English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ С ] / Смертный грех

Смертный грех translate Turkish

81 parallel translation
Ростовщики стали королями... а бедность - смертный грех.
Günümüzde, tefeciler Tanrı'dır. Ve tek ölümcül günah da fakirliktir.
Развод - смертный грех, представь себе.
Sen de gelir dinlenirsin.
Это не смертный грех?
Ben inanıyorum.
Это смертный грех, это смертный грех...
Bu büyük günahlardan biri.
Это ж надо! Смертный грех.
Ölümcül günah... emin ol!
Это смертный грех!
Bu, affedilmez bir günah!
Он не покончит с собой, так что ты не дашь совершить смертный грех.
Böylece intihar etmeyecek ve sen ölümcül bir günahı engellemiş olacaksın. Tamam mı?
Ради тебя я пошла на смертный грех.
Zina ettim senin yüzünden!
Если женщина совершает смертный грех с мужчиной, то и мужчина совершает смертный грех с этой женщиной.
Eğer bir kadın bir adamla zina ederse bu demektir ki, adamda kadınla zina etmiştir!
Приносить ложную клятву - это смертный грех, Александр.
Yalan yere yemin etmek affedilmez bir günahtır, Alexander.
- И что, это смертный грех?
- Affedilemez mi yani bu?
Мы видим смертный грех на каждом углу... в каждом доме... и мы смиряемся с этим.
Her köşe başında her evde... ölümcül bir günah görüyoruz. Ve önemsemiyoruz.
Я ирландский католик, и я знаю, что убийство - смертный грех.
İrlandalı bir katoliğim ve öldürmenin günah olduğunu biliyorum.
О смертный грех! Что за неблагодарность!
Ölüme sürgün demek altın bir baltayla başımı kesmek
Я поняла, что совершила смертный грех... забыла подруг ради нового парня.
Telefonu kapattığımda, en büyük günahı işlediğimi farkettim. Kız arkadaşlarımı, yeni erkek arkadaşım için yüzüstü bırakıyordum.
Смотреть на нее - Смертный грех!
Bu bakması ölümcül bir günah!
Смертный грех? Это грех совершённый э-э намеренно и... в трезвом... состоянии.
Ölümcül günah nesnesinin tamamen bilinçli olarak ve rıza göstererek yaptırdığı tehlikeli olan günahtır.
Смертный грех - грех,..
Ölümcül günah, tam bir bilinçle yapılmıştır.
Итальянцу назвать это спагетти, всё равно что смертный грех совершить.
Hadi Gonorrhea! Bir İtalyan olarak, buna makarna demek bile günah...
Экстремизм ради защиты приматов не смертный грех, сенатор!
Maymunların lehine aşırılık, bir kötülük değildir senatör!
Родить ребёнка вне брака - смертный грех.
Evlenmeden önce çocuk sahibi olmak en büyük günahlardandır.
Это самый большой смертный грех.
Bu en büyük günahtır.
Если совершишь смертный грех и умрешь без покаяния, то попадешь в ад.
Eğer ölümcül bir günah işlersen ve tövbe etmeden ölürsen, cehenneme gidersin.
Были записи, электронные письма, он был виновен как смертный грех.
Ses kayıtları, e-postalar. Adam günah gibi suçluydu.
Вы что, совершили смертный грех?
Ölümcül bir günah mı işledin?
Страшен, как смертный грех, воняет как скунс и туп настолько, что гвоздя в снег забить не сможет но с ним как-то легко, знаешь ли.
Çirkin mi çirkin, ayrıca leş gibi kokuyor çok da cahil, karda çivi bile çakamıyor ama zahmetsiz biri.
А, ты про смертный грех?
Affedilemez bir günahtan mı sözediyorsun?
Это смертный грех.
İğrenç bir suç.
Дело не в том, законно или нет. Для католика - это смертный грех.
Yasadışılığını bırak biz Katolikler için en büyük günahtır.
Ненавижу... пока она не совершила смертный грех.
Senden... Ölümcül günahı işlediği âna kadar meleğin kalbini canlandırmanı istiyorum.
- Я совершила смертный грех.
- Çok büyük bir suç işledim!
Смертный грех?
Büyük bir suç mu?
Да, она просто беспокоилась, приехала посмотреть, в порядке ли я. Это глупость, но не преступление, и тем более не смертный грех.
Bak, benim için endişelenmiş, iyi olup olmadığımı görmek için gelmiş, ki evet bu aptalca ama suç değil ya affedilmez bir günah hiç değil.
Ты ведь понимаешь, что даже подобные слова — смертный грех.
Biliyorsunuz ki az önce söylediğiniz büyük günahtır.
Я хочу сказать что его само убийство это смертный грех
İntihar etmek onun için bağışlanamaz bir suçtu.
Точно не уверен, но, возможно, работать на Марди Гра - смертный грех.
Tamamen emin değilim ama Mardi Gras günü çalışmak büyük bir günah olabilir.
Следы на мокром полу... отныне не смертный грех.
Islak zemindeki ayak izleri artık asılma sebebi değil.
Высомерие и гордыня, это наш смертный грех.
Kibrimiz en büyük hatamız.
Убийство - смертный грех.
Cinayet, affedilmez günahlardandır.
♪ Не за смертный грех
Fani bir günahtan değil
Тогда он должен знать, что убийство это смертный грех, а не путь искупления.
O zaman ; öldürmenin, başlıca günahlardan biri olduğunu biliyor arınmaya giden bir yol olduğunu değil.
Но знаю, что если совершить смертный грех, это убьет душу, столь же неумолимо, как неизлечимая болезнь убивает тело.
Ama bir affedilmez günah işlersen bedenini öldüren ölümcül bir hastalık gibi ruhunu da öldüreceğini biliyorum.
Вы знаете, что для мусульман уродовать свое тело - смертный грех?
Biliyor muydunuz İslam'da vücudu harap etmek büyük bir günahtır?
Это самый смертный грех из всех.
İddiaya göre ölümcül bir günah var.
Гордыня — смертный грех, художник.
Kibir ölümcül bir günahtır, Artista.
- Величайший смертный грех. - Величайший смертный грех.
Nihai ölümcül günah.
Тогда идя на смерть добровольно, Шон совершает смертный грех, на который вы его толкаете.
O halde Sean kendi isteğiyle ölüme giderek ölümcül bir günah işliyor ve bunu siz yaptırıyorsunuz.
Один смертный грех за другим.
Bir günah bir diğerini telafi eder.
А ваш грех разве не смертный?
Senin ölümcül günahın değil mi? Seni doğduğumdan beri tanıyorum.
Это разве не смертный грех?
Bu ölümcül bir günah demedi mi?
Это смертный грех!
Bu büyük bir günah!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]