English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ B ] / Bunlar senin için

Bunlar senin için translate English

1,156 parallel translation
Bunlar senin için.
Uh, these are for you.
Bunlar senin için.
These are for you.
- Bunlar senin için değil.
- They're not for you.
Bütün bunlar senin için bir şaka mı?
Is this all a big joke to you?
Bunlar senin için bir hiç mi?
That's nothing to you?
Al.Bunlar senin için yeterince sağlıklı mı?
Here. Are these healthy enough for you?
Hayır tatlım, bunlar senin için.
No, honey, these are for you.
Bunlar senin için bir şaka, hatta ben bile bir şakayım.
Because all this is a joke for you, even I'm a joke for you.
Bunlar senin için, Clayton için değil.
I'm doing this for you, not for Clayton.
Bunlar senin için çok kolay.
THIS STUFF'S EASY FOR YOU.
Bunlar senin için anlam ifade ediyor mu?
Is any of this getting through to you?
- Şey, bunlar senin için değil.
- Well, they're not foryou.
- Bunlar senin için Dolly. - Oh, teşekkür ederim.
Thank you very much.
Bunlar senin için mi?
Is that for you?
Bu pullar, bir yerden eline düştü... ve ne şekilde düştüyse, bunlar senin için cennetten gelen bir hediye gibi.
These stamps were dropped on your lap... and whatever you get for them is like a gift from heaven.
Bunlar senin için Jennifer.
These are for you, Jennifer.
Anladım. Bütün bunlar senin için fazla eşcinsel mi oldu?
I see. ls all this getting a little too gay for you?
Bunlar senin için.
Oh, these are for you.
- Bunların hepsi senin için.
- All this for you.
Senin baban bunları söylemem için bana 200,000 rupi verdi
Your father had paid me 200, 000 rupees to say all that You have Killed the bond between father and son
Senin için hoş değildi, biliyorum ama Odo gerçekten umuyordum ki şimdiye kadar bunları aşmış olacaktın.
Well, I know they weren't pleasant for you but really, Odo, I would hope that you would get past that by now.
- Bunları böylece hazırladım. Senin için. Bunları New York'a size gönderecektim.
I wanted to set it aΙI up Ιike this for you to see, and then Ι was gonna ship it all up to you in New York.
Doğru, yanlış, gerçek... Bunların senin için anlamı yok mu?
Right, wrong, truth- - doesn't mean anything to you?
Bunlar senin refahın için gerekli olan yasal belgeler.
These are legal matters relating to your welfare.
Bunlar da senin için.
And these are for you.
Biri bunları senin için bırakmış.
Somebody left these for you.
Senin tüm bunlar için yeteneğin var, Pacey.
You have an aptitude for this stuff, Pacey.
Bu senin için yeni olabilir ama ben daha önce duydum bunları.
Please. This may be new for you, but I've heard it before.
Bunların hepsi senin için yeni.
This is all so new to you.
Bunun senin için ne kadar zor olduğunu biliyorum, ama bütün bunları geçmişte bırakmalısın.
I understand how difficult this is for you, but you've got to let go of the past.
Scully, senin de söylediğin gibi, bunların hepsi benim kafamdaysa bunu kanıtlarsan bunun için sana minnettar kalırım.
Scully, if this is all in my mind, as you say it is, I would be very grateful if you would prove that.
Tanrım, senin büyük planınla ilgili sana sormak istediğim milyonlarca şey var ve biliyorum ki bunlar için pek zaman yok.
God, there's a million things I wish I could ask you... most of it questioning your great plan, and that'd be arrogant of me, I know.
Öteki adam gibi, bir gün öyle yemeğinde sana da bunları söylemek zorunda kalmak istemem, ama yaparım, senin kendi iyiliğin için, çünkü senden hoşlandım.
- No, I wouldn't. I don't want to have to confront you at lunch one day like that other guy, but I will, for your own good, because I like you.
Şu hayatta Bob, senin için iyi olan pek çok şey vardır... ve bunların hepsi de hoşa giden şeyler değildir.
There's a lot of things in this life, Bob, that are good for you... that are not necessarily pleasant.
Bunlar bu akşam için film biletleri, senin için ve..'
These are two movie tickets for this evening, for you and "'
Bunları öğrenmem için senin ölmen gerekiyorsa öğrenmek istemiyorum.
- Nobody's like you. And if it took your death to teach me these things, then I'd rather not learn'em.
Senin için zor değil mi bunlar?
Is that hard for you?
Bunlar aynı zamanda senin için de geçerli.
Things are happening to you as well.
- Bunlar benim için olmalı. - Senin için mi?
I wish I could stop.
Ve senin karını terk edemeyecek kadar kibar biri olduğunu anladığında, bütün bunları onun seni terk etmesini istediğin için yaptığını fark edecektir.
And when he or she figures out, you are too nice a guy to ever leave your wife. He'll realize that you are doing all this to get her to leave you.
- Bunları kapatıyorum ki patronumuz alev alev yanmasın. Senin için sorun yoksa?
- I'm closing these so our boss doesn't burst into flames.
Senin için ne ifade eder bilmiyorum bunları yaşamış biri olarak bu yaşadıkların bir tanımlama anı.
For what it's worth as a guy who's gone through this himself what just happened to you is a defining moment.
Umarım, senin için bir sakıncası yoktur ama bunları annem sayesinde yaşadım. Ve beni sürekli sosyete kızına döndürmeye çalışıyordu.
I hope that you don't mind, but it's just that I've been through this before with my mother and she was constantly trying to turn me into a debutante.
Ve ben de senin için tüm bunları olgunlukla karşıladığın için onur duyuyorum.
And I am proud of how mature you are being about all of this.
Senin için hissettiklerim bunlar değildi.
But look, that is not how I feel about you at all.
bak, bunları senin için sakladım.
Look, I saved'em for you.
Ve bunların hepsi senin için.
And for all you know, it is.
Bunları senin için verdi.
He gave me these for you.
Seni serseri. Bunları senin için almıştım.
You asshole, these were for you.
Hadi, al. Bunlar senin için.
It's for you, take it.
Bunları senin için satacak birine ihtiyacın var... bugün.
So you need someone to sell the goods for you... today.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]