English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ Я ] / Я еду туда

Я еду туда translate Turkish

149 parallel translation
Если вы хотите, я еду туда в пятницу.
Çünkü eğer isterseniz, bu cuma günü öğleden sonra oraya gidiyorum.
Я еду туда
- Ben oraya gidiyorum. - Ben de geliyorum.
Я еду туда искать подонка, а им оказывается моя женщина.
Aradığım kötü adam hayatımın kadınıymış.
Я еду туда прямо сейчас.
Ben şimdi gidiyorum
ОК, я еду туда.
Tamam oraya doğru gidiyorum.
И я еду туда!
dışarı gitmeliyim!
Я еду туда, как только освобожусь.
İşten çıkar çıkmaz oraya gideceğim.
Так вот, фонд сделал большое пожертвование для женской тюрьмы и я еду туда. Все там посмотрю.
Herneyse, bir kadının hapishanesine büyük bir bağış yaptılar ve oraya gidip bakmam gerekiyor.
"Я еду туда, куда захочет лошадь."
"At nereye isterse oraya giderim."
Он не поймет. Я еду туда.
Ben oraya gidiyorum.
Я еду туда, до встречи через месяц
- Bir ay mı? En fazla Bütüfiks'i bulup döneceğim.
Я также знаю, где находиться DCA. Я еду туда прямо сейчас.
HKA'nın her şeyi nereye götürdüğünü biliyorum.
Xорошо, но я еду туда утром.
Güzel. Çünkü sabah oraya gideceğim.
Я еду туда с мужчиной, с которым я поддерживаю отношения.
Oraya, ilişkide olduğum erkekle gidiyorum.
- Я еду туда.
- Gidelim. - Tamam.
Я еду туда.
Ben hemen oraya gidiyorum.
Шепни ему на ухо : " Великолепный, езжай туда, куда еду я.
Kulağına, " Beni gideceğim yere götür, heybetli.
Великолепный, езжай туда, куда еду я.
Beni gideceğim yere götür, heybetli.
" Великолепный, езжай туда, куда еду я.
" Beni gideceğim yere götür, heybetli.
Я еду туда, и всё подчищу.
Gidip ortalığı toplayayım.
Я еду туда.
Ben oraya gidiyorum.
Я еду на Восток исключительно в научных целях, если я вообще туда еду.
Orient'e gitme nedenim, tamamen bilimsel konularla ilgili. Tabii oraya varabilirsem.
Я еду туда через неделю.
Orada bir partiye gideceğim.
- Тебе - что делать? Сам туда я еду!
- Ben gitmeden sen oraya niye gidesin ki?
Я и сам туда еду, может, кашель пройдет.
Oranın iklimi öksürüğüme iyi gelirmiş.
Скоро я еду в Милан, буду там строить культурный центр. Вам всем тоже стоит съездить туда.
Bir kültür merkezi inşası için Milan'a gittiğimde gelip beni ziyaret etmeni istiyorum.
Вот туда я и еду.
Ben de oraya gidiyordum.
Я пойду на луну, я клянусь Богом, я уже туда еду.
Aya gideceğim, Tanrı adına yemin ederim ki, oraya gideceğim.
Я туда не загорать еду.
Oraya bronzlaşmaya gitmiyorum.
Я знаю, только то, что еду туда, а ты нет.
Oraya benim gittiğimi ve senin gitmediğini biliyorum.
Нет, я сегодня не еду туда, Клод.
Olmaz, Claude. Bugün o taraftan gitmeyeceğim.
Потому что, куда я еду Не столь важно, как почему я туда еду.
Bak işte, anlamadın. Çünkü... ... nereye gittiğim değil, neden gittiğim önemli.
Я туда сейчас еду.
Şimdi oraya gidiyorum.
Я еду туда.
Başlıyorum.
Ладно, я еду туда.
Ne oldu bilmiyorum.
Кто то должно быть узнал, что я туда еду. Они наняли этого парня, чтобы убрать меня с дороги.
Oraya gideceğimi bilen birileri beni uzaklaştırmak için onu tutmuş olmalı.
- Я прямо сейчас туда еду.
- Şimdi hemen oraya gidiyorum.
Я туда еду не для того, чтобы закадрить там толпу парней.
Oraya bir dolu erkekle oynaşmak için gitmiyorum.
Я тоже туда еду.
Ben de gidiyorum.
Ты думаешь я туда еду?
Benim gittiğim yerde mi?
Я просто еду туда, куда велит жена.
Karım nereye gitmemi söylerse, oraya gidiyorum.
Ты сказал, что на шоссе Пасадена свободно, я туда еду, а потом стою в пробке три часа.
Pasadena otoyolu serbest dedin. Ben de oradan gittim, sonra da neredeyse üç saat kadar bir kamyonun arkasında takıldım.
Просто я туда еду в последний раз.
Sadece bu seferden sonra oraya bir daha gitmem.
Можешь сказать мистеру Шоу, что я уже еду туда, и лучше, чтобы он был в защитном костюме, когда я приду.
Bay Shaw'a söyle... şimdi oraya gidiyorum. Vardığımda koruyucu kıyafetler giyiyor olursa iyi olur!
Я еду в Сонтену, кто туда желает?
Yukarıya mı gidiyorsun?
Между прочим, я туда по твоим делам еду.
Oraya senin meselenle ilgili gidiyorum.
Я туда еду.
Her ikisinin de telefonları kapalı.
Лично я туда не еду.
Ben gitmiyorum.
Я туда и еду.
Ben de oraya gidiyorum.
Пока я кочевала по разным приемным семьям, я любила вырезать фотографии из журналов про путешествия и представлять себе, как я туда еду.
Bütün o farklı farklı evlerde yaşarken... gezi dergilerindeki resimleri keser... oralara gittiğimi hayal ederdim.
Собственно, я туда еду.
Aslında gidiyorum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]