Dediğimi yapacaksın translate English
117 parallel translation
Dediğimi yapacaksın.
You'll do what I tell you.
Dediğimi yapacaksın.
- Do what I say.
Yemeğe hazırlan. Ve unutma, dediğimi yapacaksın.
Remember, you do what I say.
Ben saklanacağım, sen de dediğimi yapacaksın.
I'm gonna hide, so you do like I tell ya.
- Dediğimi yapacaksın!
You'll do what I tell you.
- Dediğimi yapacaksın.
- You do what I say.
Mahkemede dediğimi yapacaksın.
You'll do as I say in court.
Dediğimi yapacaksınız yoksa kapı dışarı edilirsiniz.
You'll do exactly as I say, or you'll get out!
Dediğimi yapacaksın.
You do as I say.
Bak, bundan sonra dediğimi yapacaksın, anladın mı?
- Dov! From now on, you do what I say. You understand?
Her zaman dediğimi yapacaksın, değil mi Jackie?
You'll always do what I say, won't you, Jackie?
Dediğimi yapacaksın.
You'll do as I say.
Dediğimi yapacaksınız. Yoksa Bay Valdemar'ı olduğu gibi bırakır ve asla gitmesine izin vermem, anladın mı?
You will do as I say, or I will leave Mr. Valdemar exactly as he is and never, do you understand me, madam?
Dediğimi yapacaksın. Tüm dünya evleneceğimizi biliyordu.
The world knew we meant to marry.
İstesen de istemesen de, dediğimi yapacaksın!
Whether you want to or not, you'll do what I say!
Sana dediğimi yapacaksın, doktor faturalarını sen ödediğin zaman, hastayken istediğin kadar dolaşırsın.
- When you start paying the doctor bills, you can get sick all you want. Just say goodbye and go.
Benim dediğimi yapacaksın.
You'll do what I say.
Gel, Yüzbaşı. Şimdi dediğimi yapacaksın.
All right, captain, got a job for you.
- Dediğimi yapacaksınız.
- You'll do as I say.
- Dediğimi yapacaksın, tamam mı?
- You do what I tell you, will you?
Benim dediğimi yapacaksın.
You're going to have to do what I say.
- Hayır, Moss, Lang seninle kalacak dediğimi yapacaksın, bu davadan uzak dur tamam mı.
- No, Moss, you stay with Lang and you do what I told you and stay off this case.
Dediğimi yapacaksın.
You'll do what I say.
Avukatımsın, dediğimi yapacaksın.
As my lawyer, you have to do what I tell you.
Dediğimi yapacaksın!
You will do it!
Dediğimi yapacaksın.
You'll do what I say?
Benim her dediğimi yapacaksın.
Do everything I say.
O roketteyken de dediğimi yapacaksın.
When we're on that rocket, you gotta do what I say.
Dediğimi yapacaksın.
You will do as I say.
Ve sen sadece benim dediğimi yapacaksın, yaptığımı değil!
And you, you just do as I say, not as I do.
Bugün cezalandırılıyorsun, ve dediğimi yapacaksın.
Today you're being punished, and you'll do as I say.
Dediğimi yapacaksınız.
You'll do as I say.
Siz benim dediğimi yapacaksınız.
You do what I tell you.
- Dediğimi yapacaksın!
- You'll do what I say.
Öyleyse, dediğimi yapacaksın.
So you'll do it, then.
Ve dediğimi yapacaksınız.
And you do as I say.
Benim dediğimi yapacaksın Flux.
You do what I say, flux.
Özel biri de olsan evimde yaşıyorsun ve dediğimi yapacaksın.
You might be special, but you still live under my roof and you will do as I say.
- Sana dediğimi yapacaksın!
- You let me- -
Eğer sen ve adamların yanımdaki hücreyi istemiyorsa dediğimi yapacaksın.
So, unless you and your men want a cell next to mine... you'll do what I say.
Eğer başarabilirsem, dediğimi yapacaksın. - Ne yapacakmışım?
But if I succeed, you'll do as I say.
Olmaz, dediğimi yapacaksın.
No way. It's up to me.
Dediğimi yapacaksın.
You're gonna do this.
Dediğimi yapacaksın.
You're gonna do as I say.
Eğer burada kalmak istiyorsan, dediğimi yapacaksın.
If you want to last here, you'll do as I say.
Bu işin arkasında büyükler var, dediğimi yapacaksın.
Heavy hitters want this done, so that means I want it done.
Hemen dediğimi yapacaksın.
Put your fucking head there.
Buranın sahibi kim? Ben! Benim dediğimi yapacaksınız.
Who is landlord?
Dediğimi yapacaksın yoksa Kaptan Kirk'i nötralize ederim.
You will do as I say.
Yani her dediğimi tam tamına yapacaksınız.
And that means you do everything I say.
Ben ne dersem onu yapacaksın yoksa sana çok kötü bir şey yaparım. "Ne yaparsın?" diye sorarsan bilemem zira herkes dediğimi yapar!
And I don't know what that is, because everybody has always done what I say.
yapacaksın 87
dediğim gibi 696
dediğin gibi olsun 64
dediğinde 40
dediğimi anladın mı 22
dediği gibi 26
dediğimde 47
dediğin gibi 139
dediğiniz gibi 52
dediğine göre 48
dediğim gibi 696
dediğin gibi olsun 64
dediğinde 40
dediğimi anladın mı 22
dediği gibi 26
dediğimde 47
dediğin gibi 139
dediğiniz gibi 52
dediğine göre 48