English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ S ] / Senin için üzülüyorum

Senin için üzülüyorum translate English

334 parallel translation
Senin için üzülüyorum.
I feel sorry for you.
Senin için üzülüyorum Boze, gerçekten.
You know, I'm sorry for you, Boze, I really am.
Biliyor musun, senin için üzülüyorum Scarlett.
- You know, I'm sorry for you, Scarlett.
- Senin için üzülüyorum.
- About you.
Senin için üzülüyorum.
I'm afraid for you.
- Senin için üzülüyorum.
- I feel sorry for you.
Ama senin için üzülüyorum.
But I am sorry, for your sake.
Peki ozaman neden senin için üzülüyorum?
Then why do I somehow feel sorry for you?
Senin için üzülüyorum.
I feel sory for you.
Senin için üzülüyorum.
I do feel sorry for you.
Senin için üzülüyorum, Joe.
I feel sorry for you, Joe.
Seninle dövüşmeyeceğim çünkü senin için üzülüyorum.
I ain't gonna hit you back because I feel sorry for you.
Zayıflamış da. - Senin için üzülüyorum, Saşok.
You're studying and other take around.
Senin için üzülüyorum Andara.
I care for you, Andara.
Bu yüzden senin için üzülüyorum.
That's why I feel sorry for you.
Özellikle de senin için üzülüyorum.
Especially for you.
Kendini bir düşün. Senin için üzülüyorum.
Think about yourself.
Bir bakıma, senin için üzülüyorum çünkü şu andan itibaren seni konuşturmak için elimden gelen her şeyi yapacağım.
In a way, I feel sorry for you because from now on I'm gonna do everything I can to break you down
Kardeşim seni pek tutmasamda yine de kuzenleriz biz senin için üzülüyorum
Brother Though we have split our assets... we are still cousins I feel bad for you
Senin için üzülüyorum.
I feel for you.
Ondan çok senin için üzülüyorum çünkü sevginin bir insana neler yaptırabileceğini hiç bilmeyeceksin.
You see, I feel sorrier for you than I do for him. Because you'll never know the things that love can drive a man to.
Ben hissettiğinizi anlıyorum ve senin için üzülüyorum.
I understand how you must feel and I do feel sorry for you.
Yüzünü parçalamak istemiyorum çünkü senin için üzülüyorum!
I don't smash your face only'cause I feel sorry for you!
Senin için üzülüyorum.
I'm sorry for you.
Senin için üzülüyorum, çocuk.
I feel sorry for you, boy.
Senin için üzülüyorum, Billy.
I feel sorry for you, Billy.
- Senin için üzülüyorum.
- How much? - I feel sorry for you, Julie.
Senin için üzülüyorum, Carlchen'im.
I feel sorry for you, mein Carlchen.
Senin için üzülüyorum.
I'm sorry for you
Senin için üzülüyorum, bay polis.
I feel sorry for you, Mr. Cop.
Senin için üzülüyorum,... onlara bir şey anlatmayacağım.
I feel sorry for you. I won't say anything.
Senin için üzülüyorum...
I feel sorry for you...
- Senin için üzülüyorum John.
- l do feel bad for you, John.
Senin için üzülüyorum ama artık bir sevgilin olmadığı için mutluyum. Ama tamamen bencillik yüzünden.
Sit down, won't you?
Çok üzülüyorum ama, senin iyiliğin için.
I feel dreadful about it, but it's for your sake.
Ama senin için çok üzülüyorum.
I feel terribly sorry for you.
Bunun için senin adına üzülüyorum da.
But I felt sorry for you.
- Senin için çok üzülüyorum.
- I feel very sorry for you.
Jonathan senin için çok üzülüyorum.
Jonathan I feel desperately sorry for you.
Senin için çok üzülüyorum.
You've had a bad time from the start.
Ben senin için üzülüyorum.
I'm so sorry for you.
Ben sadece senin o saf nişanlın için üzülüyorum.
I'm just sorry for your idiot of a boyfriend.
Senin için gerçekten çok üzülüyorum.
I feel so sorry for you.
Hissene gelince, senin hissen için üzülüyorum!
As for your portion, your portion is what I feel for you!
Ve senin için de üzülüyorum. Çünkü sen de aynı gemiyle batacaksın.
And I'm sorry about you too, because you're going down with the ship.
Saki için üzülüyorum seninle beraber olduğu için, ama senin gibi bir gangstere inandığı için salakmış.
I feel sorry for Saki that she ever got involved with you, but she was a fool to trust a gangster like you.
Ağlıyorum, çünkü senin için çok üzülüyorum.
I'm crying because I feel so sorry for you.
Bir yandan senin için de üzülüyorum çünkü biliyorum ki, bu ormandan kaçış yok.
But I am also sorry for you because I know there is no escape from this jungle.
Senin için çok üzülüyorum.
Oh, how sorry I am for you.
Senin için üzülüyorum.
Poor you.
Duygularım açısından ikiye bölündüm, senin için çok üzülüyorum ve seni çok etkileyici buluyorum.
I'm torn between feeling very sorry for you..... and finding you terribly attractive.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]