Büyükbabam translate English
3,427 parallel translation
Sonra inşaatı bitirdikleri akşam, Büyükbabam Sallie kankaları bu sıçtıklarımdan birini yakalamak için çıkmışlar.
So the night they completed construction on the boardwalk, my Grandpa Sallie and a group of his paisans went out to try to catch one of those fricking things.
And in an all-out attack, köpekbalığı büyükbabamın teknesine saldırdı ve onu suya düşürmüş.
And in an all-out attack, the shark rammed my grandpa's boat so it knocked him right in the water.
Büyükannem 102, büyükbabam ise 106.
Grandma's 102, Grandpa's 106.
Bu büyükbabamın çiftliği.
It's my grandfather's farm.
Büyükbabam, Lord Fockland petrol bulmak için her yeri kazmış.
My grandpa, Lord Fockland.. .. dug wells all over searching for oil.
Bu herifler büyükbabamın bahsettiği kişiler mi?
Those the guys Granddad talked about?
Büyükbabam da gardiyanmış.
My grandfather was a guard too.
Büyükbabam gardiyan değil mahkummuş.
My grandfather wasn't a guard. He was an inmate.
Büyükbabamız öldüğünde görmemize izin vermediler.
They wouldn't let us see Granddad when he was dead.
Büyükbabam çok ırkçı birisiymiş ve annemin geceyi geçirdiği adamın Cezayirli olduğunu öğrenince annemin mutlaka kürtaj yaptırmasını istemiş.
My grandfather was a very racist person and knowing that the man my mother spent the night with is an Algerian, he wanted absolutely my mother to have an abortion.
Ben de daha yeni büyükbabam ve kuzenimle büyük bir mesele atlattım. Hayır, biliyorum. Ve bir anda hiç ailem kalmadı, bu yüzden bağdaştırabiliyorum.
I just went through this huge thing with my grandfather and my cousin, and suddenly I'm left with no family at all, so...
İyi ki Dan büyükbabam bize yardım için burada.
Good thing grandpa Dan's here to help us out.
Büyükbabam mı?
My Grandfather?
Büyükbabam elinde..
He has my Grandfather.
- Benim büyükbabam olur.
My late grandfather.
Bende büyükbabam ve büyükannemdeki güç yok ama senin sihrinle, bunu yapabiliriz.
I don't have the power that my grandparents did, but with your magic, can make it happen.
Büyükbabam kılıklı biri komşum Durbin'i boğazından yakalamıştı.
There's my neighbor Durbin, and some dude dressed like my grandpa's got him by the neck, right?
Bunu yapan büyükbabamızdı.
That was more our grandpa.
Büyükbabamı anlıyorum.
I understood Granddad.
Büyükbabam.
My grandfather.
Büyükbabamın büyük büyükbabası.
My grandfather's great grandfather.
İlk başladığım zaman kendime, bunu büyükbabam için yaptığımı söylüyordum.
When I started this I told myself this was for my grandfather.
Büyükbabam her zaman gizli servetini bana bırakacağını söylerdi.
My grandfather always claimed I would inherit a secret fortune.
Bu anahtar büyükbabamın kalıtı.
This key is my grandfather's legacy.
Büyükbabam 1943 yılında türlü zorluklarla uğraşıp siz salaklar bir yavru kediye tavşan kıyafeti giydiremeyip batırasınız diye kurmadı bu şirketi.
My peepaw did not start an underground cute newspaper in 1943 to have it all go to hell'cause you morons can't tell your elbow from a kitten in a bunny suit!
Ben küçükken İngiltere'den geldikten sonra, Büyükbabam yaz tatili için her yaz bizi Barrens Çamlığı'na götürürdü.
When I was young and we came over from England, Grandpa used to take us to the Pine Barrens every summer for our summer holidays.
Neden direk büyükbabamı suya atıp gitmiyoruz?
Why don't we just throw Gramps in this water and get the hell out of here?
Tommy Mansen, yani büyükbabam 2002 nolu mahkum karısını öldürmekten, şartlı tahliye hakkı olmaksızın müebbet almış.
"Tommy Mansen," my grandfather, "inmate 2002. Life without parole for murdering his wife."
Türkler'e başarısız başkaldırışımızdan sonra, Bulgaristan'a kaçtı. Büyükbabam bir hristiyan isyancıydı.
My grandfather was a Christian rebel.
O zaman büyükbabam neden seni bana yolladı?
So why did Grandpa send you to me?
Büyükbabam bu yaptığımı görmek isterdi.
I'm telling you, my grandfather would expect me to know what to do.
Büyükbabamı hayal kırıklığına uğratmamalıyım.
I can't disappoint my grandfather.
Büyükbabam gardiyan değil mahkummuş.
Grandfather wasn't a guard, he was an inmate.
Tıpkı anneannem ile büyükbabam gibi.
Just like my grandparents.
Büyükbabam öldüğünde henüz 10 yaşındaydım.
I was ten, when my grandpa passed away.
Tıpkı büyükbabam ile büyükannemdeki gibi.
Just like my grandparents.
Aslında, büyükbabam kimsesizler evindeki çocuklar için yardım fonu oluşturmuştu.
Actually, my grandpapa set up a holiday fund for children of the workhouse.
Büyükbabam Fransız tostu yapıyor.
Grandpa is making French toast.
Büyükbabam buraya geliyor Derek Erica ve Isaac'i dönüştürüyor, bu...
My grandfather coming here, Derek turning Erica and Isaac, it's... [Coughs]
Büyükbabamındı.
It was my grandpappy's.
Büyükbabamındı.
- MY GRANDPA.
Büyükbabam bana bırakmış.
GRAMPS LEFT IT FOR ME.
Büyükbabamın taşı vermesinin iyi bir nedeni vardı.
- THERE WAS A GOOD REASON THAT GRANDPA JACK GAVE ME THAT ROCK.
Büyükbabam cep saatini pusula gibi kullanmayı öğretmişti.
- WELL, GRANDPA JACK TAUGHT ME HOW TO USE A POCKET WATCH AS A COMPASS.
Büyükbabam bana herzaman doğru tarafı göstereceğini söyledi
- HE SAID IT WOULD ALWAYS KEEP ME POINTED IN THE RIGHT DIRECTION.
Büyükbabam doğru şeyi yapmanın genelde kolay olmadığını öğretti bana.
- MY GRANDPA TAUGHT ME THAT DOING THE RIGHT THING USUALLY ISN'T EASY.
Burası büyükbabam Jack'in hayatı boyunca en çok sevdiği yerdi.
- THIS WAS GRANDPA JACK'S FAVORITE PLACE IN THE WHOLE WORLD.
Büyükbabamın masası o.
- THAT'S MY GRANDPA'S DESK.
Büyükbabam da ona.
Granddad before him.
- Büyükbabam nasıl?
hey. ( lowered voice ) hey, how's grandpa?
Senin baban büyükbabamın 9. kuşaktan kardeşinin torunu.
his brother's grandson is lk-hyun. Is that so?
büyük 617
büyükanne 565
büyükbaba 717
büyük anne 71
büyük patron 23
büyük ihtimalle 122
büyük mü 50
büyük iş 25
büyük iskender 25
büyük baba 86
büyükanne 565
büyükbaba 717
büyük anne 71
büyük patron 23
büyük ihtimalle 122
büyük mü 50
büyük iş 25
büyük iskender 25
büyük baba 86