Burayı biliyorum translate English
238 parallel translation
Ben burayı biliyorum.
I know the place.
Burayı biliyorum.
Hey, I know this place.
Burayı biliyorum, kır evin.
It's your cottage. I know.
Burayı biliyorum!
I've been here before.
FEZZYWIG ÇAY EVİ Ruh, sanırım burayı biliyorum.
Spirit, I believe I know this place.
- Burayı biliyorum.
- I know the place.
Sadece burayı biliyorum :
I only know here...
- Burayı biliyorum.
- I know this place.
Hey, ben burayı biliyorum.
Hey, I know this place.
Oh, burayı biliyorum.Çocukken buraya gelirdim.
[Penny] Oh, I know this place. I used to come here when I was a kid.
İmkansız. Burayı biliyorum. Manastır tam arkada.
The convent is just beyond.
- Ben burayı biliyorum.
- I know this place.
Burayı biliyorum!
I recognize this place!
Burayı biliyorum.
I... I know this place.
Burayı biliyorum.
I know it.
Burayı biliyorum.
I knowthis place.
Evet burayı biliyorum.
Yeah, I know it, great food, beautiful girls, too.
Burayı biliyorum!
I know this place.
Sonuçta burayı biliyorum, kaç hastane var bilirim mesela.
I know this place. I know how many hospitals we have.
Tüm bunların yanı sıra burayı idare etmekle görevli olduğumu biliyorum Doktor Bey ama ne kadar hastamız ve onlarla ilgilenecek ne kadar hemşiremiz olduğunu size söylememe gerek yok.
I know, Doctor, that in addition to all this, I'm supposed to be supervisor here... but I don't have to tell you how many patients we have here and nurses to take care of them.
Burayı biliyorum.
I know this place.
Burayı çocukluğumdan beri biliyorum.
I've known it ever since I was a kid.
Devamlı, "Sen çok iyi olacaksın evlat", "burayı çok seveceksin, biliyorum." derdi.
" "You'll be all right," he said. " "You'll like it. I know you will."
Saçma geldiğini biliyorum, Philip, ama burayı terk edemem.
I know it sounds absurd Pillip, but.. I can't leave here .
Garip geldiğini biliyorum ama birileri burayı düzenlemiş.
Look, I know it sounds strange, but somebody cleaned the place up.
Daha çok burayı kullandığını biliyorum.
Well, that's fine. It's meant to be used.
Nasılsa burayı iyi biliyorum.
I know the place.
Burayı çok iyi biliyorum.
I know this place very well.
Merak etme, burayı avucumun içi gibi biliyorum.
Don't worry, I know this place like the back of my hand.
- Burayı ben kurdum! Biliyorum.
- I was framed!
Biliyorum, burayı pek sevmiyorsunuz... ama buranın da kendine has güzellikleri var.
I KNOW YOU DON'T LIKE THIS PLACE VERY MUCH, BUT IT DOES HAVE ITS COMPENSATIONS -
Bak, burayı ne kadar sevdiğini ve herkesin senin ne kadar harika olduğunu düşündüğünü biliyorum ama ee, planda bir değişiklik oldu.
Look, I know how much you like it here and how great everyone thinks you are, but, uh, there's been a change of plans.
Neden burayı seçtiklerini biliyorum.
I know why you choose this place.
Benimle birlikte burayı toparlamaya geldiğini biliyorum.
I know you came here to make up with me.
Biliyorum burayı çok seveceksin.
I know you're gonna like it here.
Zaten burayı en iyi ben biliyorum.
I know the place best anyway.
Rancor burayı takip ediyor. Evet, biliyorum.
This is a front for Rancor.
Bak Von Stephan, burayı bu hâliyle sevdiğini biliyorum ama hayat bu değil.
What about you, Odie? Maybe it wouldn't be that bad, having boys here.
- Ama burayı seviyorum. - Burayı sevdiğini biliyorum.
I like being here.
Sadece çok azımız hepsini bilir.Burayı biliyorum.
Only a few of us know them all. I know this place.
Burayı biliyorum.
I know this.
Durumun umutsuz olduğunu ve cevaplanmamış sorular olduğunu biliyorum,..... ama Dünyalılar'ın soyundan gelenlerden birileri ilk defa burayı, "ev" i aradılar.
I know it seems hopeless and there are unanswered questions, but this is the first time that descendants of Earth have actually called home.
Burayı erken terk etmek için sadece iki yol biliyorum.
Only two ways I know to leave here early.
ÇıIgınca geldiğini biliyorum ama burayı eski haline getirebiliriz!
It sounds crazy, but I promise we can make this place like it was!
Ulaşılması kolay biri olmadığımı biliyorum ama burayı aramanı istemiyorum, tamam mı?
I know I'm not easy to reach... But I don't want you calling here, OK?
- Biliyorum aptalca, ama burayı buldum işte.
I know it's a stupid place, but it's the place I found.
Dinlenmek için niye burayı seçtiğinizi biliyorum.
I understand why you'd come to this village for a rest.
Biliyorum, o yüzden burayı seviyorum.
I know, that's why I like it.
Biliyorum. Ben burayı yapan firmanın muhasebecisiyim.
I'm the accountant with the firm that's building this tunnel.
Aptalca geldiğini biliyorum, ama burayı seviyorum.
I know it sounds stupid, but I like it here.
Onun kim olduğunu biliyorum. Sana söyledim. Hükümetin emriyle burayı kapatıyoruz.
I know him, but I told you we're closing up by order of the government.
biliyorum 15888
biliyorum tatlım 44
biliyorum canım 32
biliyorum ama 99
biliyorum hayatım 20
biliyorum baba 24
biliyorum biliyorum 28
biliyorum efendim 52
biliyorum ki 71
biliyorum bunu 16
biliyorum tatlım 44
biliyorum canım 32
biliyorum ama 99
biliyorum hayatım 20
biliyorum baba 24
biliyorum biliyorum 28
biliyorum efendim 52
biliyorum ki 71
biliyorum bunu 16
biliyorum anne 31
biliyorum işte 83
buraya gel 5102
buraya 1484
buraya gelecek 17
buraya bak 279
buraya kadarmış 49
buraya gelir misin 63
buraya neden geldin 73
buraya geldin 19
biliyorum işte 83
buraya gel 5102
buraya 1484
buraya gelecek 17
buraya bak 279
buraya kadarmış 49
buraya gelir misin 63
buraya neden geldin 73
buraya geldin 19
buraya kadar 304
buraya getir 71
buraya gelin 820
buraya gelsene 50
buraya koy 29
buraya gelebilir misin 28
buraya gelip 69
buraya geldim 45
buraya gelirken 28
buraya oturabilirsin 16
buraya getir 71
buraya gelin 820
buraya gelsene 50
buraya koy 29
buraya gelebilir misin 28
buraya gelip 69
buraya geldim 45
buraya gelirken 28
buraya oturabilirsin 16