Нечего обсуждать translate Turkish
162 parallel translation
Мне кажется, здесь больше нечего обсуждать.
Tartışacak başka bir şey yok bence.
Нам нечего обсуждать.
Konusacak bir seyimiz yok.
Сенатор, нам нечего обсуждать, мы по-разному смотрим на вещи.
Senatör, bunları tartışmayalım. Korkarım, olaylara bakış açılarımız farklı.
Здесь нечего обсуждать.
Tartışacak bir şey yok.
Мне нечего обсуждать.
Tartışılacak birşey yok.
Здесь больше нечего обсуждать.
Tartışacak başka bir şey yok.
- Нечего обсуждать.
- Konuşacak bir şey yok. Evime gelin.
Нечего обсуждать, Я ничего не боюсь...
Tartışacak bir şey yok, kimseden korkmuyorum.
Ты сказать, что после свидания с Трин, мы встречайся и говорить о ней. - Нечего обсуждать, я ей не нравлюсь.
Trinh hakkında konuşmak için geldim.
Ты не хочешь это обсудить без Рамона? Нечего обсуждать.
Neden Ramon yokken konuşmuyoruz?
Тут нечего обсуждать.
Ele alınacak bir şey yok.
Здесь даже нечего обсуждать.
Benim yapabileceklerim olduğu sürece hem de.
Здесь нечего обсуждать.
Tartışacak daha fazla birşey yok.
- Нам нечего обсуждать.
Evet, bunun bir yere varacağı yok.
- Тут нечего обсуждать.
- Soru mu şimdi bu.
Тут нечего обсуждать.
Yalan söyledin.
- Здесь нечего обсуждать. Рори ждет.
Konuşulacak bir şey yok.
Здесь нечего обсуждать, хорошо?
Bu bir seçenek değil. Tamam mı?
Если нечего обсуждать, какой смысл собираться, правда?
Konuşacak bir şey yoksa toplanmamızın ne anlamı var, değil mi?
- Нам нечего обсуждать.
- Konuşacak hiçbir şeyimiz yok.
Тут нечего обсуждать!
Beni kızdırma!
Тут нечего обсуждать! Незачем даже пытаться!
Konuşacak bir şey yok, deneyecek bir şey yok.
Тут нечего обсуждать.
Daha fazla tartışacak bir şey yok.
Здесь нечего обсуждать.
O zaman tartışacak bir şey yok.
Здесь нечего обсуждать.
Tartışılacak hiçbirşey yok.
Нечего обсуждать.
Komiser dün oraya gittik.
Нам нечего обсуждать.
Gerek yok.
- Здесь нечего обсуждать.
- Konuşacak bir şey yok.
А нечего обсуждать.
Konuşacak bir şey yok.
Во-первых, я не джентльмен, Во-вторых, нам нечего обсуждать.
Birinci, ben bir beyefendiyim ikincisi, tartışacak hiçbir şey yok.
У неё население 5 млн. человек и нет природных ресурсов. Здесь нечего обсуждать.
Beş milyon nüfusa sahip doğal kaynakları yok denilecek kadar az.
- Нечего обсуждать.
- Anlaşma yok.
Либо вы разоблачаете связь Сопротивления с коммунистами, осуждаете насилие, либо нам с вами, буду откровенен, больше нечего обсуждать.
Ya şiddeti kınayıp ANC'nin komünist bağlantılarını ele verirsiniz ya da, işin aslı, konuşacak pek bir şeyimiz kalmaz.
Тут нечего обсуждать.
Konuşacak birşey yok.
Поэтому тут нечего обсуждать.
Yani bu umutsuz bir girişim.
Тут нечего обсуждать.
Eve döndüğümde, Vientecito'da Dr. Guerra'yla birlikte çalışacağım.
Я еду, и нечего больше обсуждать.
Gidiyorum, hepsi bu.
- Тогда нам нечего с тобой обсуждать.
- O zaman tartışmamıza gerek yok.
я считаю, что здесь обсуждать нечего.
Bence tartışacak birşey yok.
Обсуждать тут нечего.
Görüşülecek bir şey yok.
Нечего тут обсуждать Мы не собираемся платить за ваш винный погреб.
Tartışacak bir şey yok. Kesinlikle şarap mahzenini ödemiyoruz.
Тут и обсуждать нечего!
Tartışacak bir şey yok.
Здесь нечего больше обсуждать!
Söylenecek birşey yok!
Обсуждать нечего.
Konuşacak bir şey yok.
И нечего тут дела мирские обсуждать.
Bir daha burada dünyevi şeyler tartışmayalım.
Тут нечего обсуждать!
- Konuşacak hiçbir şey yok.
Могу тебя заверить, Сара, обсуждать нам нечего.
Artık seninle tartışacak hiçbir şeyimiz olmadığına emin olabilirsin, Sara.
Спрашивай всё что хочешь, но, честно говоря, обсуждать тут нечего.
İstediğinizi sorun fakat ortada tartışacak fazla bir şey yok.
Тут даже обсуждать нечего.
Tersini söylemem için benden medet umma.
Мы встречаемся. Обсуждать тут нечего.
İkimiz görüşüyoruz, tartışma bitti.
Даже обсуждать нечего.
Mümkün değil.