Ходит слух translate Turkish

Ходит слух, это работа ваших рук.

Olayı sen yaratmışsın.

Ходит слух, что во время конференции было украдено мощное биологическое оружие.

Söylentiye göre bir biyolojik silah bu konferans sırasında çalınmış.

В Интернете ходит слух о том, что все хотели бы увидеть ее обнаженной.

Ne yazık ki, artık internette insanların onu çıplak görmek istediklerine dair yeterince giriş yok. Ümitsizliğe kapıldım ve yönetim kurulumuza haber spikerlerimizi, konuşan göğüslerle değiştirme teklifi götürdüm. Bu, kokuşmuşluk.

Ходит слух, что она была про голубых.

Onun gay olma hakkında olduğunu söylüyorlar.

Ходит слух, что он завалил одного скинхэда.

Dazlaklardan birini benzettiği söyleniyor.

Ходит слух, что на этом самом корабле есть двойной агент.

Geminin her yerinde gizli ajanlar olabilir.

Мистер Фрай, ходит слух, что вам известен секрет видеоигры "Шанс".

Bay Fry, söylediklerine göre "Chance" isimli video oyununu biliyormuşsunuz.

У нас в университете ходит слух.

Bir okul şakası gibi, bir dedikodu gibi.

Откуда вы знаете обо мне? Несколько лет ходит слух, что Каган ищет дитя.

Yıllardır anlatılır, Kagan'ın mucizevi bir çocuğun peşinde olduğu.

Ходит слух, что между Лорелай и Рори произошел разлад.

Lorelai'la Rory arasının bozuk olduğuna dair bir söylenti var.

Но ходит слух что один пациент уцелел.

Ama rivayete göre bir mahkum hayatta kalmış.

Ходит слух, вы отслеживаете всю интеренет-активность в подразделении?

Bir söylenti duydum, Tüm internet trafiğimizi izliyormuşunuz.

Ходит слух, что злодей с черным сердцем стал хозяином Авентина.

Kötü kalpli bir zalimin Aventine kurulunun kontrolünü ele geçirdiğini söylüyorlardı.

Ходит слух, что Нефзи помогал с безопасностью тунисцам ещё в ранних'80ых.

Yani demek istediğim, Nefzi Tunus güvenlik gücünün bir parçasıydı, 80'li yılların başlarında.

Ходит слух о парне, который расправился с картелем.

Karteli bir süreliğine geri alan bir adam hakkındaki iddialar.

Так же ходит слух, что Алекс покончил с собой.

Ayrıca etrafta Alex'in kendisini öldürdüğüne dair bir dedikodu var.

Я тут думал... тут ходит слух по школе...

- Ona aşıktı. Anna ile tanıştıklarında, Jake berbat bir haldeydi.

- Ходит слух, вы тут освоились.

Yerlileşmeye başladığını duydum. Felix.

Ходит слух, что Clippers ищут помощи.

Söylentilere göre Clippers, savunma özellikleri güçlü birilerini arıyormuş.

Ходит слух, что ты хочешь порвать с Ричи.

Ritchie'yle ayrılmak istediğine dair söylentiler duydum.

А то ходит слух, что он кое-кого победил на прошлой неделе.

Bazı söylentilere göre geçen haftaki rakibini dağıtmış.

Знаешь, Сара, тут ходит слух что ты погибла в автомобильной аварии.

Biliyor musun Sarah, kaza geçirip öldüğüne dair bir rivayet var.

Ходит слух... что ты украл картины, которые Сидни продала заграницу.

Dedikodulara göre sen çalıyormuşsun, Sydney de yurt dışında satıyormuş.

Мы с Кегелем тут поболтали, и вообщем ходит слух, что ты была ещё той козлиной, в последнее время.

Kegel ve ben biraz muhabbet ettik. Ve dediğine göre son zamanlarda çok yaramazlık yapmışsın.

На фондовом рынке ходит слух, что это директор Хон Тхэ Гён.

