Buyurmaz mısınız translate English
104 parallel translation
Ekselansları, sorması ayıp ama içeri buyurmaz mısınız?
Your Highness, I know it's an awful lot to ask, but won't you come in?
- Buyurmaz mısınız Albay?
- Oh, would you, Colonel?
Buyurmaz mısınız?
Won't you step in?
Buyurmaz mısınız?
If you please.
- İçeri buyurmaz mısınız? - Teşekkür ederim.
- Won't you come in?
- İçeri buyurmaz mısınız?
- Well, will you come in, please?
- İçeri buyurmaz mısınız?
- Won't you come in?
Önden buyurmaz mısınız Doktor?
Will you lead us, Doctor?
İçeri buyurmaz mısınız?
Won't you come in?
İçeri buyurmaz mısınız Bayan Holloway?
Won't you come in, Miss Holloway?
İçeri buyurmaz mısınız?
Won't you come in, please?
"Buyursanız ya bay Marlowe, naneli içki buyurmaz mısınız efendim"
"Come right in, Mr. Marlowe, sir. " Have a mint julep, sir.
Buyurmaz mısınız? Suzie sizden oldukça fazla bahsetti.
Susie's told me quite a lot about you.
Buyurmaz mısınız?
- Yes, will you?
Şimdi denk geldiğimize göre bir içki için buyurmaz mısınız?
Now that you're here, won't you come in for a drink?
Bir dakika, içeri buyurmaz mısınız?
Well, just a moment. Won't you come in? Dad?
- İçeri buyurmaz mısınız?
Won't you come in, please?
- Buyurmaz mısınız Bay Sanderson?
Won't you get down, Mr. Sanderson?
- İçeri buyurmaz mısınız, Bay Rossi?
- Would you come in, Mr. Rossi? - Yes.
- Buyurmaz mısınız?
- Oh, would you...
Buyurmaz mısınız?
Hello. Won't you come in?
İçeri buyurmaz mısınız, beyefendi?
Will you come in, sir?
İçeri buyurmaz mısınız?
You want to come in?
İçeri buyurmaz mısınız?
Step in, won't you?
Buyurmaz mısınız?
Won't you come in?
- Buyurmaz mısınız?
Would you mind?
Lütfen girin, buyurmaz mısınız?
Please come in.
Masaya buyurmaz mısınız?
So I thought perhaps you'd come and sit at the table?
Ne dersiniz efendim, içeri buyurmaz mısınız?
Well, sir? How about it?
- Buyurmaz mısınız Obelix.
- So we can. May I Obelix, if you don't mind.
İçeri buyurmaz mısınız?
Why don't you come in?
Su buyurmaz mısınız, Bayan Kemp?
- Water, Mrs. Kemp? - [Water Pouring]
- Bu taraftan buyurmaz mısınız?
I want to have a test performed. On the girls eyes.
Buyurmaz mısınız?
Will you please?
Buyurmaz mısınız? Oturun!
Won't you sit down?
Buyurmaz mısınız?
Would you...?
- Buyurmaz mısınız, bayım?
- We toast, sir? - With pleasure.
İçeri buyurmaz mısınız?
Would you come in?
Dolmadan buyurmaz mısınız Leyla Hanım?
Would you like to have some stuffed leaves Miss Leyla?
Memnun oldum. - Buyurmaz mısınız?
Won't you come in, please?
İçeri buyurmaz mısınız?
Won't you all come in?
- Böyle buyurmaz mısınız, baylar?
- Won't you come this way, gentlemen?
Madam, buyurmaz mısınız?
Madame, may I?
- Böyle buyurmaz mısınız, baylar?
Thank you, Alex.
- Dr. Craig içeri buyurmaz mısınız?
Would you like to come in, Dr. Craig?
Pekâlâ, önden buyurmaz mısınız?
- Well, lead on, won't you. - Mm-hmm.
- İçeri buyurmaz mısınız?
- Won't you come inside?
Buyurmaz mısınız!
If it please you!
- Özel görüşeceğimizi sanıyordum. Evet, buyurmaz mısınız?
Ok, well, um, you stay here, and i'm gonna put on something more comfortable.
"Kanepeye buyurmaz mısınız?" dedim.
I say, "Why don't we sit down on the couch first?"
Bay Merrit, sahneye buyurmaz mısınız?
Mr. Merrit, if you would oblige me?
buyurun 2276
buyur 668
buyurun efendim 186
buyur otur 16
buyurun hanımefendi 30
buyurun lütfen 52
buyur al 19
buyurun oturun 42
buyurun bayan 26
buyurun bayım 24
buyur 668
buyurun efendim 186
buyur otur 16
buyurun hanımefendi 30
buyurun lütfen 52
buyur al 19
buyurun oturun 42
buyurun bayan 26
buyurun bayım 24