English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ A ] / Ama ne için

Ama ne için translate English

3,812 parallel translation
"Çok üzgünüm" Ama ne için?
I'm incredibly sorry for... " For what?
Ama ne için seçildiğimi bilmiyorlar.
But they don't know what I've been chosen to do.
Annie, Henry seni bu oyuna zorla soktu. Ama ne için oynadığına karar vermen gerek.
Annie, Henry forced you into this game, but you get to decide what you're playing for.
Senin yükselebilmen için canımı dişime taktım. Ama sen ne yaptın? Bir kenera fırlatıp attın.
I did not spend my entire life working my fingers to the bone so that you could move up, only to have you toss it all away.
Anneni bu şekilde görmek kolay değil biliyorum. Ama anneniz için ne kadar harika bir şey yapacağınızın farkında değilsiniz.
I know it's not easy to see your mom this way, but you have no idea what a great thing it is you're doing for her.
İyi hissetmen için ne gerekiyorsa yap ama gelip de bana söylenme.
Whatever you need to do to feel better, but do not talk to me.
Tirbuşon bu iş için iyi değil ama hayat ne zaman iyi olur ki?
A wine opener isn't ideal, but when is life ideal, right?
Doğru ama ne zaman birisi, ailesiyle zaman geçireceği için heyecanlı olduğunu söylese, rehin videolarındaki konuşmalar gibi olduğunu sanırdım.
True, but... any time anyone says they're excited to hang out with family, I assume it's like one of those hostage video statements.
- Ama yapmamalısın. Biri ilginç görünen bir posta alırsa içinde ne olduğunu görmek için açmaz mısın?
If somebody gets an interesting looking mail, you don't open it to see what's in it?
Babana orada olduğumu söylemediğin için teşekkür ederim ama neden maçta ne kadar iyi oynadığınla ilgili bir şey söylemedin?
I appreciate you not saying anything to your dad about me being there, but why aren't you telling him what a great game you played?
Ama adam daha yeni. Bu sizin için olduğu kadar muhtemelen onun için de zordur. - Ya, ne demezsin!
But he's new.
Bunu söylemek için doğru bir zaman mı bilmiyorum ama daha geçenlerde bir arkadaşıma memelerinin ne kadar tatlı olduğundan bahsettim.
I'm not sure if this the right moment, but I recently mentioned to a friend of mine how adorable your boobs are.
Burada kalıp ne kadar iğrenç olduğunuzu anlatmak isterdim ama bu sıcak ve peynirli sandviçi mideme indirmek için odama gitmeliyim.
Look, I'd love to stay and tell you how disgusting you are, but I got to go dump out to make room for this hot and cheesy hoagie.
Ama, bu takdiriniz benim için ne kadar önemli olsa da aslında Gina'ya teşekkür etmelisiniz.
but, as important as your praise is to me, it should actually go to gina.
Susy, seni görmek için geldiğinde sadece kapı aralığından gördüm onu ama sanırım gözlerinde yaş vardı, sanki, ne bileyim umutsuz gibiydi.
Susy, when he came up here to see you, I could only see him from the doorway, but there seemed to be tears in his eyes, like he was, I don't know, desperate.
Ama ben size diyorum ki, karar ne olursa olsun, senin için burada yapacağım.
But I can tell you that, whatever you decide, I'm gonna be here for you.
Ne gördüğünü sandığını bilmiyorum, ama Peter için sayı yapmaya çalışıyorsan...
I don't know what you think you saw, but if you're trying to score points with Peter...
Tamam, peki, ama bir yeraltı Sibirya hapishanesinden çıkış yolu bulmaya çalışıyor olsaydım, ne için olduğunu bilmek isterdim.
Okay, fine, but if I just fought my way out of an underground Siberian prison, I'd kind of want to know what for.
Ama bu sefer ciddiyim. Sağlık sigortasının başlaması için ne kadar çalışmak gerek?
Okay, but for real, how long do you gotta work here before the health insurance kicks in?
Ne zaman fantastik, yeni bir bilgisayar yazılımı çıksa, - ama piyasada olmayan - geliştirmek için yatırılan para...
Whenever a fantastic new computer program is announced but never makes it to market, all the money that went into developing it- -
Yani bir kapıdan beni başka bir dünyaya çekip Seçilmiş Kişi olduğumu söylüyorsunuz ama ne yapmak için seçildiğimi bilmediğinizi mi söylüyorsunuz?
So you're saying you dragged me through a portal into another world to tell me that I'm "The Chosen One" but you've no idea what I've actually been chosen to do?
Bana daha önce söylemediğin için seni kötü hissettirdim ama sabahları ne yapıyorum biliyor musun?
I made you feel bad for not telling me, for not being honest, but you know what I spent my morning doing?
Her ne ise Bayan Weston'ın Denise'e karşı iyi niyet beslemediği kesin ama bayan giyim şefliği için onu destekliyor.
Whatever the meaning, it is clear that Mrs Weston bears some manner of ill-will towards Denise, and yet she advocates her for Head of Ladieswear.
Yapmaya çalıştığın her ne ise mağazayı geri almak için olduğunu biliyorum ama planladığın şey vicdana uygunsa o zaman bana da söylemelisin.
Whatever it is you are doing, I know how much you want the store back. But if your schemes can be admitted in good conscience, then you will tell me.
Ama asıl soru şu, Avrupa Süleyman için, Osmanlılar için ne ifade ediyordu?
