Bu hafta sonu translate English
3,218 parallel translation
Listede değilsen Victoria sana bu hafta sonu evinde kitabımda yayınlanmayan anıları dinlemeye davet edebilir.
You know, if you aren't already on the list, Victoria kindly offered her home for a reading of my unpublished memoirs this weekend.
Bak. Bu hafta sonu nişan partimiz var.
Listen, we've got the engagement party this weekend.
Bir dakika, son sınıf kamp gezisi bu hafta sonu değil mi?
Oh, wait a second, isn't this your senior camping trip this weekend?
Yarışma bu hafta sonu devam ediyor.
The competition continues this afternoon.
iyi çünkü bu hafta sonu bir sürü iş var ve bunların hepsini yönetemem.
Good, because we have a ton of events this weekend, and I can't micromanage them all.
Hey, bu hafta sonu meşgul müsün, cumartesi günü?
Hey, are you doing anything this weekend, on Saturday?
Çünkü bu hafta sonu onun doğum günü.
Because it's his birthday this weekend.
Düşünüyordum da bu hafta sonu Tom için sürpriz bir parti yapabiliriz.
I was thinking, this weekend, total surprise party for Tom.
Bu arada, Simon bu hafta sonu için beni 30'uncu yaş gününe davet etti.
Oh, by the way, Simon's invited me to come away for the weekend for his thirtieth.
Bu hafta sonu ölümünün beşinci yılı olacak.
This weekend marks the fifth anniversary of his death...
Aslında bu hafta sonu bir düğüne gidecektik ama sonra kararımızı değiştirip vazgeçtik. Bebekle falan çok zor oluyor.
We were actually supposed to fly to a wedding this weekend, but we decided not to, just too much trouble with the baby and all.
- Bu hafta sonu için.
- This weekend.
Bu hafta sonu için seçeneğin çok.
You have lots to choose from this weekend.
Ve bu yüzden, ben- - ondan bahsettim, çünkü bu hafta sonu için Jabbar'ı onun konserine götürüp götüremeyeğimi sormak istemiştim.
And that's why I- - Why I brought her up, because I was gonna ask you if I could take Jabbar to see her perform this weekend in this concert.
Bu hafta sonu için çok belirli beklentilerin var biliyorum. - Gidip biraz eğlen.
I know you have definite expectations of this weekend.
Bu hafta sonu neler olduğunu bana anlatmak ister misin?
You wanna tell me what happened this weekend?
- Ama bu hafta sonu değil.
- Just not this weekend.
Bu hafta sonu mu?
It'll be fun. Uh, this- - this weekend?
Bu hafta sonu onu takacaktım, bu kesinlikle bir itham değil ama kolye kayıp.
Well I was going to wear it this weekend, and this is definitely in no way an accusation, but it's... it's missing.
Bak, sadece bu hafta sonu herkese hayatının yeniden rayına oturduğunu göstermek istiyorum.
Look, I just want you to show everyone this weekend that your life is back on track.
Bu hafta sonu düğün var nöbetçi olmayacağına emin misin?
So you're sure you're not going to be on call this weekend for the wedding?
Peki bu hafta sonu o hurda yığınını alıp ördek göletine falan gitsek?
How about this weekend we take that sucker to a duck pond or something?
- Yani bu hafta sonu Maggie ve ablasıyla mı takılacaksın?
So you gonna hang with Maggie and her sister this weekend? Uh, no.
- Bu hafta sonu için bütün sözlerimizi iptal etmen gerekiyor, çünkü Sacramento Valley Küçük İşletmeler Birliği'nin konferansına konuşmacı olarak davet edildim.
- I need you to clear all my commitments this weekend, because I got invited by the Sacramento valley small-business league to speak at their conference.
Bu hafta sonu akşam yemeğine çıkmaya ne dersin?
Ah, how about going out for dinner this weekend?
Söz, bu hafta sonu mobilya alışverişine çıkacağım.
I promise I'm going furniture shopping this weekend.
Bu mesele kulağa oldukça basit gelecek ama bu hafta sonu ofiste kokteyl partisi var ve ortak bulma konusunda bu derece başarılıyken hippi İsa ile orada görünmek istemiyorum.
