Bir iyiliğe ihtiyacım var translate English
399 parallel translation
Dinle, bir iyiliğe ihtiyacım var.
Look, I need a favor.
Bir iyiliğe ihtiyacım var?
Need a favor?
- Bir iyiliğe ihtiyacım var.
Psst. Hey.
Bir iyiliğe ihtiyacım var.
I need a favor.
Bir iyiliğe ihtiyacım var.
I need a favour.
Dinle, Colorado'dayım Ve gerçekten büyük bir iyiliğe ihtiyacım var.
Listen, I'm in Colorado and I need a really big favour.
Bir iyiliğe ihtiyacım var.
I need a favor. Shoot.
Küçük bir iyiliğe ihtiyacım var, Webly.
I need a little favor, Webly.
- Bir iyiliğe ihtiyacım var, aramızda kalmalı.
I need a favour, strictly between us.
- Merhaba, Jake. - Bir iyiliğe ihtiyacım var.
- Hello, Jake.
Bir iyiliğe ihtiyacım var, Gleeson.
Need a favor, Gleeson.
Büyük bir iyiliğe ihtiyacım var.
- I need a huge favor. - Melanie?
Bir iyiliğe ihtiyacım var.
I need you to do me a favour.
Çok kötü değil, ama biraz pahalı, bu yüzden bir iyiliğe ihtiyacım var.
Not bad, but maybe expensive, which is why I need a favour.
Ufak bir iyiliğe ihtiyacım var, eğer senin için sorun olmayacaksa.
I need a bit of a favor, if you don't mind.
- Büyük bir iyiliğe ihtiyacım var.
- I need a big favor. - Anything.
- Büyük bir iyiliğe ihtiyacım var.
- I need a huge favour.
Rahatla. Bir iyiliğe ihtiyacım var.
Relax, man. I just need a favor.
Taşınırdım ama bir iyiliğe ihtiyacım var.
You know, I'd move out, but I kind of need a favour.
George, bir iyiliğe ihtiyacım var.
George, I need a favour.
Şimdi benim bir iyiliğe ihtiyacım var.
Now I need a favor.
Bir iyiliğe ihtiyacım var.
I need a favor. lt's urgent.
- Bir iyiliğe ihtiyacım var.
I need a favor.
Sandro, bir iyiliğe ihtiyacım var.
Sandro, I need a little favor.
Gerçekten de küçük bir iyiliğe ihtiyacım var.
- l do actually need a small favour.
Aksine, hayatımın geri kalan kısmını sensiz geçirmeyi planlıyorum Charlie ama bir iyiliğe ihtiyacım var.
Oh, on the contrary, I actually plan to spend the rest of my life living without you, Charlie, but I need a favour.
Bir iyiliğe ihtiyacım var.
- Tyler. I need a favor.
Bak Jack, bunu istemekten nefret ediyorum ama bir iyiliğe ihtiyacım var.
Look, Jack, I hate to ask this, but I need a favor.
Aslında küçük bir iyiliğe ihtiyacım var :
Actually, I do need one teensy little favor :
Güvendiğim birinden bir iyiliğe ihtiyacım var.
I need a favor from someone I trust.
Bir iyiliğe ihtiyacım var.
I need a favor. - Sure, anything you want.
En sevdiğim numaradır. Çok eğlencelisin. Dinle, küçük bir iyiliğe ihtiyacım var.
Sure, Hank, Hans.
Bir iyiliğe ihtiyacım var?
- I need a favour.
Bir iyiliğe ihtiyacım var.
Look, I need a little favour.
- Jack, bunu istemekten nefret ediyorum ama bir iyiliğe ihtiyacım var.
- Jack, I hate to ask this, but I need a favor. - Sure.
Evet, sinir bozucu ama bir iyiliğe ihtiyacım var. Ne?
Yeah, it's annoying, but I need a favor.
Sadece bir iyiliğe ihtiyacım var... bir telefon numarasına.
I promise you. I just need a favor... a phone number.
Sıkıntı içindeyim ve büyük bir iyiliğe ihtiyacım var.
I'm in a pinch, and I need a big favor.
Benim ufak bir iyiliğe ihtiyacım var.
I kind of need a bit of a favor.
Bir iyiliğe ihtiyacım var.
I need a favor. Aw. Clive...
- Bir iyiliğe ihtiyacım var.
I need a favor. Favor?
Hey, ben Deline. Bir iyiliğe ihtiyacım var.
Hey, this is Deline.
Bak, bir iyiliğe ihtiyacım var.
Look, I need a favor.
Kameram için teşekkürler Larry, ama bir iyiliğe daha ihtiyacım var.
Larry, I need another favor.
Coop, bir iyiliğe ihtiyacım var.
Coop, I need a favour.
Dan, bir iyiliğe ihtiyacım var
- I need a favor.
- Bir iyiliğe daha ihtiyacım var.
- I need one more favor. - Yeah.
Bak, borsacılığı öğrenmek için geldin, biliyorum ve yemin ederim ki ona sıra gelecek ama bir iyiliğe daha ihtiyacım var.
Look, uh, I know you're here to learn trading... and I swear we'll get to that, but I have another favor first.
Ve büyük bir iyiliğe ihtiyacım var.
Please.
- Ah, harika. Bir iyiliğe ihtiyacım daha var.
- Oh, fantastic. I need another favor.
Bir iyiliğe ihtiyacım var.
The more exclusive the pool parties, the more they want in.
ihtiyacım var 85
ihtiyacım vardı 18
bir isim 33
bir işim çıktı 20
bir iyilik yap 46
bir insan 56
bir iki üç 38
bir işim var 34
bir ipucu 16
bir iki 72
ihtiyacım vardı 18
bir isim 33
bir işim çıktı 20
bir iyilik yap 46
bir insan 56
bir iki üç 38
bir işim var 34
bir ipucu 16
bir iki 72
bir ingiliz 36
bir ihtimal 36
bir iş buldum 29
bir içki ister misiniz 16
bir işe yaramaz 50
bir italyan 17
bir itirazın mı var 16
bir iş 43
bir imzanızı alabilir miyim 23
bir itirafta bulunacağım 25
bir ihtimal 36
bir iş buldum 29
bir içki ister misiniz 16
bir işe yaramaz 50
bir italyan 17
bir itirazın mı var 16
bir iş 43
bir imzanızı alabilir miyim 23
bir itirafta bulunacağım 25