Dediğimiz gibi translate English
287 parallel translation
Üç yıl önce dediğimiz gibi.
Just like we said three years ago.
Hadi, şanlı dört dediğimiz gibi yapalım,
♪ Let's have the kind we used to call a glorious Fourth ♪
Aslında, Milano'da dediğimiz gibi, çubuğun kokan kısmına geliyoruz.
In fact, as we say in Milano, we are getting the end of the stick that stinks.
Milano'da dediğimiz gibi, köpekle yatarsan pireyle uyanırsın.
As we say in Milano, when you lie down with dogs, you wake up with fleas.
Milano'da dediğimiz gibi, çubuğun kokan kısmını adam akıllı adamdır.
As we say in Milano, it's a wise man that drops the end of a stick that stinks.
Köpeklerle yattığın için kaptığın pirelerden, Milano'da dediğimiz gibi.
The ones you caught from lying down with a dog, as we say in Milano.
Ya da Yale'de dediğimiz gibi zom olduk.
Or as we used to say at Yale, we are "stinko".
- Dediğimiz gibi...
- As we said...
- Evet, dediğimiz gibi...
- yes, as we said.
Dediğimiz gibi, kurbanı tanıdığınıza dair ipuçlarımız var.
As we say, there's reason to believe that you knew the murder victim.
Evde, Jean Monteau'ya hanım evladı dediğimiz gibi.
And back home, we used to call Jean Monteau a sissy.
Bizim dediğimiz gibi, birkaç buffalo derisi yüzerken bir aksilik oldu ve...
Like we said, some buffalo skinners started to make trouble and...
Şimdi duramam. Dediğimiz gibi akşam görüşürüz.
Can't stop now, see you tonight like we said.
Dediğimiz gibi, gerçek görev aşkı.
A real labour of love as we say.
O bir katil, daha önce dediğimiz gibi. Ben böyle bir zamanda Cooper'in silah çekeceğini hiç düşünmezdim.
I never thought Cooper would gun'em down at a time like this.
Özellikle de doğudan onlara takviye destek ulaşırsa, dediğimiz gibi.
Especially if they receive reinforcements from the east, as we are told.
Süvari birliğinde dediğimiz gibi, atı olmayan yürür.
As we say in the Cavalry : Without a horse, a man's afoot.
Dediğimiz gibi... 15 santim bir kadına bir şey yapmaz ama bir erkeği öldürür.
What we say is : "Six inches will not hurt a woman, but it will kill a man."
Eğer hâlâ Delos nedir bilmeyen varsa, her zaman dediğimiz gibi Delos günümüzden geleceğe bir yolculuk.
If there's anyone who doesn't know what Delos is, well, as we've always said Delos is the vacation of the future, today.
Hep dediğimiz gibi, Büyük Savaş'tan on yıl sonra bunları sayacak kadar yaşamadan önce. Bu tarz maceraları özlüyor musunuz efendim?
Ten years after the Great War, as we used to call it before we knew enough to number them.
Dediğimiz gibi
As we say...
Dediğimiz gibi birinci sınıf hizmet.
First-class service as advertised.
Temin dediğimiz gibi... Yeşim Köşkü insanları daima dostlarının yanındadır.
Just now we said that... the people of Jade Villa will stay with friends forever.
Dediğimiz gibi, Mosz.
As we were saying, Mosz.
Ama senin hiç malın yok, dediğimiz gibi.
But you don't have any property, you see, like I said.
Şey, daha önce dediğimiz gibi herşey onun kontrolündedir!
Well, it's enough if you understand too
# İşte, dediğimiz gibi... #... kişi, eylemi engellenmiş bir durumdadır.
Thus, as we have said... the person is in a situation where action is inhibited.
- Dediğimiz gibi, otelde görüşürüz.
- see you at the hotel, as we said.
Hey, babalık, komşularımızı biliyoruz. Dediğimiz gibi, burada, Alma Newman'ın adında biri yaşamıyor.
Hey, Dad, we know our neighbors, and like we said, nobody by the name of Alma Newman lives here.