Borsada, Baş Yönetici Hong Tae Gyun'un bu adam olduğuna dair söylentiler var.

Знаешь, ходит слух, что меня переводят в провинцию.

Kırsal bölgeye transfer edileceğime dair söylenti vardı.

Ходит слух, что когда они работали вместе они...

Birlikte dolaştığın zaman söylentiler duyarsın onlar...

* Теперь ходит слух, что ты ее больше не любишь. *

# Ve söylentiye göre o artık senin aşkına sahip değil #

* Ходит слух *

# Söylentiye göre #

* Ходит слух *

# Evet, bebeğim # # Söylentiye göre #

Ходит слух, что он может навлечь на себя большие неприятности, если не перестанет публично отстаивать свои анти-социальные убеждения.

Etrafta dedikodu yayılıyor. Gerçek soruna doğru hızla ilerliyor eğer bu kadar sözlü olarak anti-sosyal olmayı bırakmazsa.

Ходит слух, что Катарина Сфорца подняла юбку и сказала : "Я смогу родить еще 10 сыновей!"

Dedikodular diyor ki, Catherina Sforza eteğini kaldırıp şöyle demiş. "10 oğul daha çıkartabilirim!"

Ходит слух, что сержант Пемброк был трансвеститом.

- Çavuş Pembroke'un travesti... -... olduğuna dair bir dedikodu var.

Теперь ходит слух, что ты ее больше не любишь

Ve söylentiye göre o artık senin aşkına sahip değil

Ходит слух

Söylentiye göre, söylentiye göre

Но ходит слух, он тот единственный, ради которого я бросаю тебя.

Ama söylentiye göre seni terk etmemin nedeni olan kişi o.

Ходит слух, что у Гримма есть здесь друзья.

Duyduğumuza göre Grimm'in burada dostları varmış.

Когда я приехала туда, то узнала, что ходит слух о том, что вся вода в Луисвилле - это очищенные сточные воды с ипподромов Кентукки.

Oradaki ilk haftamda Louisville'deki suyun Kentucky Derby ahırlarındaki... -... suyun arıtılmış hali olduğuna dair dedikodular duydum.

Ходит слух, что Райан собирается использовать день благодарения, чтобы послать сообщение тем, кто уклоняется от уплаты.

Seni korkutmalarına izin verme. Söylentiye göre, Ryan Şükran Günü'nü anlaşamadıklarına mesaj göndermek için kullanacakmış.

Ходит слух, что он предпочитает "ходить в гости".

Ortada dolanan dedikodu ; "Misafir takıma" oynadı yönünde.

Теперь в труппе ходит слух, что у нее проблемы с алкоголем и что она, возможно, напивается в одном из баров отеля.

Oyuncular arasında alkol sorunu olduğu söylentisi dolaşıyor bu yüzden otelin barlarından birinde muhtemelen sarhoş olduğunu düşünüyorlar.

Ходит слух, что... Каза вызывает Перезвона назад в Мексику.

Duyduğuma göre Caza Tıngırtı'yı geri çağırmış.

И к тому же ходит слух, что внутри партии у него появился соперник.

Bu yetmezmiş gibi, parti içerisinde bir rakibin olduğuna dair söylentiler var. - Ne?

Это слух, который ходит повсюду.

hayır! Dedikodu...

Тут слух ходит по школе... что ты и Рикки встречались этим летом или ещё что...

Sana imrendiğimi söyleyemem. - Öyle mi, nedenmiş o?

По городу ходит ужасный слух. О Мэйфеерах.

Bütün şehirde Mayfair'lerle alakalı bir söylenti aldı başını gidiyor.

Ходит слух

Söylentiye göre, ooh Söylentiye göre, ooh, söylentiye göre, ooh Söylentiye göre, ooh

Ходит слух

hey! Söylentiye göre.

Ходит слух

Hadi şimdi!

Вокруг ходит странный слух.

Çok garip bir dedikodu etrafta geziniyor.

У нас в школе сейчас странный слух ходит.

Bizim okulda bir dedikodu dolanıyor.