This is probably going to sound very shallow, but there's a cocktail party at my office this weekend, and since I'm on the fast track to make partner, I'd rather not show up with Hipster Jesus.
Bu hoş geldin partisiydi ama bu hafta sonu çiftler için bahçe partisi veriyoruz.
There's no welcome party, but we're having a couples garden party this weekend.
Bu hafta sonu oraya gidiyorum.
Now, I was going to head down there this weekend and...
F-Stop, bu hafta sonu ne yapıyorsun?
Yo, F-Stop, what are you doing this weekend, man?
Bu hafta sonu, Cumartesi gecesi.
Saturday night.
Bu hafta sonu mu?
This weekend?
Bu hafta sonu görevliyim.
I'm on duty,
Aslında bu hafta sonu hava dalışı yapmayı planlıyordum böyle şeyleri sevdiğini biliyorum, yani belki istersin diye düşündüm benimle birlikte bir uçaktan atlamayı.
I was actually thinking to skydiving this weekend.... I know you're into that sort of thing, so I figured maybe you'd want to.... Jump out of an airplane with me.
Şöyle dedi : "Bu hafta sonu kesinlikle gel."
Like : "You definitely have to come this weekend."
Bu hafta sonu şehir dışında bir vakaya bakma şansın var mı?
There's a chance you're gonna be out on a case this weekend?
Bu hafta sonu olan rezervasyonumuzu iptal ettirmek zorundayım bunu yapabilirseniz çok memnun olurum.
I just... I have to cancel the reservation for the weekend, and if you could do that for me, it would be... great.
Şey, hayır, aslında, bu hafta sonu diye düşünüyorduk.
Well, no, actually, we were thinking later this week.
Bu hafta sonu nasıl olur?
How about this weekend?
Amanda'yla Jenna bu hafta sonu yemeğe çıkıyorlarmış diye duydum.
So I hear Amanda and Jenna are going out to dinner this weekend.
Drew'le bu hafta sonu Wisconsin'e gidiyoruz.
Drew and I are gonna be in Wisconsin this weekend.
Dennis de bu hafta sonu şehir dışındaymış.
Dennis will be out of town this weekend also.
Bu hafta sonu ne yapıyorsun?
What are you doing this weekend?
- Anlaşılan bu hafta sonu Harlan'da silahlı çatışma olmuş...
- Oh, yeah? Apparently there was a shoot-out down in Harlan this weekend...
Bu hafta sonu ne yapıyorsunuz?
What are you doing this weekend?
Bu andan itibaren, hafta sonu içkili, korkunç bir kâbusa dönüştü.
From that point on, the weekend became a vicious drunken nightmare.
Ama bu hafta sonu ev ödevim yok.
But there's no homework this weekend.
Bu gerçekten keyifli bir hafta sonu.
'This is a really fun weekend!
- Tekerler hareketlendi kader kamyonu üzerine geliyor Jez. - Bu hafta sonu mu?
This weekend?
Bu sadece hafta sonu kaçamağımız.
our special weekend away?
Şimdi bu üç performanslık bir hafta sonu Pazartesiye kadar yeni bir son bulacağız. Tüm yapacağımız bu
Now, this is a three-performance weekend, and we're gonna need that new ending by Monday morning, and that's all there is to it.
bu hafta 60
sonu 22
sonunda bitti 20
sonunda 771
sonunda oldu 28
sonuna kadar 81
sonuç 139
sonuçta 265
sonunda geldin 41
sonunda gelebildin 23
sonu 22
sonunda bitti 20
sonunda 771
sonunda oldu 28
sonuna kadar 81
sonuç 139
sonuçta 265
sonunda geldin 41
sonunda gelebildin 23
sonun geldi 19
sonuncusu 51
sonuncu 18
sonuçlar 23
sonunda geldiniz 19
sonunda yakaladık 20
sonumuz geldi 26
sonuç olarak 199
bu harika 2100
bu hayat 20
sonuncusu 51
sonuncu 18
sonuçlar 23
sonunda geldiniz 19
sonunda yakaladık 20
sonumuz geldi 26
sonuç olarak 199
bu harika 2100
bu hayat 20