Mürettebatın için başın sağ olsun ama Dünya'da da dediğimiz gibi, "kalan sağlar bizimdir."
Sorry about your crew, but as we say on Earth, c'est la vie.
Dediğimiz gibi roketiniz bizim ilgimizi çekmiyor.
As we've said, we just don't see the appeal of your rocket.
Merhaba dediğimiz gibi.
As we said hello
Peki, dediğimiz gibi yerimizde oturup hiçbir şey yapmayacağımızı zannetmeyin.
Well, having said that don't get the impression that we're going to sit by and do nothing.
Daha önce dediğimiz gibi, ilişkiniz ilerledikçe, derin ve sert öpüşmeler, sevginizi ona göstermenin etkili bir yolu olabilir, yine de eğer arzunuzu dinderemiyorsanız, ilk günlerinizde de bunu deneyebilirsiniz.
( Man ) That said, as your relationship progresses, deep, hard kissing can be an intoxicating way to show your lover that you still desire them as much as you did in the early days of your relationship.
Ama dediğimiz gibi, "Hiçbir şey, başarı kadar başarılı değildir." Tekrarla.
Remember what we said : "Nothing succeeds like success." Let me hear it.
Bu doğru. Scott ve Liz, bizim dediğimiz gibi "kuşatılmış" ya da bloke edilmişlerdi.
Scott and Liz became what we term "boxed in", or blocked.
Thomas, biliyorsun her zaman dediğimiz gibi... seninle ne kadar kalacağımızı bilmiyorduk?
Thomas, you know how we've always said... we didn't know how long we were gonna be with you?
- Aynen dediğimiz gibi!
- Just like we said!
Hasta ve tıp dünyasında dediğimiz gibi'canavarlık'arasındaki iletişimin geliştiğine siz de inanıyor musunuz?
So you also feel that communication between patient and the monstrosity we call medical science has improved here?
Ördeğiniz aynen dediğimiz gibi pişiyor.
Your duck is cooking as we speak.
Aynen dediğimiz gibi, tamam mı?
- Do like we said, okay? - Mm-hmm.
Dediğimiz gibi...
As we were saying...
Burada devamlı dediğimiz gibi, "Eldivenleri tak ve başla."
As we say around here quite often, "Glove up and dig in."
- Her zaman dediğimiz gibi, sen tatlı olanımızsın.
We always said you were the cute one.
Dediğimiz gibi, Aku Soku Zan! ( Aku Soku Zan = Kötülüğü hemen öldür )
As we say, Aku Soku Zan!
Hank'e, bira içmeyi sevdiğinden Bud dediğimiz gibi.
Just like we call Hank "Bud" because he drinks Budweiser. Come on, you'd love these guys.
Gil Cherterton size afiyet olsun diler. Ya da Atina'da dediğimiz gibi "kail orexil".
This is Gil Chesterton saying Bon Appetite, or as we say in Athens, Kali Orexi!
Dediğimiz gibi bugünkü uçuşumuz çok özel.
Well, we told you today's flight would be special.
Ve dediğimiz gibi, Başkan kendisini zirveye çıkarması için Arnavutluk serüvenini ortaya sürdü.
And, as we said, the president thrust of the Albanian episode to put him over the top.
"Bavaria'da dediğimiz gibi kurt meyvenin içindeydi."
Nowadays we have to wonder if we're not better off like this.
Organik madde, statik elektrik dediğimiz ya da Reich'ın orgon enerji diye adlandırdığı şeyi toplayan naylon bir madde gibi işlem görüyor.
The organic thing operates like a nylon material... which collects what's called static electricity... or what Reich called orgone energy.
gibi 298
gibi mi 48
gibi görünüyor 21
gibi şeyler 18
gibi bir şey 16
dediğim gibi 696
dediğin gibi olsun 64
dediğinde 40
dediğimi anladın mı 22
dediği gibi 26
gibi mi 48
gibi görünüyor 21
gibi şeyler 18
gibi bir şey 16
dediğim gibi 696
dediğin gibi olsun 64
dediğinde 40
dediğimi anladın mı 22
dediği gibi 26