English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ Т ] / То знают

То знают translate Turkish

657 parallel translation
Когда-то индейцы не знали того, что знают сейчас, но скоро они узнают больше,
Kızılderili bilmezdi şimdi bildiklerini Artık o çok şeyler öğrendi
Если они могут читать мои мысли, то знают, что ты мне нравишься.
Eğer düşüncelerimi okuyabiliyorlarsa, senden hoşlandığımı okuyorlardır.
Позвоню в посольство, может, они там что-то знают.
Büyükelçiliğe telefon edeceğim. Belki bir şey öğrenebiliriz.
- Они что-то знают.
- Bir şeyler biliyorlar.
Закон Морского Адмиралтейства - это то, что знают как закон воды. Он заменен на гражданское право и приминим только к тем, кто охотно заключает себя в это.
Suların yasası olarak bilinen Denizcilik Yasası sivil yasayı kaldırıp yerine kendisi geçti, ve sadece sözleşmeli olanlara uygulanmaya başlandı.
Если они могут читать мысли, то знают, что ты мне нравишься.
Aklımı okuyabiliyorlarsa, seni çekici bulduğumu biliyorlardır.
Они-то знают, что может произойти, и в курсе проблемы. Ты как считаешь?
Basınç kaybı, her hangi bir yerde olabilir.
То, о чём жены не знают, их не волнует.
Bir eş, bilmediği şey yüzünden incinmez.
Я о нем знаю то, чего многие не знают.
Bütün buradan ben sorumluydum, yani benim bilmem gerekir.
Если они не знают, то я - единственный человек в мире, кто знает прекрасно.
Eger onlar bilmiyorsa, bu kocaman yasli dünyada tek bilen benim. Harika!
Я за то, чтобы слать им продукты, только пусть знают, откуда они.
Yiyecek göndermeyi tümüyle desteklerim ancak, kimin gönderdiğini iyi bilmeliler.
Ты думаешь, что делаешь что-то по секрету, а все об этом знают.
Bazı şeyleri sessiz sedasız hallettiğini sanırsın ama bir bakmışsın, herkes biliyor.
- Точно. Я знаю то, чего не знают они.
- Onların bilmediklerini biliyorum.
Я вообще-то заслуживаю большего... но люди не знают различий.
Gerçekten benim standartlarıma ulaşmıyor, fakat insanlar, farkı bilmiyor.
Если они не знают о нашем плане, то почему соглашаются?
Plan hakkında birşey bilmiyorlarsa neden yapıyorlar?
Меня бесит то, что они наблюдают их годами, это точно, а простые люди об этом ничего не знают.
Artık dayanamıyorum. Böyle şeyler yıllardır oluyor. Onlar dünyamızdalar, bu bir gerçek.
То же самое и с людьми. Они дрожат как листья в бурю боясь всего того, что они знают, и всего того, чего не знают.
O bazı insanlarla birlikte... açılıp kapanan bir tomurcuk gibi titriyor ve onlar korkunun ne olduğunu kısmen biliyorlardı.
Вообще-то я не смог снять для тебя номер в своем отеле, и, кроме того, здесь много людей, которые меня знают.
Aslına bakarsan, kaldığım otelde hiç boş oda yok dahası orada beni herkes tanıyor.
Вообще-то они даже не знают, кто я такой.
Belli ki kim olduğumu bilmiyorlar.
Все хорошо знают одну общеизвестную истину, что если хороший солдат погибает в сапогах, то он наверняка их начистил.
"Botlarıyla ölen iyi bir askerse, herkes botların cilalı olduğunu bilir."
Останавливаются у бара, заказывают что-то, хотя не знают, как будут расплачиваться.
- Bir bara girip... - İçki istediler. - Nasıl ödeyeceklerini...
То, что клингоны не знают о нашем присутствии - огромное тактическое преимущество.
Buradaki varlığımızı gizli tutmak büyük bir avantaj.
Если тебя там не знают, то я оторву тебе задницу.
Eğer seni tanımıyorlarsa, yandın. - Sana orda durmanı söylemiştim!
Как мне кажется, из того, что я знают об этой больнице, так это то, что у пациентов часто бывают такие периоды...
Bilmem ki. Öyle geliyor ki, hastane hakkında bildiğim tek şey, hastaların genelde bu dönemlerde...
Они-то этого не знают.
Onlar bunu bilmiyor ki.
Эй, все знают, что их взорвали придурки из какого-то сопротивления.
