Buna gerek yok translate English
2,739 parallel translation
Buna gerek yok.
No reason for that.
- Buna gerek yok.
- You don't have to...
Buna gerek yok, çavuş.
That's not necessary, Sergeant.
- Hayır buna gerek yok.
Oh, no, no, no.
Oa'dayken buna gerek yok.
There is no need for it on Oa.
Buna gerek yok!
It's not necessary!
Buna gerek yok.
That won't be necessary.
Buna gerek yok.
No, that won't be necessary.
- Buna gerek yok. - Yok canım.
- You don't have to do that.
Buna gerek yok.
No need.
Buna gerek yok.
- That's uncalled for.
- Buna gerek yok.
She doesn't need to meet you.
Eğer konuşacak bir şeyiniz yoksa buna gerek yok.
Nothing to value if you have nothing to speak about.
Buna gerek yok
No need for that!
Buna gerek yok.
- Excuse me... We don't need that.
O sadece rahip, buna gerek yok
It's nothing. Stand down
Buna gerek yok.
I don't have to.
Hayır, hayır, buna gerek yok.
No, no, you don't have to do that.
Buna gerek yok.
- This is not necessary.
Buna gerek yok.
It's not necessary.
Buna gerek yok. Görüyorum. Görüyorum.
This is not necessary.
Buna gerek yok ki İnsan kaynakları biliyor
You don't need to, sir. It goes through Human Resources.
- Şu an buna gerek yok. - Hayır.
- We don't have to do this right now.
Onu almamımı istiyorsun? Buna gerek yok ki Çok daha az koruma olur
is temporary, expands the field if I put one más detrás that a less serious protecting you sí
Buna gerek yok.
We don't have to do that.
Madam buna gerek yok.
There is no need, Madame.
- Buna gerek yok, baba. - Biliyorum.
- You don't have to do that, Dad.
Güzel bu, yalnızca ekstra şeyi eklemek seni gergin yapacak ve buna gerek yok. Şimdi gerginim işte!
It's beautiful, it just seems to be making you tense to add the extra thing and you don't need it.
Theresa buna gerek yok.
Theresa, we don't have to do this.
Buna gerek yok.
There is no need for it.
Buna gerek yok.
- No. Won't be necessary.
Buna gerek yok.
You don't need to.
Buna hiç gerek yok.
There's no need to be.
Buna hiç gerek yok.
You really don't have to do that.
Buna hiç gerek yok.
There's no need for any of this.
Buna hiç gerek yok.
It won't be necessary.
Buna hiç gerek yok...
You don't really have...
Buna hiç gerek yok, komutan.
No need for that, sir.
Hayır lütfen bekle, buna cidden gerek yok.
There's no need for that.
- Buna bakmana gerek yok mu?
- Don't you need to look over this?
Buna hiç gerek yok, Doktor Cooper.
Oh, you don't have to do that, Dr. Cooper.
Gerçekten buna gerek yok
será probably a waste but if you wait 20 años.
Gerçi artık buna gerek yok.
Only now, you don't have to.
Buna hiç gerek yok.
Y'all, this is not necessary.
Buna cidden gerek yok.
It won't be necessary, seriously.
Çünkü buna gerçekten gerek yok.
'Cause that's really not necessary.
- Buna hiç gerek yok. İkisinin de doktorası var. Lanet bir gökbilimci ve spor gazetecisi.
They've got two PhDs, a bloody astronomer and a sports journalist.
Buna hiç gerek yok çünkü cennette hep bir arada olacağız.
Well, you don't have to, because we'll see each other in heaven.
Buna gerek yok.
I lost our way. We don't need all this.
- Gece koruması mı? - Buna hiç gerek yok.
Overnight security detail?
- Buna hiç gerek yok, lütfen.
It's not necessary. Please don't...
buna gerek yoktu 32
buna gerek kalmayacak 34
buna gerek olmayacak 24
gerek yok 917
gerek yoktu 39
yoko 23
yokohama 35
yok artık 174
yokum 65
yok ya 124
buna gerek kalmayacak 34
buna gerek olmayacak 24
gerek yok 917
gerek yoktu 39
yoko 23
yokohama 35
yok artık 174
yokum 65
yok ya 124
yoksa 930
yok öyle bir şey 68
yoksa sen 40
yok ol 36
yok mu 410
yoksa ben 17
yok ki 29
yok daha neler 57
yoktur 42
yok birşey 158
yok öyle bir şey 68
yoksa sen 40
yok ol 36
yok mu 410
yoksa ben 17
yok ki 29
yok daha neler 57
yoktur 42
yok birşey 158
yok canım 523
yoksa ne olur 26
yok bişey 18
yok oldu 57
yok bir şey 967
yoktu 131
yoksa ne 75
yok musun 43
yok et 47
yok yahu 26
yoksa ne olur 26
yok bişey 18
yok oldu 57
yok bir şey 967
yoktu 131
yoksa ne 75
yok musun 43
yok et 47
yok yahu 26