English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ A ] / Ama nerede

Ama nerede translate English

3,746 parallel translation
Ama nerede oturduğunu biliyorsunuz.
Yet she knows where he lives.
- Ama nerede ki?
But where is it?
Biliyorum ama nerede?
I know, but where?
Patron, bakmayacağım ama nerede?
Boss, I won't look, but where?
Ama nerede olduğunu biliyorsun.
But you know where it is.
Ama nerede onların...
Um, but where would he- -
Hadi ama nerede?
Come on, where is he? !
Bana ulaşmaya çalışıyor ama nerede olduğunu bilmiyorum ve ne demeye çalıştığını anlayamıyorum.
He's trying to reach out to me, but I don't know where he is, and I can't understand what he's trying to say.
Ama nerede...
But where is...
Adamın adını o da bilmiyor ama nerede bulabileceğimizi biliyor.
She doesn't know the name of the guy, only where he hangs out in the park.
Evinize gelmek istedim ama nerede yaşadığınızı bilmiyorum 786511 Sokak.
I'd have gone to your home, but I don't know where you live. 786511th Ave.
Ama nerede olduğunu bilmiyorum.
But I don't know where it's at.
Ama nerede olduğunu bilseydim bile sana söylemezdim.
But if I knew where it was, I wouldn't tell you anyway.
Ama nerede olduğunu bilmem gerek. Hemen.
Now!
Larson'ın yerini bilmediğini söylüyor ama benim daha evvel nerede olduğuna dair güzel bir fikrim var.
She says she doesn't know where Larson is, but I've got a pretty good idea of where he was.
Ama o ormanın nerede olduğunu bulmamız gerekiyor.
But what we need to find out is where these woods are.
Nerede olabileceğine dair birkaç teorim var ama mekanlar dünyanın dört bir yanında.
I've got a few theories on possible venues, but they're all over the world.
Evet ama en azından Percy'nin nerede olduğunu biliyorduk.
Yeah, but at least we knew where Percy was.
Ama sonra gidip arkamdan iş çeviriyorsun ortak değilmişim gibi ve nerede durduğumu bilmiyormuşum gibi.
But then you go to Lemon behind my back like I'm not a partner and I don't know where I stand.
Kapağın nerede olduğunu çözdüm sanırım. Ama ne zaman yer değişiyorlar, onu hâlâ anlamıyorum.
I think I figured out where the trapdoor is, but I still don't understand when the switch happens.
Ama nerede olabilir ki?
But where would that be?
Ama onlar geldiğinde kedinin neye benzediğini de ağacın nerede olduğunu da söylemiyorsunuz.
But when they get there, you won't tell'em what the cat looks like, or where the tree is. Sir, I ain't talking about no damn cat!
Hani bazen mutfakta bir eşyan vardır nerede olduğunu bilirsin ama sonra bir türlü bulamazsın ya?
You know how sometimes you have something in your kitchen, you know where it is, and then all of a sudden, you can't find it?
Nerede olduğumu bilmiyorum ama çok uzaklarda...
I don't know where I am, but I know I come too far to...
Aldım ama Laura odamı kiraya vermiş. Nerede kalacağıma bakmaya gitti.
Yeah, but Laura rented out my room so she's gonna see where I can stay.
- Ama kızın nerede olduğunu bilmiyorum.
Listen, I took her, but I don't know where the girl is.
Değil ama. Nerede?
Where is she?
Virginia'yla beraber nerede, ne yaptığınızın hiçbir önemi yok. Ama sen hiçbir zaman o çocukların babası olamayacaksın.
It doesn't matter what you and Virginia do or where you go,'cause you are never gonna be those kids'father.
Sana içki ısmarlamayı teklif ederdim, ama bu nerede olabilir ki?
Well, I would offer to buy you a drink, but where the hell would that even happen?
Oraya gidip bir şey yapmayacağını biliyorum. Ama onun ve bebeğin nerede olduğunu bilmek istersin diye düşündüm...
I know you're not gonna go run over there or anything, but I just thought you would like to know
Kendimizi zeki sanıyoruz..... ama rejim hakkındaki düşüncelerimizi ifşa ettiğimizi unutuyoruz onların kim ve nerede olduğumuzu bilmelerine izin veriyoruz.
And we think we're smart. But we forget that we're just disclosing our ideas to the regime... letting them know who and where we are.
Ama suikastın nerede ve ne zaman bok yoluna gideceğini bilmezsek?
But if we don't know where or when the assassination goes down...?
Nerede hamam böceği dansı izleyebileceğini söyleyen web sitesi de var ama bu zamanını iyi değerlendireceğin anlamına gelmez.
And there's a website where you can watch cockroaches dance, but that doesn't mean it's a good use of your time.
Ve elbette, bu zemin kat insanlarından bazıları şu an eğleniyorlar, ama on yıl sonra nerede olacaklar?
And sure, some of these ground floor people have fun now, but where are they gonna be in ten years?
Nerede olduğunu bilmiyorum ama tahminimce önemli bir adamımızı öldürmek üzeresin.
I don't know where you are, but my guess is you're poised to kill one of our important assets. - Shake...
Yürütülmekte olan bir operasyon olduğunu düşünüyoruz. Ama henüz nerede olduğunu saptayamadık.
We believe an operation is in the works, but we haven't been able to pinpoint exactly where.
Onu bilmiyorum ama Noel Baba nerede biliyorum!
I don't know, but I do know where Santa is!
Ama tam olarak nerede olduklarını biliyoruz.
But we know exactly where they are.
Ama Bo kayıp ve sen nerede olduğunu bilmiyorsun.
But Bo's missing and you don't know where she is.
Cameron'ın gizlediği tanığın nerede olduğunu bulamadım ama kim olduğunu anladım.
I couldn't find out where Cameron's got his witness hidden, but I figured out who it is.
Ama o nerede?
But where is he?
Hayır.Siktir, hayır, orada olmayacak, ama tam olarak nerede olacağını biliyorum.
Hell, no, he's not in that coil, but I know exactly where he will be.
Hadi ama. Sevgi nerede?
Where's the love?
Ama ilk kez nerede olacağını o oraya gelmeden bileceğiz.
But for the first time, we know where he's gonna be before he gets there.
Ama bana bu iki adamın tam olarak nerede olduklarını söylemelisin.
But I need you to tell me where those two men are positioned.
Sayılmamış oyların nerede olduğunu bulmaya çalışıyorum ama bulsam bile...
I'm trying to find out where the uncounted votes are, but even if...
Ama eğer bir şey biliyorsan... Nerede olduklarını biliyorsan... Nemeton.
But if you know something, if you know where they are... the Nemeton... you find that, you'll find Jennifer.
Oraya gidip bir şey yapmayacağını biliyorum ama onun ve bebeğin nerede olduğunu bilmek istersin diye düşündüm...
She needs to cool off. And... I know you're not gonna go run over there or anything, but I just thought you would like to know
- Hayir. Ama telefonumun nerede oldugunu bilmiyorum.
No, but I did misplace my cell phone.
Bu güzel teknolojik parçayı yapmak dokuz ay sürdü ve şarap dolabının bir kısmına mal oldu ama bunun sayesinde FBI artık nerede olduğunu bilemeyecek.
This fine piece of technology took nine months and most of your wine cabinet, but because of this, the FBI will no longer know where you are.
- Ve buna sahip olduğumuzdan şüphelendi ama bunun nerede olduğunu hiç çözemedi ve yüzyıllar boyunca bunu saklı tuttum.
- And he even suspected that we had it, but he's never figured out where it was, and I've kept it hidden for centuries.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]