English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ B ] / Bağlayın onu

Bağlayın onu translate English

303 parallel translation
Bağlayın onu.
Tie her down.
Bağlayın onu!
Tie her down!
Bağlayın onu, sular alçakken b.k havuzunun içine atın.Götürün onu!
Bind him, cast him into the slop-pool at low tide! Take him out!
Bağlayın onu.
Tie her up.
- Bağlayın onu. - Hayır.
- Tie her.
Bağlayın onu!
Tie her up!
Bağlayın onu!
Tie him up
Bağlayın onu!
Tie him up!
Bağlayın onu!
Tie him up.
Dragon ha. Bağlayın onu.
Dragon Tie him up
- Bağlayın onu.
Patch her through.
Bağlayın onu.
Tie him.
Şimdi onu eski zindana götürün ve zincirlere bağlayın.
Now take him down to the old dungeon and put him in chains.
Biraz halat bulun ve onu bağlayın.
Find some rope and tie him up.
Onu ata bağlayın, Carlisle'deki hapisaneye götüreceğiz
We'll take him to jail in Carlisle.
Onu sıkıca bağlayın, çocuklar.
Tie him up, boys, and tight.
Onu bağlayın.
He never finished the signal. Tie him up!
Onu bağlayın.
Tie him up.
Onu acilen telefona bağlayın.
Get him on the phone immediately.
Onu bağlayın?
Put him on.
Teeler. Onu şu arabanın tekerleğine bağlayın!
Laredo, Teeler, tie him to that wagon wheel.
bir pencere kapağına onu iyice bağlayın.
Lash him well to a grating.
Onu dışarı çıkarın ve bağlayın.
Take him out and tie him up.
Onu sandalyeye bağlayın çocuklar!
Tie him to the chair, boys!
Onu sütunlara bağlayın.
Bind him between the columns.
Onu bağlayın. Konuşurum.
Put her on, I'll talk to her.
- Onu bağlayın!
Hold him down!
Bağlayın onu.
Tie him up.
Bu davalıdan başka bir taşkınlık durumunda, mahkeme görevlilerine duruşmayı kesintiye uğratmayacak şekilde onu bağlayıp susturmalarını söylerim.
I instruct the court attendants that in the event of another outburst from this defendant, they are to bind him and gag him, so that this trial will not be interrupted again.
Onu sıkıca bağlayın.
Tie him up for the boys in the white jackets.
Masaya bırakın onu ve bağlayın.
Put him on a table and strap him down.
Bir polis memurunu yakalamışlar, onu ayının sırtına bağlayıp Moika Nehri'ne atmışlar.
They captured a policeman, strapped him and the bear together and threw them into the Moika.
Onu eyere bağlayın.
Tie him to the saddle!
Onu bağlayın.
Throw a rope on him.
Bağlayın onu!
Yes, typhus.
Onu bağlayın!
Tie him up!
Onu bağlayın ve kırbaçlayın!
- Mercy, master!
Onu bağlayın.
TIE HER DOWN.
Onu bağlayın
Colonel look.... They're attacking...
Onu kayalara bağlayın! Böylece belasını arayan kendisine ne olacağını görür peki!
String them up so anyone looking for trouble can know what to expect
Onu direğe bağlayın!
Tie him to the pole!
Onu soyup kazıklara bağlayın.
Strip him and stake him out.
Onu yatağa bağlayıp kıçını şaplaklamalısınız.
You must tie her down on a bed and spank her.
Onu yazı odasına götürün ve bağlayın.
Take him to the editing room. And tie him up.
Anesteziden uyanınca Önce Hsiang iyice bağlayın... sorgulayın onu
Hide Hsiang properlyfirst... question him afterhe awakes from anesthesia
Onu bağlayıp zindana atın!
Cuff and lock him up with the heaviest chain
Onu hemen telefona bağlayın, olur mu?
Look. Get him on the phone right away, will ya?
Onu aşağıda bağlayın.
Tie her down.
Onu bağlayın.
Cuff him!
Onu bağlayın... .. sonra da efendimizin gösteri odasına götürün.
Fit him with a restraining bolt... and take him back up to His Excellency's main audience chamber.
Onu deliğe götürün ve sıkıca bağlayın.
take him to the hole and lace him up tight.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]