Bu harika bir haber translate English
632 parallel translation
Bu harika bir haber, Mattie!
Well, that's wonderful news, Mattie!
Bu harika bir haber.
Well, that's a ray of sunshine.
- Bu harika bir haber.
- Oh, this is wonderful news.
Canım, bu harika bir haber.
Darling, this is great news.
Bu harika bir haber albayım.
Colonel, this is grand.
- Bu harika bir haber.
- I think it's swell about the baby.
Bu harika bir haber.
Oh, that would be wonderful.
George bu harika bir haber!
Oh, George, how wonderful!
Bu harika bir haber!
Well that's great news! Something like that it!
Brock'a söyleyecek. Bud, bu harika bir haber!
Oh, Bud, that's wonderful!
- Bu harika bir haber.
- That's wonderful news.
- Bu harika bir haber.
- Oh, that's wonderful news.
Bu harika bir haber.
That's great news.
Bu harika bir haber.
But Helen, th - that's wonderful. - Yes.
Bu harika bir haber.
It's a great help.
- Bu harika bir haber, General.
- Oh, that's great news, General.
Bayan Briare, bu harika bir haber!
Miss Briére, this is wonderful news!
- Bu harika bir haber, General. Kim kazanmış?
We can still hear the sound of nearby artillery.
Jess, bu harika bir haber!
Hey, Jessica, that's fantastic.
Bu harika bir haber.
That would be wonderful.
Bu harika bir haber Mike.
Hey, that's great news, Mike.
- Jackie, bu harika bir haber.
- Jackie! Oh, that's wonderful!
Bu harika bir haber!
That's great news!
Bu harika bir haber. Vera'yı geri aldın.
You got Vera back.
Blanche, Bu harika bir haber!
Oh, Blanche, that's wonderful news!
Bu harika bir haber.
... You're kidding. ... No.
- Penny bu harika bir haber.
- Oh, Penny, that's really great.
Jonathan! Bu harika bir haber!
- Jonathan, that's wonderful!
Bu harika bir haber.
This is wonderful news!
Bu harika bir haber.
That is music to my ears.
Bu harika bir haber!
That's the sweetest thing!
- Bu harika bir haber!
Good show!
Bu harika bir haber.
That's wonderful news.
- Bu harika bir haber!
- This is great news!
- Bu harika bir haber.
That's wonderful news.
Ama bu harika bir haber!
But that's great news.
Bu harika bir haber.
This is a pretty good story.
Bu harika bir haber, millet.
It's just really fascinating news, folks.
- Bu harika bir haber.
- That's wonderful.
Bu harika bir haber, Edward.
- This is wonderful news, Edward.
- Bu harika bir haber.
Hey, sis, that's fabulous.
- Baba, bu harika bir haber!
- Wonderful!
Bu harika bir haber.
Well, this is great news.
Marge, bu harika bir haber.
Oh, Marge, that's great news.
Bu harika bir haber.
Thank you.
Bu, Dünya'daki insanlar adına çok büyük ve harika bir haber.
This is great and wonderful news for the people of the Earth!
- Harika! Bu o kadar iyi bir haber ki, içkiye ihtiyacım var.
That news is so Goddamn great, I need a drink.
Harika bir haber bu Koç.
That's wonderful.
Bu bebek tam olarak harika bir haber değil.
This baby is not exactly great news.
Harika bir haber bu.
That's great, really great news.
Bu, harika bir haber.
This is great news.