Başka yolu yok translate English
1,221 parallel translation
Başka yolu yok.
I will be Number One.
Bu durumda olmasının başka yolu yok.
There's no other way he could have gotten this condition.
Bunu bilmenin başka yolu yok.
There's no way to know.
Başka yolu yok.
There's no other way.
Biliyorsun, başka yolu yok.
That's a given, you know.
- Hareketsiz kalırsan, işimi o zaman bitti işte. - Çok üzgünüm ama başka yolu yok.
- l don't have much to work with.
Başka yolu yok!
There is not!
# Asla başka yolu yok
# Never find our way
# Erkekler için yeterli olduğunu söyler ve şimdi hesaplaşma peşindedir # başka yolu yok güneşini hissedebilirsiniz # yavaşça yürür fakat büyük silah taşır
# She says she had enough of men and now she's lookin'for payback # And there's no way that you can fade her sun # She walks softly but she carries a big gun
# Başka yolu yok Güneşini hissedeceksin
# And there's no way that you can fade her sun
# Başka yolu yok güneşini tadacaksın
# There's no way that you can fade her sun
Trunks... bunu senden istemem adil değil ama başka yolu yok seni yoketmek istemiyorum.
Trunks, if this keeps up, Earth will be destroyed. Please, let me die as a hero!
Halkımıza hizmet etmek istiyorsan bu işin, bu savaşı çabuk, muzaffer ve Centauri kanı akıtmadan bitirmekten başka yolu yok.
If you wish to serve our people, how better to do so than to end this war quickly, gloriously, with a minimum of Centauri blood.
Biliyorum ama başka yolu yok.
That's crazy! I know, but there just isn't any other way.
Al, başka yolu yok.
there's no other way!
Başka yolu yok.
Invoke him. - I can't. There is no other way.
Burada boğulacağız, başka yolu yok.
STEVEN : We're gonna drown down here, and he's all we've got.
İnsanlığı kurtarmanın başka yolu yok mu?
Isn't there another way to save mankind?
İnsanlığı kurtarmanın başka yolu yok mu?
Isn't there any other way?
Başka yolu yok.
There's no way.
Başka yolu yok.
No, Kate, there is no other way. None.
Başka yolu yok. Bizim için yok.
There's no choice.
- Katılıyorum ama başka yolu yok.
- I agree, but I don't see any other way.
Başka yolu yok.
There is no other way.
Başka yolu yok.
No choice, man.
Düğün alışverişi yapmanın başka yolu yok mu?
It's no way to shop for a wedding.
Bunun başka yolu yok ama ümit ederim # # hiç kimse böyle bir şeyi yapmak istemiyordur #
There is no way around that but hopefully # # there aren't that many people here willing to do that #
Başka yolu yok.
It's the only way.
Hastane parasız. Bunun başka yolu yok.
The county's out of money.
Ama hikayeyi anlatmanın başka yolu yok.
But there's no other way to tell the story.
Başka bir yolu yok.
No, there is no other way.
ama başka yolu yok!
I know this isn't fair to you, but there's no other way.
Data, Bozunmalar için tarama yapmanın başka bir yolu yok mu?
Data, is there some other way to scan for a temporal disturbance?
Onu durdurmanın başka bir yolu yok mu?
Isn't there anything we can do about that fluid!
Başka yolu olmalı. - Başka yol yok.
- There is no other way.
Bunun başka bir yolu yok, tamam mı?
That's just the way it is, all right?
Bu işin başka bir yolu yok mu?
Is there no other way?
Yapmayın, başka bir yolu yok mu?
Come on, isn't there some other way?
- Başka hiçbir yolu yok mu?
- There's no possibility that I could- -
İnanın bana, bu adamı durdurmanın başka bir yolu yok.
Among the hostages, there are two couples of ambassadors. We can't take this responsibility. Take him to the hospital.
Başka bir yolu yok.
There's no other way.
İstemenin başka bir yolu yok?
Is there some other way we can wish for it?
Başka bir yolu yok mu?
is there no other way?
- Başka yolu yok mu bunun?
Alice, please.
Şehirden başka çıkış yolu yok.
There's no other way out of town.
Sizler bana ciddi ciddi... bu hayvanlardan kurtulmanın başka bir yolu yok mu diyorsunuz?
Are you seriously telling me... there's no other way of getting rid of these animals?
Bunun başka bir yolu yok mu?
Isn't there another way?
Başka bir yolu yok mu?
- another indemnity agreement.
- Başka çıkış yolu yok dostum. İkimizden biri.
- There's no other way out, man.
Başka bir yolu yok mu?
Is there any other way to tell?
Başka çözüm yolu yok.
It's the only answer.
yolu yok 35
yoko 23
yokohama 35
yok artık 174
yokum 65
yok ya 124
yoksa 930
yok öyle bir şey 68
yoksa sen 40
yok ol 36
yoko 23
yokohama 35
yok artık 174
yokum 65
yok ya 124
yoksa 930
yok öyle bir şey 68
yoksa sen 40
yok ol 36
yok mu 410
yoksa ben 17
yok ki 29
yok daha neler 57
yoktur 42
yok birşey 158
yok canım 523
yoksa ne olur 26
yok bişey 18
yok oldu 57
yoksa ben 17
yok ki 29
yok daha neler 57
yoktur 42
yok birşey 158
yok canım 523
yoksa ne olur 26
yok bişey 18
yok oldu 57
yok bir şey 967
yoktu 131
yok musun 43
yoksa ne 75
yok et 47
yok yahu 26
yoksa seni öldürürüm 37
yoksa o 24
yok etmek 16
yok hayır 73
yoktu 131
yok musun 43
yoksa ne 75
yok et 47
yok yahu 26
yoksa seni öldürürüm 37
yoksa o 24
yok etmek 16
yok hayır 73