Herkes, direnişçiler tarafından havaya uçurulduğunu biliyor seni tuvalet süsü.
По сути, они отрицают даже то, что знают МакКорда.
Aslında, McCord'u tanıdıklarını bile inkar ediyorlar.
.. ни кто-то другой в Белом Доме не принимали никакого участия и не знают никаких подробностей..
"... Demokratik Ulusal Komite'de meydana gelen üzücü...
Они знают, что я что-то пронюхал, и пытались меня убить.
Büyük bir şey. Araştırdığımı biliyorlar ve bu yüzden beni öldürmeye çalıştılar. - Kim onlar?
Зато они знают, что хоть кто-то меня любит.
En azından beni seven biri olduğunu bilsinler.
Всем знают, что в скором времени должно что-то произойти.
Bir planı daha olduğunu herkes biliyor.
Эти души, которые по какой-то причине не нашли покоя, вообще не знают, что умерли.
Hangi nedenle olursa olsun huzur bulamamış... bu ruhlar da... dünya değiştirdiklerinin farkında değil.
Компьютеры знают только то, что ты ему введёшь.
Bilgisayar, sen ne dersen onu bilir.
По сути, я никто, а какой-то Кайчи... И все знают, что он убил моего партнера. Да.
Ben sadece değersiz bir Gaijinim ve herkes ortağımı öldürdüğünü biliyor.
Многие из вас знают, что Шекспир писал что-то вроде вот этого.
Çoğunuz Shakespeare'i şöyle şeyler yapan biri olarak görüyorsunuz :
Они-то этого не знают.
- Onlar bilmiyor ki.
Ну, вы знаете это слово, "помесь!" ... это то что ветеринары пишут в своих формулярах, когда даже они не знают что у вас блядь за собака...!
Melez kelimesini bilirsiniz veterinerin kendisi bile ne sikim bir türe sahip olduğunuzu bilmezken forma yazdığı kelimedir.
Все знают, в то что Фрейд верил в чудеса и прописывал кокаин, будто конфеты.
Freud mucizelere inanırdı. Kokaini şeker gibi önerdi.
Значит, знают то, чего не знаем мы.
Herhalde bilmediğimiz bir şeyi biliyorlar.
Но часто женщинам известно то, чего мужчин не знают.
Çok zor bir görev. Kadınların bilip biz erkeklerin bilmediği şeyler vardır.
Вы не в курсе - и я рад сообщить своим братьям то, чего они не знают
Bilmiyorsunuz ve siz kardeşlerime bilmediğiniz şeyleri söylemekten zevk alırım.
Что-то они знают. Доктор Немман утаивал медицинские улики с самого начала.
Dr. Nemman başından beri tıbbi kanıtları gizledi.
К сожалению, досай не очень-то много знают.
Ne yazık ki, Dosiler çok şey bilmiyorlar gibi görünüyor.
Если мальчишки что-нибудь и знают, то будут молчать.
Çocuk bilse bile konuşmadı, yoksa burada olamazdım.
У меня какой-то вирус, и доктора, в общем, они не знают, что это такое и они ничем не могут мне помочь.
Bende bir virüs var ve doktorlar ne olduğunu bilmiyorlar ve bu konuda yapabilecekleri hiçbir şey yok.
Они даже не знают, кто это, а если и узнают, то не смогут связать это с нами.
Kim olduklarını bilmiyorlar ve bizle bağlantı kurabilecekleri hiçbir şey yok.
Дети знают, когда что-то беспокоит их родителей.
Çocuklar ebeveynleri rahatsız eden bir şey olduğunu anlar.
Они не зависят от времени и пространства, и если они знают о нас то мы им кажемся кем-то вроде муравьев.
Boyut ve zaman onlar için önemli değil. Bizlerin farkındalar ama onlar için karıncadan farksızız.
Они знают больше о симбионтах, чем кто бы то ни было.
Onların Triller hakkında herkesten daha fazla bilgisi vardır.
они прибывают в горе что является ими пробующий сделать они - только падонки, чванящиеся вокруг они не знают то, что продолжается
sana ızdırap vermek için gelecekler ne yapmaya çalışıyorlar? onlar sadece ortalıkta gösteriş yapan birer hayta. neler olduğunu bilmiyorlar.
белая бабочка обосновался в гвоздике но гвоздика не была рада белой бабочке и красные гвоздики красный как губы кого - то я знают
Beyaz kelebek, karanfilin içine yerleşti. Ama karanfil memnun değildi. Beyaz kelebek ve kırmızı karanfiller.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]