Arkadan translate English
4,653 parallel translation
Ben milletle sohbet ediyordum, Levon'd arkadan cüzdanlarını çalıyordu.
I'd chat the folks up, Levon'd steal their wallets.
Arkadan dolaş ve bodrum kapısından gir.
Go around back and go to the basement door.
Onu arkadan tutup omuriliğini defalarca kesmiş.
Held her from behind nicked her spinal cord several times.
Birbirlerini arkadan bıçaklayan deliler için bir dakika yeter de artar bile.
One minute of lunatics backstabbing each other is enough.
Arkadan bıçaklama demişken...
Speaking of backstabbing...
Arkadan bakınca 25 yaşında gibi, ama önden sadece 14'ünde.
From the back, she looks 25, but from the front, she's 14.
Bir gün eve uğrayacağım ve arkadan şöyle bir şey duyacağım :
Like, one day I call the house and in the background, I hear,
Herife arkadan bir güzel yasladım mı?
I'm fucking the shit out of this nigga in his back.
Konuşma ya da arkadan gelen sesleri falan?
Voices, background noises?
Biri bir yerden çıkıp arkadan bana vurdu.
Someone came out of nowhere and hit me from behind.
- Bu da arkadaşlarından biri arkadan saldırınca oldu.
That's when one of his buddies charged me from behind. He's lying.
Tek umudumuz şuradaki sık ormanlık alandan geçip bu uçurumdan inip, arkadan vurmak.
Our only hope is to come through these dense woods, down this cliff. Get them from behind.
Arkadan çaktırmadan yaklaşıp Espheni'yi gafil avlayacağını sanıyorsun, öyle mi?
So you think we can just sneak in from behind and take the Espheni by surprise?
Doğru aslında, arkadan.
It is true, from behind.
Arkadan bıçaklama dersi bu.
This is backstabbing 101.
Geçirdiği kazada bir tekne arkadan çarpmış.
She had an accident with a boat, was hit from behind.
Arkadan bize doğru yaklaşan bir nesne var.
There is an object approaching from behind.
Anahtarla başıma arkadan vurma hareketi yap, olur mu?
Just go through the motions of hitting me in the back of the head with a spanner, would you?
Arkadan darbeyi yedi.
He was hit.
Mosca'yı kim öldürdüyse arkadan başına küt bir cisimle vurmuş, muhtemelen bir alet ve çok belirgin V-şeklinde yüzeysel bir yara izi bırakmış.
Whoever killed Mosca hit him in the back of the head with a blunt object, probably a tool and it left a very particular wound, sort of a shallow V-shaped...
Arkadan buyurun, sağolun.
Just through the back, thanks.
- Bekle. Arkadan dolaşacağım. - Hayır, dolaşmayacaksın.
Hang on, I'm swinging back around.
Bir tur sonra, liderdim, peşimde Mini wini Rut ve arkadan Adam vardı.
After one lap, I was in the lead, followed by Rut in the Mini-Wini with Adam bringing up the rear.
Ama Kevin ön tarafıma sürtünürken Erin'ın beni arkadan düdüklüyor gibi yapması buradaki yıllarıma çok daha uygun oldu.
But having Kevin grind up on my front while Erin pretends to hump me from behind is a more accurate tribute to my years here.
Rosa, ikinize bakamıyorum arkadan gir tamam mı?
Wait, Rosa, I can't look at the two of you, look, go from behind, OK?
O halde kapı neden arkadan kilitlenmiş?
Then why's the door locked from the outside?
Arkadan başka güzel şeyler getireceğim.
I'll go get some of the good stuff in the back.
Bu odadaki herkes arkadan çıkarılsın.
[Coughs] Get everyone in the room evacuated through the back.
Arkadan itişli.
Rear wheel drive. Uh-huh.
Arkadan çarpma var.
Oh, there's a rear end.
Önden çekişim, Adam ve Rut'ın arkadan itişine göre... kontrolü daha kolay hale getirdi.
My front wheel drive made it easier to control than Adam and Rut's rear wheel drives, but...
Tamam.Yani, 22 ve 22 : 30'dan evvel katil arkadan girmiş Mark'ı haşamat etmiş, madalyaları çalmış sonra ayrılmış.
Okay. So, sometime between 10 and 10 : 30, the killer breaks in the back, stabs Mark, steals the medals, then leaves.
Biz arkadan tekerli sandalyeni iteriz.
We've got a car around back.
- Yani gördüğün aslında - arkadan yüzeye sızan renkler.
So what you're seeing is basically what's bleeding through the surface.
Çıkarken arkadan çık.
Go out the back.
Beni arkadan yakalayıp kendisiyle olmaya zorladı.
He grabbed me from behind. Forced himself on me.
Onlar o işi hallederken Ramirez arkadan kıstırıldı,.. ... düşük hızlı 22.'lik bir mermiyle vuruldu.
While they're doing that, Ramirez gets tapped from behind, low-velocity, almost certain to be a.22-cal.
İki adamı arkadan çıktığında Ramirez çoktan ölüymüş.
So Ramirez was already dead when his two guys came back out.
Böyle önden girip arkadan çıktıysa tıbbi yardıma gerek vardır.
A through and through like that would require medical attention.
Onları sadece ara sokakta koşarlarken arkadan gördüm.
I only saw them from behind while they were running off down the alley.
Arkadan gireceğim.
I'll take the back.
Her iki binaya da arkadan giriş yapılmış.
Both buildings were broken into from the rear entry.
Arkadan zincirlemişler.
Let me try it. There's a chain on it.
- Arkadan zincirlemişler.
It won't open.
Elimdeki şekeri düşürmüşken arkadan daldı adam.
Split up the back when I dropped my lollipop.
Diğeri nerede? Arkadan kaçmış.
Where's the other one?
- Ellerini arkadan birleştir!
- Get your hands behind your back!
Arkadan gideceğiz.
We'll go through the back.
Arkadan çıkaralım o zaman.
Then we pull them out from the back.
Yukarıya getirip arkadan çıkaralım.
[Loud techno music playing, people wailing] All right, let's pull people from the top and get them out the back.
- Herkes arkadan çıksın.
This way, this way.
arkadaşım 498
arkady 17
arkadaşlar 784
arkadaş 286
arkadaş olalım 17
arkadaşın 91
arkadaşlarım 129
arkadaşlık 38
arkadaşımız 19
arkadaşları 29
arkady 17
arkadaşlar 784
arkadaş 286
arkadaş olalım 17
arkadaşın 91
arkadaşlarım 129
arkadaşlık 38
arkadaşımız 19
arkadaşları 29