English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ D ] / Daha fazla konuşma

Daha fazla konuşma translate English

214 parallel translation
Lütfen, Tanrı'nın meleği. Daha fazla konuşma.
Please, angel of God... don't say anymore.
Daha fazla konuşma.
Oh, say no more.
Bu konuda daha fazla konuşma.
Don't talk about it no more, kid.
Daha fazla konuşma.
Don't say anymore.
Daha fazla konuşma ihtiyar.
Don't talk any more, old man.
- Lütfen daha fazla konuşma.
- Don't say any more.
Diğer misafirler Lady Redpole ve kızı Maud idi ki kendisi Red Poll ineğinden pek bir farkı olmayıp sadece biraz daha fazla konuşma yeteneğine sahipti.
Our fellow guests were Lady Redpole and her daughter Maud who most suitably resembled nothing so much as a red poll cow and had little more conversational ability.
Daha fazla konuşma.
Say no more.
Daha fazla konuşma.
Don't say any more
Daha fazla konuşma!
Say no more!
Git o zaman, daha fazla konuşma.
Then do it, don't talk any more.
Daha fazla konuşma.
Don't speak any more.
"Daha fazla konuşma"
Say no more no more
Sana yalvarıyorum, lütfen daha fazla konuşma.
I beg you, please don't say more.
Bayan Kent daha fazla konuşma yok.
Now Mrs Kent, no more talking.
Daha fazla konuşma Robin.
Say no more, Robin.
Daha fazla konuşma!
Say no more! Go home!
- Daha fazla konuşma.
I'm sorry. - Don't say anymore.
Daha fazla konuşma olmayacak.
- No! There'll be no more talking.
- Daha fazla konuşma!
- Don't say anymore, please!
Daha fazla konuşma.
Don't say another word.
Daha fazla konuşma.
Do not say any more.
- Onunla daha fazla konuşma!
- Speak no more to him!
Daha fazla konuşma.
Don't talk anymore.
Eğer hamile olsaydın, daha fazla konuşma yapman makul olmazdı.
- I wish you all the best. If you were pregnant, I would've liked your speech even more.
Daha fazla konuşma!
Don`t say so much!
Daha fazla konuşma, Julia.
Say no more, Julia.
Daha fazla konuşma küçüğüm.
Say no more, little one.
Daha fazla konuşma.
Don't say any more.
Daha fazla konuşma.
No more talking.
Daha fazla konuşma!
Don't say such things.
Daha fazla konuşma!
Don't say any more!
Gelene kadar bu konu hakkında daha fazla konuşma gerekliliğini düşünmüyorum.
I don't think there should be any further discussion about this until he arrives.
Seni uyarmıştım, büyücü. Daha fazla konuşma.
I will have warned you, wizard.
Daha fazla konuşma
Don't talk too much
Daha fazla konuşma.
Shh, say no more.
- Lütfen daha fazla konuşma.
- Please don't say any more.
Daha fazla konuşma.
Don't talk, pack.
- Daha fazla konuşma, James.
Don't say any more, James.
- Daha fazla konuşma lütfen.
- Not another word, please!
Koçla daha fazla konuşma, tamam mı?
No more talking to the coach, got it?
Daha fazla konuşma!
No more talk!
Küçük beyinler... Daha fazla konuşma!
Tiny brains... no more talk!
Tamam, daha fazla konuşma. Sür sadece.
Yes, don't talk any more... just drive.
- Artık daha fazla konuşma. - Hayır.
- Don't talk any more now.
Daha fazla konuşma!
No more of that talk.
Onun hakkında daha fazla konuşma.
Speak no more of him.
Lütfen daha fazla konuşma.
Please don't say any more.
- Daha fazla konuşma.
- Say no more.
Daha fazla konusma.
Don't tell me any more.
Komünizmin kendi kendini yok edeceğinin farkında değildik. Umutlarımız işlerin birazcık daha kolaylaşmasıyla ilgiliydi : Biraz daha fazla seyahat ve konuşma özgürlüğü.
even in a communist country we hoped things could improve we didn't realize that communism could destroy itself our only hopes were for things to get a bit easier to be a bit more free to travel and to speak

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]