yaver gitti!
Нам обоим не везёт. Пойдёмте.
- Şansımız yerinde değil, gidelim.
Помните, нам не очень везет с этими пещерами во время путешествий.
Mağaralarda şansımızın pek de yaver gitmediğini unutmayın.
Простите за беспокойство, миссис Хендрикс, похоже, сегодня нам сказочно везёт.
Korkarım bugün oldukça meşgul bir gün olacak.
Вечно нам не везёт! Умирает дорогой друг.
Ne aksilik varsa bizi bulur.
Ты, может, удивишься, зачем - нам ведь так не везёт, - но я всегда говорил...
Niye çıkıyoruz ki diye merak ediyorsundur. Son zamanlardaki şansımızı düşününce. Ama her zaman dediğim gibi.
Просто нам пока не везёт как следует.
Bir şeyleri yanlış yapıyoruz.
- Нам везёт.
- Tarih olduk.
– Везёт же нам!
Demek aynı durumdayız.
- Нам с Дугласом всегда везёт с погодой.
Douglas ve ben hava konusunda hep şanslı olmuşuzdur.
Иногда нам не везёт в любви.
Hepimiz bazen aşkta şanssızızdır.
Нам так везет.
Çok şanslıyız.
- Нам не так везет.
Senin kadar şanslı değiliz.
Он везет груз, который нужен нам в нашем походе.
Yolculuğumuzda ihtiyaç duyacağımız şeyleri taşıyor.
Нам сегодня вообще не везет на хорошие встречи.
Bugün hoş karşılanma günümüz değil zaten.
Только почему-то ты ставишь всегда тогда, когда нам не везёт.
Ama neden hep kötü günlerde oynuyoruz?
- Нам везёт, им - нет.
Gündüz çünkü. Bizim için iyi.
Нам не очень везёт.
Pek karlı bir iş olmadı.
В последнее время нам жутко везет.
Bana güvenin dedi!
Нам обоим не везет, да?
Siktir ya, ikimizde de şans yok ya! Hey?
Нам сообщили, что он везёт контрабанду.
Onun sahip olduğu bilgilerden yararlanmamız gerekiyor.
везет нам передатчик визонтеле.
Bugün itibariyle şehrimize Ankara'dan bir heyet gelecek kendileri Vizontele ile gelen kişilerdir.
Очень важная делегация из... Анкары везет нам визонтеле, образец новейших технологий!
Birazdan Ankara'dan gelen çok önemli bir heyet şehrimizde olacak ve bu heyet bize son teknolojik icat olan Vizonteleyi getirecek.
Нам не везет с друзьями так, как тебе.
Yazık ki dosttan yana senin kadar bahtımız yok.
- Да, нам везёт.
- Şanslıyız.
Но с того времени, как мне так везет я думал, что может нам стоит встретиться....... ну, знаешь, для задания по экономике.
Ama bu kadar şanslıyım madem merak ediyordum eğer bir araya gelip, Ekonomi testi için.
Совсем нам не везет в этом деле.
Bu davada şansımız hiç yaver gitmiyor.
[Великие 4-ые соревнования по еде] Нам вправду везет после прибытия в Эдо.
Edo'ya geldiğimizden beri acaip şanslıyız!
Нам везёт всё больше и больше, да?
Şansımız giderek kötüleşiyor ha?
Он уже везет его к нам. Мальчик в порядке?
Kaldı ki daha yeni tanışıyoruz.
Нам везёт!
Şansımız yaver gidiyor!
Нам, судьям, с почитателями не везет.
- Bizim gibi mahkeme memurlarının pek az hayranı vardır.
Сегодня нам везёт.
Bugün şanslı günümüzdeyiz.
А говоришь, нам не везёт.
- Şanslıydık diyebiliriz.
Нам с Гасом везет на женщин. Она замечательная.
Gus ve ben kadınlardan yana şanslıyız.
Нам точно не везет!
Şans yok ki bizde.
Пока нам здесь везет.
Buralarda servet eder.
Пока нам не очень везёт.
Fazla şansımız yok gibi.
Похоже нам везёт.
Bu şanslı günümüz olmalı.
Да, нам везёт.
Evet, şansımız varmış.
Нам сегодня везет, малышка. Вон и он.
Şanslı günümüzdeyiz, bebeğim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]