English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ B ] / Burada duramazsın

Burada duramazsın translate English

151 parallel translation
Burada duramazsın, gitmelisin.
You can't stay here. You must go.
- Burada duramazsın.
- You can't keep standing here.
- Burada duramazsınız.
- You can't stop here.
Burada duramazsınız.
You can't stay here.
Burada duramazsın.
You can't stay here.
Burada duramazsın.
Well, you can't stay here.
Burada duramazsın.
You can't stay out here.
Burada duramazsınız, ayak alltındasınız.
You can't stand here, you're in the way.
- Burada duramazsınız hanımefendi.
- You can't stay here, I'm sorry.
Git, burada duramazsın.
Go, you can't stand here.
Duke, burada duramazsın.
Duke, you can't be in here.
Burada duramazsınız.
You can't squat here.
- Burada duramazsın.
- Don't stop here.
- Burada duramazsın.
- You can't stop there.
- Burada duramazsın!
You can't stop!
Burada duramazsın.
You don't wanna stop here.
- Burada duramazsınız, bayım.
- You got no right up here, mister.
Burada duramazsınız, insanların geçmesine izin vermelisiniz!
You can't stay here, you won't let people pass!
Burada duramazsınız.
You can't stand here.
Burada duramazsın.
You can't stay here!
Haydi, hayatım, bütün gün burada duramazsın.
Come on, luvvy, you can't stay here all day.
- Burada duramazsın.
- You can't stand here.
Burada duramazsınız.
You can't stop here.
Bütün gün burada duramazsın.
You can't stay here all day.
İnsanlar resimleri düzeltirken burada duramazsın.
You couldn't be here when people are shifting paintings around.
Bütün gece burada duramazsınız, tamam mı?
Hey, we're just having a conversation. This is private property, my friend.
Bayım, burada duramazsınız. - Hayır. - Beni takip edin!
- No.
Tatlım, sen burada duramazsın fakat benim kalmam gerekiyor.
Honey, you cannot be here and I have to stay.
Burada duramazsın.
What's that shit?
Burada duramazsın. Git buradan, haydi.
You can't stay here, get out.
Burada duramazsın oğlum. Hemen git buradan!
You can't stay, Son!
- Gördüğün gibi, biz yıkama yoksa, burada duramazsınız. Güle güle.
Goodbye.
Burada duramazsın.
- You can't be here.
Burada duramazsın.
You can't be here.
Burada duramazsın.
You can't just stand out here.
Burada duramazsınız.
You can't stay here...
Burada duramazsın.
You can't stand.
- Güvenlik! Dinleyin Bayım. Burada duramazsınız.
I can't help unless you tell me who you're looking for.
Bayım burada duramazsınız - Ama işemem gerekiyor. Benimle gelin.
- But I gotta take a whiz.
Burada duramazsınız.
You can't be here, sir.
Burada duramazsınız!
You can't stay here!
Afedersiniz bayım burada duramazsınız.
Excuse me, sir, you cannot be up here.
Hiçbir şey yapmadan burada oturup duramazsın.
You can't sit around here with nothing to do.
Sadece Büyükanne burada kalacak,... çünkü Kaşubyalıları öyle sağa sola sürüp duramazsın.
Only Grandma will stay here... because you can't move Kashubians around like that.
Bak, şakayı bırakın, burada ben şov yaparken duramazsınız, tamam mı?
Hey, look, no kidding, you can't be in here while I'm doing a show, okay?
- Her neyse, burada bu halde duramazsın..
You can't stand here like that.
- Burada duramazsın.
- You can't be here. - They're gonna kill me!
Sorun ne bilmiyorum ama burada böyle elf gibi asılı duramazsın.
I don't know what the problem is, but you can't hang in here as an elf.
- Burada duramazsın!
- You can't be here!
Burada duramazsınız.
I beg you.
Burada takılıp duramazsın.
You can't keep hanging around here.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]