But the question is, what did Europe mean to Suleiman, and what, if anything, did Europe represent to the Ottomans?
Frederick için ne istersen söyle ama birisi, değer verdiği tek bir kişiyi kurtarmak için tüm dünyayı yakmayı göze almış.
Say what you will about Frederick, but someone who's willing to burn the world down to protect the one person they care about...
Efendim, bunun sizin için ne kadar zor olduğunu anlamaya cüret edemeyiz ama yapabileceğimiz şey size Andy'yi bulmakta yardım etmek.
Sir, we don't presume to understand how hard this is for you, but what we can do is help you try to find Andy.
Garip ama her ne yapıyorsa para için yapıyormuş.
So odds are, whatever he was doing was for the money.
Senin için ne kadar değerli olduğunu biliyorum denedim ama olmadı.
I know how much it meant to you, and I did try.
Çocuk obezler için bir sorun teşkil ettiğini biliyorum ama zayıf çocukların ne suçu var?
Well, I know childhood obesity is a problem, but why take it away from the thin kids?
Cidden mi? Ama neden? Çünkü daha ne kadar burada kalırsak yaptığımızı düşündüğü şeyi yapmak için daha çok zamanımız olur.
Look at what a, what a pair of fun-loving big-headed individuals you are.
Bu şerefsizleri indirmen için ihtiyacın olan ne varsa vermeye çalışıyorum ama bu iş gittikçe büyüyor ve o Süvari'nin gerçekten olduğuna dair hâlâ bir kanıtım yok.
I'm trying to give you what you need to take this bastard down, but this just keeps getting bigger and bigger, and I still do not have proof that the Horseman really exists.
Üzgünüm ama Tan ile nişanımı bozmak için ne yapmam gerekiyor?
I'm sorry. But what do I have to do to break up our engagement?
Defterlerini almak için dava açtım, ama her şeyin değerinin ne kadar olduğunu anlamak sonsuza dek sürecek gibi.
Well, I sued to get their books, but it's gonna take forever to figure out what everything's worth.
Barney'yi çok seviyorum ama onun için hapse girecek değilim. Ne?
I love Barney, but I'm not going to jail for him.
Fedaral bir soruşturmayla işbirliği falan yapamam. Ama ne ile uğraştığımı izah etmek için bir şeyler yapmalıyım.
I can't cooperate with a federal investigation, but I-I have to do something to... account for what I was involved in.
Üniversiteye gitmediğim için bilmiyor olabilirim ama bunlar okumak istemeyen öğrenciler değil de ne?
I never went to college, but those spoiled idiots don't seem too smart to me.
Ama ben onu hissediyorum. Bir erkek için en önemli şey sevmek ve sevilmekten başka ne olabilir ki?
The most important thing for a man is to love and be loved.
Shank'in elinde ne var bilinmez ama onun için çalışıyorlar.
No one knows what Shank has got on them, but they do his bidding.
Ama sonra da "Ne bulacağımı görmek için dedektifçilik oynamama ne dersin?" dedi.
But then she said, "How about I go play detective " to see what I can find out? "
Başkası ne düşünür bilmem, ama ben bir şeyler yemek için, gerçekten gitmek istiyorum.
Well, I don't know about anyone else, but I could really go for-for a little snack.
Ne demek bu şimdi, yıllardır senin için..'... bir talip arıyordum, ama sen..'... bu çocukla geziyordun.'
This means, all these years I was looking..'... for a suitor for you, and you were..' " going around with this boy.'
Bu yüzden ülkemiz için savaşırız. Ama ne haklarımızı ne de yaptıklarımız için insan haysiyetine uygun basit bir saygıyı hiçbir zaman görmeyiz.
So we fight our country's battles, but we never seem to get the rights or the simple respect of human dignity for what we've done.
Bu onun kendi hayatı, kendi seçimi ama sonucu ne olursa olsun, bu senin için kötü bitecek.
It's his life, his choice, but you... no matter how this turns out, it will end badly for you.
Grubunun yaptığı müziği hiç sevmemiştim ama onun için ne kadar önemli olduğunu biliyordum.
I never really liked the way the band sounded, but I knew how important it was to him.
Bu ülke onlara ne verecek diye düşünmediler, ama burasını, bu sığınağı gelmiş geçmiş en özgür yer... yapabilmek için, ne yapabileceklerini sordular.
They didn't ask what this country could do for them, but what they could do to make this, this refuge, the greatest home of freedom in history.
Yani tamam ; bütün o ödüller, övgüler, özel muameleler, bütün o zımbırtılar, pohpohlamalar senin için ama sonunda kendini ne yaparken buluyorsun?
I mean, you get all the awards, the accolades, the special treatment, all that stuff, the adulation, and what do you wind up doing?
Ne için? Her şey, ama asıl... saç bölgesi için.
for everything in the general... hair area.
Yumurtanın içeride işi yok. " Ama ne olursa olsun, bunun bir parçası olduğum için mutluyum.
'But all in all, I am happy to be a part of this.'
Onlar gibi olmak için ne kadar çabalarsan çabala ama onları kendin gibi yapmaya çalışma.
You may strive To be like them But seek not to make them like you
Bütün lezbiyen arkadaşlarım "Siz bizim için ne yaptınız?" diyorlar ama umurumda değil.
Even though all my lesbian friends say, "What have you guys ever done for us?" But I don't care.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]