Bu harika bir şey translate English
1,280 parallel translation
Bu harika bir şey.
This is a great thing.
Bu harika bir şey.
Oh, this is lovely.
Bu harika bir şey hayatım.
That's fantastic, honey!
Tanrım, bu harika bir şey.
Gosh, this is brilliant.
Bu harika bir şey.
This is great.
Harika. Sağ ol. Benjamin bu harika bir şey.
Oh, right on.
Bu harika bir şey.
I mean, it's amazing.
Bu harika bir şey.
That's wonderful.
Bu harika bir şey!
Well, that's wonderful!
Bu harika bir şey.
This is really wonderful.
Bu harika bir şey. Konuşsana.
This is so exciting.
Bu harika bir şey.
It's amazing.
Bu harika bir şey Ron.
That's fantastic, Ron.
Görüyor musunuz, C-119... çift serenli bir tasarıma sahip... ve sancak sereni zarar görmemiş... bu harika bir şey çünkü eğer sancak motoru olduğu yerde duruyorsa - yani sancak sereninin ön ucunda - o zaman bu seren uçak gövdesi halini alır... ve uçak olur.
You see, the- - the C-119... is a twin-boom design... and the starboard boom here isn't damaged... which is great because if-if the starboard engine stays where it is- - at the forward end of the starboard boom- - this boom then becomes the fuselage... becomes the plane.
Bu harika bir şey.
This is incredible.
- Bu harika bir şey.
- That's great.
- Bu harika bir şey.
This is awesome.
Bu harika bir şey ya.
This is amazing.
Robert, bence bu harika bir şey.
Robert, I just think that's terrific.
Robert, bu harika bir şey.
Oh, Robert, that's wonderful!
- Bu harika bir şey!
- This is so cool!
Bu harika bir şey!
Wow, this is so beautiful!
Bu harika bir şey.
It's great.
Bu harika bir şey.
This things is awesome.
Şey, sanırım bu harika bir fikir.
Well, I think it's a great idea.
Bu gece burada, New Hampshire'da olmak ve siz çıldırmış insanlar için çalmak harika bir şey.
It's really great to be here in New Hampshire this evening, playing for all you wild people out there.
Eğer öyle bir şey yaptıysam da bu harika bir şey!
Even if I have... it's a great thing I've done!
İnan bana, harika bir şey bu.
Stick with me. I'm telling you, this is great.
Dawson, harika bir şey yapma fırsatın var. Bu fırsatı tepmene izin veremem. Gerekirse güç kullanmaya yetkim var.
Dawson, you have the chance to do something great here and I can't let you pass that up.
Bu harika bir şey.
- Thanks, man.
Tamam, ilk olarak bence bu baban için harika bir şey.
OK, first of all, I got to tell you I think it's great for your father.
Bu mikrodalgayı mutfağa koymalısınız. Harika bir şey.
Mom, you should put this microwave in the kitchen.
Bu harika şey bir devekuşu yumurtası. Ancak, bir zamanlar içinde yumurta sarısı varken, şimdi su var.
This beautiful object is an ostrich egg but whereas it once contained a yolk, it now contains water.
Bir yandan, bu gördüğüm en harika şey.
Which, on the one hand, is just about the coolest thing " ve ever seen.
Fakat bu Purree'nin Albert için harika bir şey olduğuna katılıyorsunuz, değil mi?
But you agree that Purree meant a great deal to Albert?
Yani, cumartesi akşamı bizimle takılırsan bu gerçekten harika bir şey olur.
So we were wondering if you wanted to come hanr out with us on Saturday night?
Claes, ne yapıyorsun? Harika bir şey bu.
It feels so damned good.
Harika bir şey bu.
This is wonderful.
Harika bir şey bu.
That's great.
Yani, senin gibi harika bir bayanla bu atmosferin tadını çıkarma fırsatına sahip olmak çok muhteşem bir şey.
I mean, it's very rare I have the opportunity to... bask in the ambience of such a classy lady such as yourself.
Tamam, bu ne harika bir şey böyle.
Okay, how cool is this?
Harika bir sezon geçiren koçlar için bu ağır bir şey... ama böyle olması gerekiyor.
It's a tough way after a great season for the coaches but this is the way it's gonna be.
Beni bu geziye getirmesi de harika bir şey.
It's simply wonderful of her to bring me on this trip.
Harika bir şey bu.
Sounds great.
Genellikle ihtiyacım olan yerdedir. Bu da harika bir şey.
And it generally is there when i need it, which is great.
Bu küçük hobime başladım, ve harika bir şey oldu.
I started my little hobby, and the most wonderful thing happened.
Hayatınızda harika bir şey olduğunda, terfi veya başarılı bir finansman bu haberi kiminle paylaşmak istersiniz?
When something wonderful happens in your life... a promotion at work, a successful refinancing... who do you want to share the news with?
Bir şey söylemeyeceğime söz verdim. Ama kendimi tutamıyorum. Bu harika.
I promised I wouldn't say anything, but I can't help it!
Tedavi görmesi ve özür mektupları yazması harika bir şey ama bu onun meselesi. Benim değil.
I think it's great that he's doing his steps and writing his letters, but it's about him, not me.
Bu harika kanka. İyi bir şey yaptığını sanıyorsun ama kesinlikle eminim ki, Elliot hayatını kendisini sevmeyen bir insanla geçirmek istemez.
I'm sure Elliot doesn't wanna spend her life with someone who doesn't love her.
- Heyecanlıyız. Harika bir şey bu.
- We are excited, it's fabulous.
bu harika 2100
bu harika olur 97
bu harika olacak 41
bu harika bir fikir 102
bu harika bir haber 54
bu harika olurdu 46
bu harikaydı 137
bu harika işte 21
bu harika değil mi 46
harika bir şey 123
bu harika olur 97
bu harika olacak 41
bu harika bir fikir 102
bu harika bir haber 54
bu harika olurdu 46
bu harikaydı 137
bu harika işte 21
bu harika değil mi 46
harika bir şey 123
harika bir şey bu 19
bir şey değil 1063
bir şey yok 987
bir şey olmaz 235
bir şeyler içelim mi 27
bir şey sorabilir miyim 139
bir şey mi oldu 310
bir şeyler içelim 56
bir şey söyle 257
bir şeyler var 19
bir şey değil 1063
bir şey yok 987
bir şey olmaz 235
bir şeyler içelim mi 27
bir şey sorabilir miyim 139
bir şey mi oldu 310
bir şeyler içelim 56
bir şey söyle 257
bir şeyler var 19
bir şey söyleyebilir miyim 105
bir şey 209
bir şeyler yanlış 26
bir şey olmadı 105
bir şey oldu 106
bir şey söylemeyecek misin 21
bir şey yok mu 17
bir şeyler yapın 69
bir şeyler söyle 85
bir şeyler yedin mi 17
bir şey 209
bir şeyler yanlış 26
bir şey olmadı 105
bir şey oldu 106
bir şey söylemeyecek misin 21
bir şey yok mu 17
bir şeyler yapın 69
bir şeyler söyle 85
bir şeyler yedin mi 17