English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ Я ] / Я еду с вами

Я еду с вами translate Turkish

67 parallel translation
Тебе мало неприятностей? Я еду с вами.
Bak daha çok bela istemiyorsan ben de geliyorum.
Я еду с вами.
Ben de geliyorum.
Ёто прозвучит дико. — ама не ожидала, что скажу такое, но... я еду с вами.
Bu berbat bir fikir. Bunu düşündüğüme bile inanamıyorum. Sanırım sizinle gelmeliyim.
Кто сказал, что я еду с вами?
Seninle gideceğimi kim söyledi?
Я еду с вами, ребята, или без вас.
Sizlerle ya da sizsiz.
Последний раз я еду с вами.
Bir daha sizinle gitmeyeceğim.
Кстати, можете начинать радоваться - я еду с вами.
Sizinle geleceğimi duyunca çok sevineceksiniz.
Я еду с вами.
Sizinle geliyorum.
– Кобб, я еду с вами.
- Cobb, seninle geleceğim.
Я еду с вами в Атлантик сити!
Atlantic City'e geliyorum!
Мне тоже. И я еду с вами.
Beni aradı, hatta onu almaya gideceğim.
Скажем так, я еду с вами, и если я увижу, что ты их обманываешь, я напомню тебе обо всем, что ты натворил.
Diyebilirim ki, onlarla birlikteyim ve karşılarına geçtiğini görürsem geride ne bıraktığını sana çok fena gösteririm.
Пошли. Я еду с вами.
Ben de geliyorum.
Я еду с вами.
Ben de seninle geliyorum.
Я еду с вами!
Kesinlikle geliyorum!
Я еду с вами, или...
Sizinle mi geleyim, yoksa...
- Я еду с вами.
- Ben de seninle geliyorum.
Так что, я еду с вами?
- Sizinle mi çıkıyoruz?
Если у нас есть шанс поймать этого парня, я не хочу его упустить. Я еду с вами.
Bu adamı enselemek için tek şansımız var, kaçırmak istemiyorum.
Почему я еду с вами в этом автомобиле?
- Neden seninle arabadayım şu an?
Похоже, это значит, что я еду с вами.
- Sanırım bu sizinle geliyorum demek oluyor, beyler.
Я еду с вами.
Ben de sizinle geleceğim.
— Да, я еду с вами. Возглавлю команду.
Evet, ben de geliyorum.
Я еду с вами.
Geliyorum.
Я еду с вами.
Birlikte geleceğim.
Я еду с вами.
- Ben de geliyorum.
Мы едем в Мак-Кэнн, и я еду с вами?
McCann'e gidiyor muyuz? Ve sizinle geliyor muyum?
- Я еду с вами.
- Seninle geleceğim.
Я еду с вами.
Sizinle geleceğim.
— Я еду с вами. — [д'Артаньян] :
- Ben de sizinle geliyorum.
- Я еду с вами.
- Ben de sizinle geliyorum.
Я еду с вами.
Ben de sizinle geliyorum.
Без вопросов. Я не еду с вами.
Gel bana tatlım.
Нет, я не еду с вами!
- Sizinle ne işim var!
Я еду с вами.
İskelede bu işe atlayacak beş kurtarma gemisi daha var.
Я еду к Вам, и я имею дело только с Вами.
Ben sana geleceğim ve sadece seninle muhattap olacağım.
Да когда на то пошло, так и я с вами еду.
İş o noktaya geldiğinde yanında olacağım.
Я... еду в Намчосон вместе с вами.
Ben de Güney Kore'ye gideceğim.
Я еду в Намчосон вместе с вами.
Sizinle Güney Kore'ye gideceğim.
- Я с вами не еду, но поговорю с вашими родителями.
- Ben yola çıkmam. Size bakıcı ayarlayacağım.
Мисс О'Браен, я еду встретиться с вами.
Bayan O'Brian, sizi görmeye geliyorum.
- Я еду с вами.
- Sizinle geliyorum.
Я ведь еду с вами.
Ben de sizinle geliyorum.
Как ни странно, моя совесть молчит, когда я еду с вами на этом животном.
File en son eşimle birlikte binmiştim.
Если я с вами не еду, то и петь не буду.
Gelemiyorsam şarkı da söylemiyorum.
Осмелюсь сказать, что если я не буду танцевать с вами, то я покидаю эту музыкальную комедию и еду домой.
Sözüm odur ki, eğer şimdi benimle dans etmezseniz opereti terk edip evime gideceğim.
Я еду в хоспис, поэтому мы с вами вряд ли встретимся.
Şu an bakımevine gidiyorum. Bakalım mahkemeye nasıl çıkaracaksınız beni.
Я в машине с вами, еду.
Sizinle birlikte arabadayım. Beni götürüyorsunuz.
Я с вами не еду
- Sizinle gitmiyorum.
Я сейчас еду встретиться с вами, мистер Бишоп. – Если вы можете уделить мне 10 минут.
Şimdi sizi görmeye geliyorum Bay Bishop, bana yalnızca on dakikanızı ayırırsanız.
Ну, я хотел узнать... еду ли я с вами в Вашингтон.
Ben, sizinle Washington'a gelip gelmeyeceğimi öğrenmek istedim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]