Harika bir haber translate English
1,025 parallel translation
Harika bir haber.
That's great news.
Bu harika bir haber.
But Helen, th - that's wonderful. - Yes.
Harika bir haber.
Splendid news.
Bu harika bir haber.
It's a great help.
Harika bir haber.
That's wonderful news.
Evet, öyle. Harika bir haber.
Oh, yes, indeed, marvelous news.
Harika bir haber.
Fantastic news.
Harika bir haber.
It's great news.
- Bu harika bir haber, General.
- Oh, that's great news, General.
Bayan Briare, bu harika bir haber!
Miss Briére, this is wonderful news!
- Bu harika bir haber, General. Kim kazanmış?
We can still hear the sound of nearby artillery.
Jess, bu harika bir haber!
Hey, Jessica, that's fantastic.
Martin Doot bunun harika bir haber olduğunu ve onun profosyonel psikiyatris çevresinde artık meşhur biri olduğunu söyledi.
The fantastic news was said Martin Doot, the well-known psychiatrist for professional interest.
Bu harika bir haber.
That would be wonderful.
Harika bir haber.
Oh, that's great.
Bu harika bir haber Mike.
Hey, that's great news, Mike.
- Jackie, bu harika bir haber.
- Jackie! Oh, that's wonderful!
- Harika bir haber.
- Great news, Ted.
Harika bir haber, değil mi?
Wonderful news, no?
- Harika bir haber değil mi?
- Isn't that good news?
Mükemmel. Harika bir haber.
Thankful news.
- Harika bir haber!
- What a wonderful surprise!
Bu harika bir haber!
That's great news!
Harika bir haber.
That's good.
Çok sevindim, harika bir haber.
That's phenomenal.
Harika bir haber!
How wonderful!
Harika bir haber değil mi?
Isn't that wonderful news...?
Harika bir haber bu Koç.
That's wonderful.
Bu harika bir haber. Vera'yı geri aldın.
You got Vera back.
Harika bir haber.
That's the greatest news.
Bugün sonunda, ister maskara ister kahraman ol bana harika bir haber çıkaracaksın.
And after today, whether you're a goat or a hero you're gonna make me a great story.
Blanche, Bu harika bir haber!
Oh, Blanche, that's wonderful news!
Hatta belki de harika bir haber.
Some wonderful news, I think.
Harika bir haber!
What happened?
Bu harika bir haber.
... You're kidding. ... No.
- Penny bu harika bir haber.
- Oh, Penny, that's really great.
Jonathan! Bu harika bir haber!
- Jonathan, that's wonderful!
Oh harika bir haber.
Oh, that's very nice.
Bu harika bir haber.
This is wonderful news!
Bu harika bir haber.
That is music to my ears.
Bu harika bir haber!
That's the sweetest thing!
Bu bebek tam olarak harika bir haber değil.
This baby is not exactly great news.
Hepimiz adına, bunun harika bir haber olduğunu söyleyebilirim, efendim.
I speak for all of us when I say... that is wonderful news.
- Bu harika bir haber!
Good show!
Bu harika bir haber.
That's wonderful news.
- Bu harika bir haber!
- This is great news!
Harika bir haber bu.
That's great, really great news.
Bu, harika bir haber.
This is great news.
- Harika! Bu o kadar iyi bir haber ki, içkiye ihtiyacım var.
That news is so Goddamn great, I need a drink.
Harika, muhteşem bir haber.
Wonderful, marvelous news.
- Bu harika bir haber.
- That's wonderful news.
harika bir haberim var 16
harika bir adam 26
harika bir gün 57
harika bir kız 40
harika biri 117
harika bir kadın 31
harika bir yer 43
harika bir duygu 21
harika bir fikrim var 73
harika bir hikaye 23
harika bir adam 26
harika bir gün 57
harika bir kız 40
harika biri 117
harika bir kadın 31
harika bir yer 43
harika bir duygu 21
harika bir fikrim var 73
harika bir hikaye 23
harika bir şey 123
harika bir parti 25
harika bir fikir 163
harika bir şey bu 19
harika biridir 26
harika bir çocuk 27
harika bir akşamdı 18
harika bir iş 22
bir haber var mı 33
haber 33
harika bir parti 25
harika bir fikir 163
harika bir şey bu 19
harika biridir 26
harika bir çocuk 27
harika bir akşamdı 18
harika bir iş 22
bir haber var mı 33
haber 33
haberin olsun 61
haber ver 32
haber veririm 28
haberiniz olsun 32
haber yok 20
haberin yok mu 27
haberler 37
haberci 23
haberler iyi 80
haberim yok 19
haber ver 32
haber veririm 28
haberiniz olsun 32
haber yok 20
haberin yok mu 27
haberler 37
haberci 23
haberler iyi 80
haberim yok 19